16
2013
Arkadaşlar,
Bu yazımı Beşiktaş maçından önce yazıyorum...
Evet, maçımızı kazandık ve keyifle(!) şampiyonluktaki rakiplerimizin yapacağı maçları ve muhtemel kaybedeceği puanları bekliyoruz….
Şahsen ben, Beşiktaş’tan ziyade F.Bahçe’nin şampiyonluktaki rakibimiz olduğunu düşünüyorum ve onların oynayacağı maçın sonucunu daha çok merak ediyorum….
Gönlüm tabi ki Trabzonspor’un kazanmasından yana…..
Belki herkesin yüzünde gülücükler açıyor, belki herkes Sneijder ve Drogba transferinden sonra bu işin kesin olarak bittiğini düşünüyor ama bir gerçek var ki kim ne derse desin gerçekten de çok rezil bir top oynuyoruz. Bu Galatasaray hala geçen sezonki Galatasaray kadar güven vermiyor bana göre….
Hepimiz biliyoruz ki bu kadro şu ana kadar beklentileri asla karşılamadı, karşılayamadı….
Bir yerlerde bir eksiklik var ve bu eksiklik biz taraftarları sıkıntıya sokuyor…
Şu ana kadar hep aynı şeyleri söyledim.
Geçen sezon şampiyon olan kadromuz daha mücadeleci, rakibi yıldıran bir takım oyunu oynuyordu…..
Bu sezon ise kaybettiğimiz maçlarda da kazandığımız maçlarda da oynadığımız futbol ortada…
Asla kendimizi koltuğumuza yaslayarak rahat bir 90 dakika seyretmedik şu ana kadar ve öyle görünüyor ki belki sezon sonuna kadar da seyredemeyeceğiz….
Bir Drogba, bir Sneijder parası dahi etmeyen Akhisar karşısında Drogba oyuna girene kadar ortaya koyduğumuz oyun gerçekten içler acısıydı…
Net bir gol pozisyonumuz bile yoktu. Pozisyon üretemedik, üretmekte de zorlandık….
Kimseyi tatmin etmedi ve kimseye umut vermedi sahadaki takım oyunu….
Hele hele Gekas o golleri kaçırmasaydı halimiz nice olurdu düşünmek bile istemiyorum..…
Eğer bu maçta bir şok yaşasaydık Aportta hazır kıta bekleyen malum kulübün yalakası olanlar nasıl da üzülürlerdi(!) her halde hepiniz biliyorsunuz?.:))..
Ortada bir gerçek var ki özellikle kapanan takımlara karşı çift forvetle oynamamız hiçbir şey ifade etmiyor.
Hiçbir artısı olmuyor iki santrafor ile oynamanın…
Hatta daha çok zararı oluyor. Çünkü rakip takım orta sahada daha kalabalık oluyor…
Böyle takımları açmanın tek yolu tabiri caiz ise dar alanda kısa paslaşmalar yapabilen, çalım atma özelliği olan, verkaçlarla çizgiye inebilen, dikine, çabuk oynayabilen bir kadro ile sahada mücadele etmektir..
Hele hele ileri ikiliniz ayağında top tutma özelliği olmayan ve üstelik de bencil olan futbolculardan kurulu ise işiniz daha da zorlaşıyor…
Gördüğünüz gibi sadece bu maçta Burak en azından iki defa bencillik yaptı ve belki de 3-0’a gelecek skoru önleyen adam oldu….
Birisinde beklemeden Drogba’ya pas vermedi, verse Drogba kaleci ile karşı karşıya kalacaktı, çalım atmaya kalktı.
Bir diğerinde Drogbanın kendisine verdiği pas sonrası karşısındaki kaleciye rağmen kaleye vurmayı tercih etti. Eğer hemen yanında bulunan Sneijder’e çıkarmayı tercih etse büyük ihtimalle Sneijder golü yapardı…
Hemen aklıma gelen bir pozisyon daha var Burak ile ilgili olarak.
Hatırlarsanız ilk yarının son maçında yine kaleci onun üstüne gelirken sol tarafında bomboş durumdaki Umut’a pas vermeyerek bizi muhtemel bir galibiyetten etmişti…
Evet, golcülerin biraz bencil olması normal ama bu kadarı da değil be kardeşim…
Bu anlamda eğer Drogba’yı başka bir gözle seyrederse Burak çok daha faydalı olur takımına…
Burak hep önüne atılacak topları beklemekten vazgeçerse eğer faydası artar takımına….
Belli ki Sneijder’in hala kondisyon sorunu var. Eğer fizik kondisyonunu toparlarsa çok belli ki Drogba ile ve hatta Drogbanın katkıları ile takımın oyun şekli eper değişecek…
Yeter ki hocamız fazla fanteziye kaçmasın, yine klasik Terim triplerine girip bazı konularda ısrar etmesin, ben yaptım oldu demesin…..
Çok belli ki bu takımın defansı tam bir bomba…..
Özellikle son haftalarda Riera herkesin dikkatini çekecek şekilde saçma sapan hareketler yapıyor…
Tamam, Riera’nın bazı eylemleri(!) belki Galatasaray dostu(!!!!!) malum yorumcular ve kalemşörlerin iddia ettiği kadar kırmızı kartlık hareketler değildi belki ama en azından çok da masum hareketler değildi doğrusu….
Dany’in her zaman yaptığı ve yapmaması gereken o tehlikeli hareketleri söylemeye gerek bile yok sanırım…..
Şu bir gerçek ki defansımız maalesef tam bir bomba……
Eğer orta saha ve forvetimiz teklerse, beklentileri karşılayamazsa bu takım her zaman bizi üzebilir….
Hiç düşündünüz mü Akhisar karşısında Drogba olmasaydı ne olurdu diye?.:))..
Önümüzdeki yaz bu takıma kesinlikle bir stoper ve bir sol bek şart….
Belli ki iyi bir transfer bedeli karşılığında Muslera verilecek. Eğer gerçekten sözü edilen paraları görecekse Muslera bence de satılsın. Yoksa sözleşmesi bir an önce uzatılsın….
Önümüzdeki sezon için bu takımdan Riera gider, Elmander gider. Onlarla birlikte bu Melo’da gider gibime geliyor.
Hani geçen sezon ki Melo’yu görmesek, neler yapabileceğini bilmesek gerçekten de bize çok iyi bir kazık attıklarına inanacağım doğrusu.:))..
Bu takımda (BU) Melo’nun yerine adam alınmasa da olur belki ama stoper ve sol bek kesin alınmalı…
İşte o zaman bu takımı seyretmek gerçekten büyük keyif veriri taraflı tarafsız herkese…..
Özellikle Süper Ligin bir numaralı favorisi olur ve Şampiyonlar Liginde de daha iyi işler yapar….
Maçın hakemini yazmaya bile gerek yok. Çünkü gerçekten çok iğrençti…
Akhisar’lı futbolcuların maç içinde gerçekten de aşırı sertliği vardı ve hakem bu sertliklere resmen göz yumdu….
Sarı kartlık pek çok hareketi es geçti….
Olan faulleri vermedi, olmayan fauller yarattı….
Galatasaray’a yaptığı tek kıyak(!) ise Riera’ya sarı kart (FAZLASI ÇOK AYIP OLURDU) göstermemesi oldu…..
Daha bir sürü olay vardı hakemle ilgili anlatacak ama değmez…
Çünkü daha önce defalarca yazdığım gibi bizler Galatasaraylı olarak bu filmi daha defalarca izleyeceğiz…
Galatasaray’ın şampiyon olması için gerçekten de bir zamanlar Mustafa Denizli’nin dediği gibi hakemleri de yenmesi gerekecek….
Ama, artık takımımızda gerçekten de tüm futbolcularımızın saygı göstereceği liderler var. Bunun da ileride çok artılarını göreceğiz inşallah….
Herkese Sarı-Kırmızı günler dilerim…
Saygılarımla,
Hakan GİRGİN