Hani hep “Ya sistemini belirleyip ona göre futbolcu transfer edeceksin, ya da elindeki futbolculara göre sistem kuracaksın” derler ya bana göre onlardan daha önemli olan başka bir şey var….

Bence takım olabilmek çok daha önemli…

Başarılı olabilmenin birinci faktörü….

Alın işte bu defa da olmadı. Aynen birkaç haftadır olmadığı gibi…

Çekirge bu defa sıçramadı…..

Daha önce defalarca yazdığım gibi ben hep sistemleri değil takım oyununu savundum….

Sen, hangi sitemle oynarsan oyna, hatta istediğin futbolcularla oyna, eğer takım olmayı beceremiyorsan, futbolun temel kurallarını yerine getirmiyorsan veya getiremiyorsan sonunda hayal kırıklığına uğraman normaldir….

Düşünebiliyor musunuz arkadaşlar, bu takım daha geçen sezon şampiyon oldu.

Ve bu takım, üzerine milyonlarca Euro harcanarak gerek yurt içinden ve gerekse yurt dışından futbolcularla takviye edilerek sezona başladı……

Hatta yetmedi sezon ortasında takıma dünya çapında ses getiren iki takviye yapıldı, Sneijder ve Drogba alındı….

Mantıklı olan düşünce neydi?...

Bu takımın açık ara ligi götüreceğini düşünüyordu herkes…

Ki bana göre de öyle olması gerekiyordu…

Ve maalesef bu kadro şu anda avucunun içinden şampiyonluğu kaçırmak için elinden geleni yapıyor…..

Henüz her şey bitmedi ama ben iddia ediyorum ki eğer Terim inadına devam ederse bu takımın şampiyon olması imkansız. O kadar da iddialı konuşuyorum……

Bu akşam Eskişehirde o kadar rezil bir futbol ortaya koyduk ki anlatılacak gibi değil….

Bana göre sahaya çıkan kadro ve o kadronun oynadığı oyun tam bir fiyaskoydu….

Hani derler ya “Şapka düştü kel göründü” diye..

Aynen öyle oldu Eskişehir karşısında…..

Akhisar ve Ordu karşısında sıçrayan çekirge bu defa sıçrayamadı…

Hatta çok da ucuz kurtuldu diyebiliriz….

Kağıt üstünde ismen muhteşem bir kadro gibi görünse de bu kadronun hemen hemen normal bir futbol oynayan her takım karşısında çok zor durumlara düşeceği o kadar açık saçık belli ki….

Görülüyor ki 4-4-2 ‘de oynasak, 4-2-3-1 ‘de oynasak bu iş bu futbolcularla olmayacak.

Mesele de burada zaten….

Sistemler doğru da olsa bu defa seçilip sahaya sürülen futbolcular yanlış..

Takım bütünlüğü yok, tabi geçen sezon ki entegre mücadele de yok…..

Galatasaray bu günlere hep ama hep hücum futbolu ile geldi…

Galatasaray başarılarını hep ileride pres yaptığı zaman, oyun alanında hatlar arasındaki mesafeleri kısa tuttuğu zamanlar kazandı….

Farkında mısınız bilmem ama Galatasaray bu sezonki en iyi hücum futbolunu Orduspor maçının ikinci yarısında oynadı….

Onu da çok belli ki gelişen olaylar sonrası oluşan aşırı bir motivasyon sonucu oynadı….

Aslında hepimiz biliyoruz ki Galatasaray geçen sezonki futbolunun çok çok uzağında….

Hatta yapılan onca transferlere rağmen…

Peki geçen sezon biz kimlerle şampiyon olduk?

O futbolcular şimdi neredeler?....

Bu takımın sezon başındaki en büyük eksiği neydi?

Sol bek ve Sol açık oynayacak oyuncusu yoktu…

Ve hala yok o oyuncular biliyorsunuz değil mi?....

Dünya’da tek bir futbolsever yoktur ki Sneijder ve Drogba’yı takımında görmek istemesin…

Ama bir gerçek var ki kimse arabasının arka lastikleri patlak iken gidip te arabanın diğer lüks aksamlarına para harcamaz, arabasını modifiye etmeye kalkmaz….

Önce o arabanın yürümesi lazım ki sana faydası olsun, seni bir yerden bir yere taşısın…..

Ondan sonra lüksü düşüneceksin, hızlı gitmeyi düşüneceksin…..

Yani, sen önce eksiklerini gidereceksin ki ondan sonra arabanı modifiye etmeye, al benisini arttırmaya bakacaksın….

Ne oldu?

Eskişehir maçında Sneijder vardı, Drogba vardı da ne oldu?...

Yanlış anlamayın arkadaşlar suç onlarda değil ki…

Onlar olsa olsa şu an biraz maç eksiği olan futbolcu durumundalar….

Yani onlar bir Elmander, bir Umut Bulut gibi ekstra koşacak, bi taraflarını yırtacak futbolcular değil….

Oyun stilleri herkesin malumu…..

Bir de bunun yanında sen onların etrafını koşmayan, pres yapmayan birkaç futbolcu ile süslersen o kadro nasıl rakiplerini ezsin söyler misiniz…..

Buna imkan var mı?..

Bu takımın hamalları yok en başta…..

Geçen sezon bu takımda bir Engin vardı didinen, cesurca mücadele eden. Bugüne kadar takıma bile almadığın bir Hakan Balta vardı. Riera dediğin assolist yedekti bir Emre Çolak vardı mücadele eden……

Bugün tek başına sana Yusuf Yusuf yaptıran bir Necati vardı çerez parasına sattığın.…

 

Belli ki şu anda herkes ya sabır çekiyor…

Çünkü Galatasaray hala oynaması gereken, herkesin beklediği o futbolu ortaya koyamıyor….

Yanlış takım tertibi ve yanlış oyun sitemi bizleri üzüyor…

Terim hala aynı inatlarında devam ediyor….

Unutmayın, bazen markalar makara oluverir…

Bir Kosecki olayını bilen bilir. O zamanki duruma düşmeyiz inşallah diyorum…

Eğer Terim Sneijder ve Drogba’yı oynatacaksa bazı inatlarından vazgeçmeli bence….

Sneijderi rahatlatacak futbolcuları onun etrafına koymalı..

Sağda Burak ve solda Ambrabat ile bu iş asla olmaz….

Olur gibi görünse de olmaz…..

Benim nacizane görüşüm odur ki (4-2-3-1 ‘e göre) en azından üçlünün sağında Hamit veya Sabri, Solda da bence Engin oynamalı ki orta sahamız fizik ve teknik olarak güçlü olsun….

Ya da eğer 4-4-2 sistemine göre oynayacaksak orta sahamız Hamit(Sabri)-Selçuk-Sneijder-Engin(Emre Çolak) gibi oyunculardan oluş sun ki forvetimiz Drogba ve yanında da Burak olsun veya Umut ve Elmander’den birisi olsun…..

Rakibi karşılayan, basan, top yapan bir orta sahamız olursa bu takım nasıl olsa gol atar diye düşünüyorum…

Mesela bu takım neden 4-4-1-1 oynamasın?...

Hamit-Selçuk-Melo(Yekta)-Engin(Ambrabat) dörtlüsünün önünde Sneijder ve tek santrafor Drogba neden olmasın?....

Ama bu şekilde bu takım ileriye gidemiyor, ileriye gitse geri gelemiyor…

Orta saha yok, defans her zaman rakip forvetler ile karşı karşıya kalıyor….

E, defansın da taş gibi değil hani…

Bomba Dany ve Riera ile oluşan defans da ancak bu kadar olur….

Eboue’de geçen sezonki formunda olmayınca bu yaşadıklarımız kaçınılmaz oluyor…..

Defansımız maalesef kağıt helva gibi. Feykini atan geçiyor, süratli olan zaten dağıtıyor….

Bir gerçek var ki hangi sistemle oynarsan oyna, hangi futbolcularla oynarsan oyna önce takım olacaksın….

Geçen sezon Galatasaray daha bir takımdı…

Arkadaşlık, takımdaşlık vardı. Her şeyden önce daha başka bir kazanma hırsı vardı….

Kısaca Ordu maçının ikinci yarısındaki hırs her  zaman vardı….

O yüzdendir ki bu takım FB’ye yenildiğinde bile alkışlanmıştı, her Galatasaraylı takımı ile gurur duymuştu….

Biz sezon başında kaliteli bir sol bek ve sol açık, sezon ortasında da Ujfalusi’nin yerine bir stoper almayarak yaptık en büyük hatayı….

Ve maalesef bu hatanın cezasını çekiyoruz şimdi….

İnşallah, şampiyonluğu altın tepsi içinde sunmayız….

İnşallah kaybımız bizi kahredecek kadar olmaz sezon sonunda…..

İnşallah, “Keşke bir sol bek ve stoper alsaydık” demek zorunda kalmayız…..

 

Saygılarımla,

Hakan GİRGİN