08
2012
Kamil Ocak bataklığında Antep i yenmeyi başardık ,küçümsememek lazım ,2 hafta önce Eskişehir buz pateni sahasında 2 puanımız kuş olup uçmuştu. Marka değeri büyük süper ligimizin süper stadyumları ve süper hakemleri bu aralar iyi iş çıkartıyorlar. M.Ali Aydınlar gelmiş geçmiş tüm rekorları alt üst ederek 7 ayda futbolumuzun da içine ederek hiç bir şey yokmuş gibi çekip gitti. Şikecileri kurtarma ,yasaları engelleme ,adaleti geciktirme görevlerinin son halkasıydı bu istifa. Eğer kalsaydı ,son genel kurulun akabinde 58. maddenin gereklerini yerine getirmek zorundaydı. Şimdi yeni bir federasyon seçilecek ,seçilen federasyon yeni alt kurullar seçecek ,yeni gelecek hukuk kurulları yeni bir etik kurulu oluşturacak ,yeni etik kurul yüzlerce klasörü inceleyecek ,irdeleyecek ve tartışacak. Yeniden tavsiye kararları verilecek ,yeniden genel kurullar toplanacak vs vs vs. Elbette birileri yeniden olayları sulandıracak ,saptıracak ,çamur ve iftiralar atacak ,oyalayacak vs vs vs. İşte sayın Aydınlar ın Türk futboluna son kazığı da bu planlı ve ahlaksız istifa hamlesi oldu.
Yıllar sonra ,hiç de umut yokken birileri çıkıp vazifelerini yapmaya kalktılar. Şikeyi belgeleriyle ,kanıtlarıyla ortaya çıkarttılar. Güç ve iktidar sahiplerine uzandı elleri ,korkmadan ,çekinmeden. Türk futbolunun nelerle uğraştığı ,ne pisliklere battığı ,kimin ne olduğu çıktı ortaya. Bu süreçte yaşanan sulandırma ,dikkat dağıtma ,delil karartma ,yasa değiştirme ,mazlumu ve mağduru oynama ,örtbas etme ,menfaat ve rant koruma gibi eylemleri zaten hep beraber gördük ,yaşadık ve yaşıyoruz. Benim asıl dikkat çekmek istediğim husus bu işler olup biterken en az Aziz Yıldırım kadar suçlu olan bir çok kişi ve kurum hesap vermek bir tarafa bir de bu işten çıkar elde ettiler. Bu işler olurken ,yapılırken ,maçlar ve puan tablosu masa başlarında sonuçlanırken o masada Aziz Yıldırım ile birlikte oturan federasyon ve hakem sorumluları ile sahada bu kararları uygulayan tetikçi hakemler sanki sütten çıkmış ak kaşık misali arz-ı endam etmeyi sürdürürlerken bir de bakın biz nasıl tertemiz kaldık bu pisliğin içinde diyebilmekteler maalesef. İşte bu da bu soruşturmanın en büyük eksiğidir. En azından Mahmut Özgener ve Oğuz Sarvan ile beraber 5-6 federasyon yetkilisi ve 3-4 tane de faal hakem bu işlere ağızlarına kadar batmışlardır.
Bu ülkede bir medya kuruluşu eğer maçları yayınlamak için yıllık 350 milyon dolar civarı bir para ödeyecek ise alttan ısıtması olmayan hiç bir saha da maç oynanmaması gerekir. Bakın Sivas a ,3 ay gibi bir sürede stadına bu sistemi koyabildiler. Bakın Bursa ya yağmur ,kar ,dolu ,tipi demeden sahası her maç halı gibi. Bakın bizim Arene ve Trabzon un Avni Aker ine ,yoğun maç trafiğinden bozulan zeminler 2 haftada halı gibi oldular. Oysa bu hava ve saha şartlarında Eskişehir ve Gaziantep sahaları geçtim kaliteli futbol oynamayı sporcu sağlığına bile ciddi tehdit oluşturuyor. Bu sahalarda oynanan futbol için bu paraları ödemek ve ödetmek nasıl bir mantıktır. Madem sen bu paraları talep ediyorsun ,bu lige süper diyorsun o zaman sen bu ligde böyle zeminlere izin vermeyeceksin. Bu ligde oynayacak takımlardan her şartta iyi ve futbola elverişli saha garantisi alacaksın.
Eğer bir ligde hakem kararları bu denli tutarsız ,bu denli çifte standartlı olursa hiç kimse adaletten bahsetmesin boşuna. Hakemin görevi futbol oyun kurallarını sahada uygulamaktır. Biz de ise bu iş böyle olmuyor nedense. Bir MHK başkanı çıkıp maçta bir takımın hakem kararlarıyla katledildiğini söyleyecek sonra o hakem ödül gibi 3 hafta bekeyip her hafta bir maç alacak. Ben 35 yıldır maçlara giden birisi olarak iddia ediyorum Abdullah Yılmaz ve İlker Meral çıktıkları her Galatasaray maçında takımımızı katletmek niyetiyle çıkan tetikçilerdir ve haklarında kesinlikle soruşturma ve inceleme yapılması gerekmektedir. Abdullah Yılmaz geçen yıl Bursa maçının henüz ilk devresi Volkan Şen in % 100 kırmızısını görmezden gelmiş bu sene ise kendi başkanının bile itiraf ettiği gibi Gaziantep maçını çığrından çıkartmıştır. İlker Meral 2 sene evvel Kasımpaşa maçında herkesin tek seferde gördüğü Ali Güneş penaltı ve kırmızısını görmezden gelmiş bu sene ise Antalya maçında kasıtlı kararlarıyla gerek tribünleri gerekse oyuncularımızı açıkça tahrik etmiştir. İddia ediyorum MHK bir daha versin bu isimleri Galatasaray maçına yine aynı rezillikler yaşanacaktır.
Evet hakemlik çok zor ve hataya müsait bir iştir. Hakem hataları da futbolun bir parçasıdır ve hoş görülmelidir. Ama hatayla kasıt arasında da derin farklılıklar vardır. Ve eğer bir hakem kasıtlı yanlış yapıyorsa o hakem bir daha sahaya çıkartılmamalıdır. Aksi halde bu işlerin hiç bir şekilde sonu gelmeyecektir. Yetkili birileri alsın özellikle bu 2 hakemin yönettiği Galatasaray maçlarını bir zahmet iyice izleyiversinler. Eğer incelemeye gerek duyulacak kasıtlı ve taraflı bir yönetim görmezlerse iftiradan beni mahkemeye versinler ,razıyım. Ama eğer bu apaçık gerçeği gözardı etmezlerse bu isimler hakkında kapsamlı bir araştırma yapılması mecburiyettir. Eğer işi sahada kuralları eişt ve adil olarak uygulamak olan hakem görevini gerektiği hassasiyet içinde yapmaz ise adaletsizliğe isyan eden futbolcu ve taraftara ceza vermek bu işleri çözmeyecektir. Artık birilerinin bu gerçeği görmesi ,anlaması ve pisliği halı altına süpürmek yerine radikal kararlar alması Türk futbolunun tek kurtuluşu olacaktır. Öyle al ileri ver geri otuz kere seyredilen ve hala farklı yorumlanan 20 -30 santimlik pozisyonlarda hakem ne karar verdiyse hak veririm. Ancak saydığım 2 isim için böyle bir durum söz konusu dahi olmamıştır. Ayrıca Fırat Aydınus un geçen yıl ki GS - FB derby sinde Özer Hurmacı tarafından bariz tartaklanmasını sarı ile geçiştirmesi de hakemlik camiasına yapılan en büyük hakaret ,aşağılama değilmidir. Bunu da şimdi Baros un gördüğü kırmızıya ve aldığı 3 maç cezaya hak verenlere ithafen sormak istedim. Şu bir gerçek ki haksızlığa isyan eden futbolcuya kırmızı vermek sonra 2-3 maç ceza kesmek ,taraftar tepkisine saha kapatma cezası vermek ,hoca ve idarecinin isyanına para ve disiplin cezası uygulamak bu işlere hiç bir çözüm üretememiştir ,üretemezde. Gangren olmuş bir organ varsa bünyede ilaçla tedavi edemezsin ,kesip atamazsan başka organlara da sıçrar bu maraz. Evet sahada adam gibi adalet dağıtan ,kuralları uygulayan bir hakem var ve futbolcu ,taraftar ,hoca ,idareci her kim olursa onun otoritesini sarsacak ,sorgulayacak ise bas en ağır cezayı. Ama en başta bu güveni tesis edeceksin ,senin hakemin bu işi adam gibi ,namusuyla ,şerefiyle ,ahlakıyla yapacak. İnsanlar şunu bilecekler ki hakem yanlış karar verirse bu o anlık bir hatadır kasıtlı ,bilinçli bir hata olmaz ,olamaz. Bunu yapmak için önce içinizdeki iltihaplardan kurtulmak zorundasınız. Kaybettiğiniz güveni kazanmak zorundasınız. Yanlış yapanı cezalandırmak zorundasınız. Siz kendi safralarınızı atınca otoritenize uzanan eli en sert biçimde kırın biz de sizi alkışlayalım.
Fenerbahçe idarecileri kendi pisliklerinin temizlenecek tarafları kalmadığını gördükçe temiz olanı da çamurlayarak pisletme gereği duyuyorlar. Şimdi bizim transfer politikamızın etik dışı olduğunu söylüyorlar. Sayın Kamer e sormak lazım ,acaba biz Amrabat a ne zaman talip olduk ve istedik ,Kayseri maçından evvel mi ,sonra mı? Doka yı Fatih hoca İstanbul BB. maçı sonrası beğenmedi mi? Necati ismi zaten sezon başından beri Galatasaray la anılmıyor muydu ? Oysa Emenike nin geçen sezon doktor raporuyla sabit oynamasında sakınca yokken FB maçında oynamadığını hocası ve takım arkadaşı itiraf etmediler mi ? Ne güzel söylemiş eskiler "kişi karşısındakini de kendisi gibi görürmüş diye". Ama hak vermek de lazım bunlar son çırpınışlar.
Arkadaşlar ne Sabri nin avukatıyım ne de Servet ile Ayhan ın. Ama formamızı giyen ,gerektiğinde fedakarlıktan kaçınmayan insanlara yapılan muamele sabır taşını çatlattı. Bu kadarı ayıptır ,bu çocuklar bizim yüzümüzü kızartacak ,adımızı karartacak hiç bir olayın içinde bulunmadılar. Ellerinden geleni hiç artlarına koymadılar. Sorumluluktan ,görevden hiç ama hiç kaçmadılar. Ayhan ve Servet son zamanlarda kadroya pek giremedikleri için biraz yırtmış durumdalar olan da Sabri ye oluyor. Arkadaşlar Sabri müthiş bir oyuncudur ,Dünyanın en iyi sağ beklerinden birisidir ,çok tekniktir ,ortaları ,pasları tam isabetlidir filan gibi bir iddiam olamaz asla. Ama bu ülkenin bu mevkide ki en iyi 2 oyuncusundan birisidir. Eğer Eboe gibi bir isim yedek kalacak ise ben de bunu kabul etmem ama Sabri ona gerçek bir alternatif olur. Samsun maçında doktor 4 ay oynamaz raporuna rağmen 2 ay sonunda adam 2 yarım yamalak antremanla sahaya çıktı ,çünkü hocasının ona ihtiyacı vardı. O maç hiç olmadığı kadar kötü ve hatalıydı. Bu da maalesef birilerini ziyadesiyle memnun etti. Ama şu son Antep maçında çocuğun ne hatası vardı acaba ? Yaptığı 3 orta da iyi ve isabetliydi ,iki kere ters kademeye girdi ,Popov ve Sousa tarafından 3 kere geçildi ,8 kere topu kazandı. 2 top kaybına karşı 7 kere top kaptı. 5 isabetsiz 14 isabetli pasla oynadı. Ama günah keçisi oldu. Bu ayıptır ,haksızlıktır ve hiç bir oyuncumuz bunu hak etmiyorlar. Ayrıca eğer elimizde Dani Alves filan varsa o zaman Sabri yi gönderelim. Hatta İniesta ,Xavi filan varsa Selçuk da yollansın. Arkadaşlar eğer hocamız rapor verir ve bir oyuncumuzu istemez ise yöneticilerimiz gerekeni yapar ve yolları ayırırlar. Biz taraftara düşen de formamıza hizmet eden bu oyunculara bize yakışır şekilde teşekkür edip uğurlamaktır. Ortalıkta kuyumuzu kazmaya ,bizi karalamaya ,çelmelemeye çalışan bunca rezil varken ne olur biz birlik olalım ,kendi değerlerimizin kıymetini bilelim ,onları koruyalım. Unutmayalım ki bu bir takım işidir ve taraftar bu takımın ayrılmaz bir parçasıdır. Birbirimize destek olmak ,omuz vermek başarıya giden yolun en önemli adımıdır. Çatlak seslere karşı hep beraber duvar olmak en önemli vazifemizdir. Başarıyı hak etmeliyiz çünkü biz birileri gibi satın almaz ,kazanırız. hepinize sevgiler Hakan