Makale Yaz
Bu haberi yazdır
Sabri 'yi Harcamayalım.....
 Oca
08
 2012

Hani, TV'lerde bir yarışma vardı, formatına göre "100 kişiye sorduk" diye başlardı ve yarışmacılara yüzde olarak en çok hangi cevapların verildiği sorulurdu.

Her halde bugün sokağa çıkıp 100 kişiye sorsanız bu son Samsun'daki maçta "G.Saray'ın en kötüsü kimdi" diye belki de büyük çoğunluk Sabri'yi gösterecektir.

Bilmiyorum ama birilerinde gerçekten bir Sabri takıntısı olmaya başladı.

Neredeyse sözlerine hep Sabri ile başlıyorlar.

Bana göre ise aslında suç Sabri de değil kesinlikle.

Sabri, birilerine suç yüklemeye alışmış, bahane ve dolayısı ile hedef yaratmak isteyenlerin hedefi sadece....

Aslına bakarsanız Sabri'den çok daha kötüsü vardı sahada.

Bana göre Melo Türkiyede ki en kötü maçını oynadı Samsun karşısında.

Bu gün her halde onun yaptığı hataları (Ayıyorum) bir Ayhan yapsa, oynadığı kötü futbolu bir Ayhan oynasa her halde seyirci sahaya inerdi, dönüşte florya'yı sallardı taraftarlar....

Şu bir gerçek ki (Hepimiz biliyoruz) eğer Eboue olsaydı TERİM belki de Sabri'yi Samsun'a bile götürmeyecekti.

Ya da götürse bile yedek çıkaracaktı sahaya.

Çünkü hepimiz biliyoruz ki Sabri henüz hazır değil.

Neredeyse 2 aydır sahalardan uzak, sakatlıktan yeni çıkmış bir futbolcudan bahsediyoruz....

Burada en büyük hata Fatih Terim'de dir bana göre.

Yine futbolseverler, yazarlar, yorumcular arasında 100 kişiye sorarak bir anket yapsaydık bu maçtan önce iddia ediyorum ki hiç kimse geri dörtlüyü Sabri ile kurmazdı.

Büyük ihtimalle hepimiz Tomas Ujfalusi 'yi sağbeke, göbeğe Semih ve Servet'i sol beke de Hakan Balta'yı yerleştirirdik. Yani, maça da böyle çıkacağını düşünüyordu herkes, yani en azından büyük çoğunluk.

O yüzden diyorum ki Sabri'nin üzerine fazla gidilerek ona haksızlık yapmayalım.

Her şeyden önce çok iyi biliyoruz ki o çok iyi bir Galatasaraylı, Galatasaray'ın öz evladı...

Bundan şüphe duyanımız yoktur her halde aramızda..

Sahada her zaman doğru işler yapmasa da,

Yaptığı ortalar bazen dağlara taşlara da olsa,

Çektiği şutlar her ne hikmetse genelde kalenin üzerinden gitse de,

En azından onun mücadele etmediğini kimse söyleyemez....

Sabri'ye sahip çıkalım, çünkü ona ihtiyacımız var.

En azından Kazım gibi lakayt, mesaisini tamamlayıp evime gideyim, aybaşı gelince maaşımı alayım, dünya yanmış umurunda değil tarzında biri hiç değil Sabri...

Birileri bunu istiyor zaten.

Sabri'mizi, Emre'mizi, Arda'mızı koruyalım.

Çünkü onlar kolay yetişmiyor....

..............................................................................................

Transferler.....

Galatasaray'a transfer şart.

Galatasaray'a en azından bir sağ kanat oyuncusu  ve kimse kızmasın ama öncelikle bir de Santrofor transferi şart...

Bunu da Emre'nin yükselen form grafiğini ve Riera'nın daha iyi olacağını ve dolayısı ile sol kanatta fazla sorun yaşanmayacağını düşündüğüm için söylüyorum.

Sağ kanat oyuncusu şart.

Çünkü bu Kazım'a güveilmez.

Tamam, kendisini verip istekli oynadığında dağıtır belki ama maalesef Kazım bu....

.................................................................................................

Play Off Olmasaydı....

Evet, keşke playy-off olmasaydı. Daha doğrusu zaten olmaması gereken bir şeyler oluyor futbolumuzda. Bunu da tüm futbolseverler acı bir tebessüm ile kızarak, belki de (Afedersiniz) küfürler ederek kabullenmesek de seyrediyoruz mecburen.

Tam bir orta oyunu var şu an sahnede.

Tarafsız(!) bir Başbakanımız, sorunların çözülmesi için çalışan(!) bir spor bakanımız, samimi duygular içinde fikirlerini(!) beyan eden bir Meclis Başkanımız, Eğer kulübüme ceza vermek zorunda kalırsam diye 40 dereden su getiren LİG TV destekli, kulağını tersten gösteren bir Federasyon Başkanımız, daha önce bir sürü imza toplayarak Küme düşmenin kaldırılması, Ligden düşmenin olmaması için Federasyonu abluka altına alan ve "HER ŞEY PARA İÇİN" diyen bir Kulüpler Birliği var sahnelerde.

Ve tabi, aslında yıllardır F.Bahçe'nin şakşakçılığını yapan, hatta spor programı yapmayı bir kenera bırakıp tüm vaktini F.Bahçe ile Aziz Yıldırım ve ekibini kurtarmaya adayan TV'ler var bu orta oyununda rol alan..

Pardon, bir de spor yazarı, futbol yorumcusu olduğunu sanan ama sadece amigoluk, sadece Aziz Yıldırım yalakalığı, ısmarlama haberler yapanlar da var saymadığım.:))..

İşte böylesine bir ligde her hangi bir takım, öyle böyle değil, tamı tamına 34 hafta süren bir mücadeleden sonra ve hatta en yakın rakibine 10 puan fark atsa bile Playy-Off denilen rezil sistem yüzünden şampiyon bile olamayabilir.

Mantık olarak böylesine başarılı bir takımın Playy-Off'u da rahatlıkla domine etmesi gerektiğini düşünebiliriz ama kazın ayağı hiç de öyle değil işte.

Malum, ligimizin hakemleri çok kalitelidir(!) ve çok da tarafsızdırlar(!)...

İstemeden(!) yapacakları bir kaç küçük hata(!) o, ligi en tepede bitiren, en yakın rakibine 10 puan fark atan takımı şampiyonluktan eder gider...

Playy-Off'u çıkaranlardan Allah (C.C.) razı olsun(!)..

Her halde ömrümüz oldukça unutamayacağımız, sadece futbolumuzun değil, ülkemiz sporunun gidişatını değiştirecek(!) büyük bir buluş çünkü. Yakında bütün branşlarda bütün liglerimiz playy-off'lu sisteme dönerse şaşırmam.:))..

Her halde aklımıza geldikçe özellikle bu Federasyon Başkanımız(!) M.Ali AYDINLAR'ı hep saygı(!) ile anacağız.:))..

Sevgiyle kalın, Galatasaray ile kalın....

Saygılarımla,

Hakan GİRGİN





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2014
  2013
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...