Buyrun işte, nurtopu gibi bir krizimiz daha oldu…..

Bugün bırakın Süper Ligi, PTT 1. Liginde hangi takımın Teknik Direktörüne sorarsanız sorun, Cris adında bir futbolcu var elimizde, hem de Fransa Liginde oynuyor, Şampiyonlar Ligi tecrübesi var, bonservis parası da vermeyeceksiniz deyin emin olun hiçbir kulübün Teknik Direktörü o futbolcuyu almaz.

Eğer Cris’i alacak olan varsa da ancak parasızlıktan kapısına kili vurulacak durumda olan, çaresiz kalmış ve transfer yapamamış kulüpler olur….

Gördüğünüz gibi yediğimiz 2 golün de müsebbibi bizim tecrübeli ama ağır mı ağır Cris…..

Ayıklayın bakalım şimdi pirincin taşını ayıklayabiliyor musunuz…..

Bu kadar yatırım yapılan bir takımı çok basit bir transfer hatası yüzünden ne durumlara düşürüyorsunuz bakın görün işte…

Bu Cris’i tavsiye edeni de, alanı da Allah’a havale ediyorum ben…..

Kesinlikle, ama kesinlikle fahiş bir transfer hatası.

Kazandırdığı en ufak bir artı yok ama kaybettirdiği çok şey var Galatasaray’ımıza…..

Yazık ki ne yazık,

Koskoca Galatasaray, şampiyonlar liginde tur atlamış Galatasaray, Süper Ligin zirvesindeki takım Galatasaray 1461 Trabzon’a hem de kendi sahasında yenildi ve elendi……

Kimsenin 1461 Trabzon’un oyununa dudak bükeceğini sanmam.

Onlar ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştılar ve kendi tarihlerine, hatta Türk Futbol tarihine geçecek bir ve yıllarca akıllardan hiç çıkmayacak bir başarıya imza attılar…..

Bizler ise milyon dolarlık fiyaskolarımızı seyrettik. Paralarımızın nasıl çar-çur edildiğini gördük….

Sözde yedeklerimizin Balıkesir karşısında dahi ne derece zorlandığını herkes gördü de bir tek Fatih Hocamız görmemiş demek ki. Ya da görmüş de ders almamış belli ki….

Ben oldum olası anlamamışımdır Teknik Direktörlerin bu seçimlerini.

Neymiş efendim?

Yedek takımla çıkacaklarmış, rotasyan yapacaklarmış, as futbolcularını dinlendireceklermiş.

Miş, miş, miş…..

Beyler,

Bizim futbolcularımız nasıl ki Avrupa maçlarında bir başka oynuyorlar ise İstanbula gelen ve  3 büyüklerin karşısına çıkan büyük, küçük, gerek süper ligden ve gerekse PTT 1. Liginden olsun ya da daha alt liglerden olsun her Anadolu takımı canını dişine takarak oynuyor. Bunu defalarca gördük, yaşadık…..

Şimdi hocamızın yine futbolcularımızı suçlamasını kabul etmiyorum, edemiyorum.

Çünkü at sahibine göre kişner demişler.

Açıkça görülüyor ki bu Galatasaray geçen sezonki Galatasaray’ın çok gerisinde kaldı oyun olarak…..

Haftalardır pek çok takım karşısında çaresizce set oyunu oynamasını, futbolcuların doldur boşaltlarını izlemekten gına geldi bizlere…..

Yok öyle kendi aralarında bile maç yapmamış, antremanda bile birlikte oynamamış futbolcular ile sahaya çıkıp öyle güle oynaya galibiyetler almak….

Kaldı ki tarih özellikle kupa maçlarında yaşanana sürpriz sonuçlarla dolu….

Hala ciddiyetten yoksun oyuncularla sahaya çıkmak ve bir antreman havasında maça başlamak nasıl bir şeydir Fatih hocam?

Bunun sebebi asla taraftarlar, asla yönetim olamaz herhalde….

İnsan en azından sahaya (SAKATLIKLARI DA DÜŞÜNEREK) bir tane santrafor ile çıkmaz mı?

Bugün eğer bir Umut veya bir Burak olsaydı o kaçan gollerden bir kaçını atarlar mıydı? Atmazlar mıydı?....

Yedekler arasında neden Umut veya Burak’tan birisi yoktu?....

Bu rakip karşısında bile tek santrafor ile oynamak Galatasaray’a yakışır mı?...

Bunca senedir Galatasaray’da oynayan bir Sabri ve bir Aydın’ın hala bazı melekelerini geliştirememeleri kimin suçu?...

Emre Çolak’ın hala aynı şekilde topu alıp üzerine basmasını, kendi ekseni etrafında dönmesini ve topu ayağından çıkarmak yerine metrelerce sürdükten sonra pas vermesini bize kim nasıl açıklayacak?....

Bu kaçıncı defadır oluyor böyle,

Kapanan, mücadele eden ve özellikle de hızlı çıkan her takım istisnasız karşımızda gol veya goller buldu, galibiyetler aldı….

Galatasaray’ın kapalı oynayan her rakip karşısında böylesine çaresiz kalmasını seyredecek miyiz hala?...

Hocam,

Ne oldu sana, neden bu kadar değiştin bir türlü anlamıyorum.

Benim bildiğim rotasyonu 2-3 futbolcu ile yaparsın.

Komple takım ve özellikle de oyun sistemi değiştirilmez ki….

Bana göre önce galibiyeti garantileyecek bir takım çıkarırsın gollerini attıktan sonra da 3 oyuncunu erkenden alırsın böyle maçlarda.

Çünkü bu tür maçlarda gol geciktikçe her takımın morali bozuluyor, rakiplerin her geçen dakika dirençleri artıyor.

Hele bir de rastgele bir gol atarlarsa gerisini varın siz düşününü….

Kaldı ki takımın son yarım saatte oynadığı baskılı futbolu neden maçın başında göstermediği veya gösteremediği sorgulanmalıdır….

Aslına bakarsanız sahaya sürülen takım bile 1451 Trabzon’u maddi değer olarak kim bilir kaç defa katlar….

“Bir musibet bin nasihatten iyidir” derler.

İnşallah takımımız Teknik Kadrosu ve oyuncuları ile hep birlikte bu sonuçtan çok büyük dersler çıkarırlar.

Ve çıkardıkları bu dersler! sayesinde (Bu kaçıncı ders çıkarılacak musibet oldu bizler sayısını unuttuk) hafta sonunda F.Bahçe’yi yenerler de ligin ilk yarısını tepede tamamlamayı garantilerler inşallah…..

Hepimize geçmiş olsun. Futbolda bunlar hep var ve hep var olacak....

Saygılarımla,

Hakan GİRGİN