Makale Yaz
Bu haberi yazdır
Şampiyon'un Çöküşü(!).....
 Kas
17
 2012

 

Arkadaşlar,

Bu yazıyı hemen Karabük maçı sonrası yazıyorum.

Şu an o kadar üzüntülüyüm ki anlatamam. Daha fazlası ile de sinirliyim aslında.

O kadar çok şey söylenebilir ki bu maçla ilgili.

"Yazıklar Olsun(!)",

"Zavallı Galatasaray",

"Şampiyon'un Çöküşü",

"Sürpriz Değil",

"Terim'in İnadı",

"Rüya Takım Rüyalarda Kaldı"  vb. gibi daha pek çok şey yazılabilir başlık olarak.

Biliyorum ki uzun lig maratonunda çok yol kazaları olacak, nice puanlar kaybedeceğiz. Ama bu puan kayıpları ne kadar az olursa o kadar iyi olur.

Çünkü ligde en az puanı kaybeden şampiyon oluyor...... 

Tahmin ediyorum ki hemen hemen bütün spor yorumcuları bu maç sonrasında ağız birliği etmişçesine Galatasaray'ı kötü günlerin beklediğinden bahsedeceklerdir.

Her biri yarın gazetelerindeki köşelerine kim bilir ne başlıklar atacaklardır.

Kusura bakmayın ama bu saatten sonra kim ne derse haklıdır bence.

Ama, o sinsi sinsi sırıtan, hatta neredeyse Galatasaray'ın mağlubiyetlerinden zevk aldığını söyleyeceğim mızıkacının ve onun türevlerinin suratını görmek, söyleyeceklerini duymak, yazacaklarını tahmin etmek bile çıldırtıyor bir Galatasaraylı olarak beni..... 

Sanki felaket tellallığı yapmış gibi oluyorum(!) ama daha yazdıklarımın mürekkebi kurumadı, yazdıklarım yayından kalkmadı henüz. Ve bu felaketi yaşadık biz.....

Yaşadık diyorum, çünkü inanıyorum ki hiçbir Galatasaraylı arkadaşım böyle bir mağlubiyeti aklının ucundan bile geçirmiyordu.

Çok belli ki Fatih Hocam da beklemiyor olacak ki hiçbir hazırlık yapmadan takıma 11 kişi koymuş ve sürmüş sahaya.

Belli ki yaşadıklarımızdan hala ders alınmamış. Mesut Bakkal, Bir kaç tane hızlı adamı ve ileride top tutma becerisinden başka neredeyse hiçbir özelliği olmayan, birebirde adam geçemeyen, kontraatak özelliği olmayan Mehmet Yıldız'ı ile sadece mücadeleci ama disiplinli bir bir defans oyunu ile Galatasaray'ı dağıttı gitti.

Karabük'ün attıkları ve kaçırdıklarının yarısı kadar gol pozisyonumuz varmı?

Hepimiz biliyoruz ki yok. Bu futbolla sabaha kadar oynasaydık yine de olamazdı...

Sonradan öğrendim ki Fatih Hocam da benzer şeyler söylemiş.

Gerçi daha öncede yazdım ama henüz yayında olan " Şampiyon Olamayız(!)..." başlıklı yazımda, daha bir kaç gün önce söylediklerimden (Tüm Galatasaraylılardan özür dileyerek) bazı satır başlarını bir kez daha hatırlatmak istiyorum.

.................................

Evet, böyle oynamaya devam edersek şampiyon olamayız.....

Üzülerek görüyorum ki Galatasaray'ımızın oyunu maalesef geçen sezonu aratıyor.

Şekil olarak belki yine bizi geçen sezon şampiyonluğa götüren 4-4-2 düzeni ile oynuyoruz ama aslına bakarsanız Galatasaray asla geçen sezonki gibi oynamıyor. Oynayamıyor ve inanıyorum ki Galatasaray bu kadro ile de geçen sezonki oyunu oynayamaz.....

.................................

Galatasaray geçen sezon 4-4-2 oynadı ama aslında Galatasaray'ın oynadığı oyun asla tam bir 4-4-2 olmadı. Özellikle de Necati'nin oynadığı maçlar tam bir 4-5-1 veya 4-4-1-1 şeklinde oynandı.

.................................

Bu sezon maalesef geçen sezonu aratırcasına oynadığımız maçları seyretmek zorunda kalıyoruz ve kağıt üstünde çok daha kuvvetli bir kadromuz mevcut iken geçen sezondan daha fazla tedirgin olarak izliyoruz maçları...

Çünkü Galatasaray'ımız bu sezon gerçekten de iyi futbol oynayamıyor.

Rakiplerini bir türlü çözemiyor, açamıyor.

Ligimizin belli bir kalitesine sahip takımları karşısında bir türlü istenilen üstünlüğü kuramıyor ve skor avantajını eline geçiremiyor.....

Daha önce Ordu maçı sonrası yazmıştım.

Galatasaray bu oyun sitemine sahip takımlar ile daha çok karşılaşacak.Oyun sistemini ona göre değiştirmesi gerekir dediğimi iyi hatırlıyorum.

.................................

Fatih Terim ile ilgili her zaman söylediğim bir söz vardır.

Terim çok inatçı bir Teknik Direktör maalesef ve kazandığımız pek çok şey onun inadı sayesinde olsa da bazı şeyleri de sırf onun inadı yüzünden kaybetmişisizdir.

Futbol biraz da akıl oyunudur.

Futbolun içinde strateji vardır.

Bazen inadı bırakıp gerçekleri kabul etmektedir fayda.

.................................

Çünkü Ordu, Mersin, Cluj, Antalya ve bunlar gibi oyun sistemi olan, yani kapanan, sadece yenilmemeyi düşünen ve eğer bulurlarsa kontra atak yaparak gol arayacak takımlarla daha çok maçları olacak Galatasaray'ımızın...

Bazı maçlarda, örneğin bazı derbi maçlarında puan kaybetmemiz normal karşılanabilir belki ama puan kaybettiğimiz öyle maçlar var ki insan şaşırıyor...

.................................

Evet beyler,

Üzülmemek elde değil.

Galatasaray bu olmamalı.

Saldım çayıra, Mevlam kayıra tarzında olmaz bu işiler.

Biz Galatasaray'ız.

Bizim problemleri çözecek bir kaç oyun sistemimiz olmalı.

Bu kadro bunun için kuruldu, milyonlarca lira harcanarak takviye edildi...

Galatasaray'ın oyun sisteminin 4-4-2 olduğunu herkes öğrendi artık.

Senin ileri ikilideki oyuncularının kabiliyetlerini, kapasitelerini, ne zaman ne yapacaklarını veya ne yapamayacaklarını herkes biliyor.....

Umut, Burak ve Elmander'den hangisi topa sahip olup olabiliyor, top saklayabiliyor?

Hiç birisi....

Ayağında top tutamayan birisi ile pas alışverişi yapamazsınız.

Onlarla sadece belli kalıplar içinde oynamak zorunda kalırsınız.

Olay bu kadar basit.

Gerekirse tek santrofor'a dönmelisiniz.

En azından bazı maçlarda.

.................................

Bakın, ben size hafta hafta yazayım, yanlışım varsa lütfen düzeltin arkadaşlar....

Kasımpaşa'yı (Kendi sahamızda) zor bela 2-1 ile geçtik.

Beşiktaş'ın elinden zor kurtulduk. 3-3 berabere kaldık.

Bursaspor'u (Kendi sahamızda) zor bela 3-2 ile geçtik.

Şu anda liderliğe oynayan Antalya'yı kendi sahasında 4-0 yendik.

Akhisar'ı (Kendi sahamızda) 3-0 'lık skorla yendik.

Orduspor'a 2-0 yenildik. (Hatırlayanlar Orduspor'un aynen Karabük gibi oynadığını bilir.)

Bu arada şampiyonlar liginde (Kendi sahamızda) Braga'ya 2-0 yenildik ve Braga'da aynen Ordu gibi oynamıştı.

Eskişehir ile (Kendi sahamızda) 1-1 berabere kaldık ve Eskişehir'den zor kurtulduk.

Gençlerbirliği ile Ankara'da 3-3 berabere kaldık ve Gençlerbirliği karşısında maalesef ezildik.

Cluj ile sahamızda 1-1 berabere kaldık. Cluj'un aynen diğer takımlar gibi kapandığını hepimiz biliyoruz.

Kayserispor'u (Kendi sahamızda) 3-0 ile rahat geçtik.

İ.B.B.'yi Olimpiyat Stadında 3-1 ile geçtik. Bu da rahat maçlarımızdan birisiydi.

Deplasmanda Cluj'u güzel bir oyun sonrasında 3-1 yendik. Çünkü Cluj biraz açılmak zorunda kalmıştı.

Ama o hafta sonu geldik ve aynen Ordu, Eskişehir, Braga, Cluj ve Eskişehir gibi kapanan Mersin'e bir tek gol pozisyonu vermeden 1-1 berabere kaldık. Ama bizim de doğru dürüst pozisyonumuz yoktu.

.................................

Ve geldik bu haftaya.

Belli ki bizim Teknik Ekip oynanan onca maçtan ders almamış(!) olacak ki işte bu üzücü sonuçla karşılaştık.

Beyler, Ligin başından bu yana rahat kaç tane maç seyredebildik ki?

Karabük maçı da bize ekstradan stres yükledi, hafta sonumuzu berbat etti bu sonuçla.

Beyler,

Oynadığımız kötü futbol, aldığımız beklenmedik sonuçlar ileride yaşanabilecek daha kötü sonuçların habercisidir.

Tabi gerekli önlemler alınmazsa.....

.................................

Lütfen, hocamızın maçtan sonra verdiği demece bakarmısınız,

"Karabükspor hakettiği bir galibiyet aldı. Mesut hocayı ve öğrencilerini tebrik ediyorum. Biz kötü oynadık. Onlar iyi oynayıp mücadele ettiler. İki 90 dakika daha olsa biz yine yenilirdik. 3 gün oynasak yenerlerdi." 

Hocam, lütfen. Sen, Teknik Ekip orada ne için varsınız?...

Şu an elinizde Türkiyenin en pahalı 2 takımından birisi var.

Yapmayın, lütfen. Ayıp oluyor...

Koskoca Galatasaray başta Selçuk olmak üzere bir-iki futbolcunun arkaya atacağı toplara mı kaldı?..

Maç içinde başka pek çok varyasyonları olmaz mı Galatasaray'ın?...

Kadrolara bir bakın, yedek kulübelerine bir bakın. Yani bu durumu kabul etmek gerçekten çok zor...

Futbol'un ne olduğunu, nasıl sürprizlerle dolu olduğunu bilenlerdeniz çok şükür.

Ama, insan göz göre göre gelen felaketlerden dolayı uğranılan zararları görünce isyan etmeden duramıyor.

Hiç yoktan bir sürü puan kaybettikten sonra bazı önlemler almak neye yarar göz boyamaktan, günü kurtarmaktan başka?...

Hani, "HIRSIZIN HİÇ Mİ SUÇU YOK?" diyeceğim ama, be kardeşim kapıları, pencereleri ardına kadar açmışsan sen eğer o zaman suçun büyüğü sendedir derler.....

.................................

Daha önce defalarca yazdıklarımı tekrarlamak istemiyorum çünkü herkes biliyor konuyu.

Kim, nereden aklına soktu bu pasa dayalı futbolu Fatih Terim'in bilmiyorum ama bence Galatasaray'a en büyük kötülüğü yapıyorlar, yaptılar da zaten...

Takım, neredeyse ileriye gitmeyi unutuyor, daha doğrusu istese de gidemiyor.

Sanki Galatasaray geçen sezon pas yapmıyordu?....

Bilmiyorum ama sanki yeryüzünde stoperleri kendi arasında en fazla pas yapan takım açık ara Galatasaray'dır gibime geliyor...... 

Dikkat ediyorum da karşılaştığımız hiçbir rakibin umurunda değil senin kendi ceza alanın önünde onbinbeşyüz başarılı pas yapman.

Hele hele seninle oynarken alacakları bir puana göbek atacak olan takımların ekmeğine yağ sürüyorsun o şekilde top çevirerek....

.................................

Allah biliyor ya her hangi bir rakip Teknik Direktörün artık Galatasaray'ı izleyip de analiz etmesine hiç gerek yok...

Ortada bu güne kadar oynanmış ve Galatasaray'ın ne kadar çaresiz kaldığını, nasıl hiç bir şey yapamadığını gösteren pek çok maç mevcut.

Çünkü Galatasaray'da sahaya çıkacak olanlar belli, oynanacak sistem belli....

Hele ki bir-iki tane hızlı vede çalım atabilen oyuncunuz varsa Galatasaray'a kök söktürmeniz kuvvetle muhtemel.

.................................

Bazen, acaba diyorum kendi kendime Fatih Terim'in bazı kişilere (GÖKHAN ZAN, SERVET, SABRİ VB.) yaptığı haksızlıkların karşılığında bunların ahı mı tutuyor?....

 Acaba Servet şu sıraklar neler düşünüyor kimbilir.

Mesela Gökhan Zan'a yazık değil mi?..

Hadi Servet'i gönderdik de ben soruyorum her birinize, "EĞER SİZLER BİR TEKNİK DİREKTÖR OLSAYDINIZ CRİS'İ Mİ YOKSA GÖKHAN ZAN'I MI TERCİH EDERDİNİZ?".....

Arkadaşlar,

Adam 5 metre geriden gelip bizim Cris'e 10 metre fark atıyor. Ayıptır yani. Gerçekten ayıptır.

İnat kadar kötü bir şey yoktur.

Bize hep hatanın neresinden dönülürse kardır diye öğrettiler.

Nitekim sevgili hocam geçen sezon takım kötü giderken çift forvete geçince, hücum futbolu oynamaya başlayınca şampiyonluk geldi bize...

Ama geçen sezon biz daha fazla topa sahip olan futbolcular ile şampiyon olduk diye düşünüyorum.

Ama, bu sezon Umut ve Burak'a göre bir sistemle oynamaya başlayınca olay resmen değişti.

Hiç de tahmin edemeyeceğimiz kadar puanlar kaybettik bu sezon...

Eğer bu sistem ile ve aynı kadro ile oynamaya devam edersek iddia ediyorum ki (LÜTFEN YANLIŞ ANLAMAYIN, DİLERİM OLMAZ) Galatasaray'ımız daha çok beklenmedik puanlar kaybedecektir......

.................................

Bazen düşünüyorum da eğer geçen sezonki takım aynen bu sezon oynasaydı en yakın rakibine şimdiye kadar 10 puan fark atardı herhalde....

"DÖRT GÜNDE BİR MAÇ OYNUYORUZ" ne demek?...

Alt tarafı rakiplerinden dört tane fazla maç oynamışsın. Ama önce ekibine ve sonra da rakiplerine bir bak ve öyle konuş sayın hocam...

.................................

Kimse beni yanlış anlamasın sakın. Fatih Terim'i en çok savunanlardan ve mümkün olursa Ferguson gibi yıllarca bu takımın başında kalmasını isteyenlerden birisiyim.

Futbolda galibiyet kadar mağlubiyetlerin de olduğunu, bazen de sürpriz sonuçların alınabileceğini de biliyorum.

Aynı zamanda hiçbir Teknik Direktörün sahaya "Aman, bu maçta da yenilelim, Ne olur ki" diye çıktığını sanmıyorum.

Ama, sanki bu sezon sürpriz(!) sonuçların ard arda geliyor. Asıl bizi üzen bu.

Yani, kaybedilebilecek olası puanları daha sezon başında kaybetmek çok kötü bir durum yaratıyor.

Bizleri üzen bu aslında..

.................................

Bu veya buna benzer maçların Şampiyonlar Ligindeki maçlar için ölçü olmayacağını, olamayacağını çoktaaan öğrendik artık.

İnanıyorum ki Galatasaray'ımız Manchester karşısında bizlere yine tarihi zaferlerden birisini yaşatır ve bizleri çok üzen bu maçı unutturur....

Ama, aslolan ligdir.

Çünkü ligde şampiyon olamazsan Şampiyonlar Ligine de gidemezsin....

Dilerim bu hataları bir daha tekrarlamayız.....

 

Saygılarımla,

Hakan GİRGİN

 





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2014
  2013
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...