Tam 5 aydır ben anlatmaktan ,yazmaktan yoruldum ,bıktım ,usandım. Takım ligde ki Beşiktaş maçının ilk 45 dakikası haricinde beni haklı çıkarmaktan ,düşüncelerimi onaylamaktan tek adım geri atmadı. Ama bu cehalete ,bu kör gözlere ,bu anlamaktan aciz beyinlere laf anlatamadık bir türlü. Bakın arkadaşlar çok açık ve net söylüyorum ,teknik direktör olmak herkesin harcı değildir. Teknik direktörlük öyle menager oyununa ,ps oyununa benzemez. Futbol ile ilgili çalıştırıcı ,kondisyoner ,fizyoterapist ,ya da alt yapı hocası gibi işlerin içinden gelen herkes teknik direktör olabilir gibi bir olay hiç yoktur. Teknik direktör bir takımın yarısından fazlasıdır vetakım üzerinde ki etkisi % 70 -80 hatta daha  da fazlasıdır. Ve Jan Olde Riekerink teknik direktör değildir. Bakın iyi teknik direktör ,kötü teknik direktör diye tartışmıyorum bile ,net olarak adam teknik direktör değildir diyorum. Adamda bir teknik direktörde mutlaka olması gereken ,gelişmiş olması gereken ,farklı olması gereken özelliklerin hiç ama hiç birisi yoktur.

Yönetimin sezon başında içinden çıkılmaz maddi problemler sebebiyle mümkün olduğunca maliyetsiz ,hatta  bedavadan biraz pahalı bir mecburiyetiydi sadece. Futbolu 3 direk arasından geçen ya da geçmeyen topa göre değerlendiren skor severler adamı bir anda tarihimizin en iyi hocaları arasında göstermesi yönetimi de bu yalana seve seve inandırdı. Ancak bunun acısın G.Saray uzun vadede faiziyle çekiyor ve çekecek maalesef. Riekerink i takımın başına getirmek yönetimin aldığı bir risk bile değildir. Çünkü risk dediğin mesela ,Okan Buruk ,Sergen Yalçın ,Suat Kaya gibi bir yerli hocayla ya da Belçika ,Fransa ,Almanya gibi liglerde çalıştırdıkları sıradan takımlara sıradışı futbol oynatan genç ,idealist hocalarla alınır. Kalkıp altyapıda oyuncu yetiştiren ,yaşı geçkin ,daha evvel hiç bir yerde tutunamamış bir hoca ile risk alınmaz ,sadece göz boyanır.

G.Saray aldığı puanların yarısı kadar bile futbol oynamamış bir topluluktur sadece. G.Saray her hafta daha kötü ,daha sıkıcı ,daha kişiliksiz futbol oynamaktadır. G.Saray forması giyen her futbolcu her maç bir öncesinden daha kötü bireysel performanslar sergilemektedir. G.Saray a dikkat ederseniz ısrarla topluluk gibi yakıştırmalar yapıyor asla takım diyemiyorum. Çünkü G.Saray hiç bir maç bir takım hüvviyetini sahaya yansıtamayan  kaliteli ,klas ,kariyerli futbolcular topluluğudur. Bu da asla futbolcuların suçu ,günahı değildir ,çünkü elindeki topluluğu takım yapmak teknik direktörün ilk işidir. Ancak başta da söylediğim gibi G.Saray ın başında neredeyse 1 senedir bir teknik direktör bulunmamaktadır.

Riekerink in şu güne kadar çıktığı hiç bir maçta sonuca etki eden ,G.Saray ı sahada rahatlatan tek hamlesini gören var mı ? Ama ben size takımı bozan ,olduğundan da kötüye götüren bir düzine değişikliği bir saniye düşünmeden sıralarım.  Riekerink in takımının oyunu domine ettiği ,rakibi bezdirdiği tek bir 90 dk. söyleyen var mı ? Ama ben sadece Muslera nın insanlık dışı performansı ile alınmış puanları hatta kupayı bile anlatırım. Oturup şöyle zevkle bir maç seyredemez olduk ne zamandır. Her rakip bizden iyi koşuyor ,bizden iyi mücadele ediyor ,bizden iyi futbol oynuyor. Biz mi ,biz bol bol paslaşıyoruz o kadar. Sonra bizim hoca efendi çıkıyor ne kadar iyi futbol oynadığımızı ,oyunu domine ettiğimizi filan anlatıyor. Ama maça bakarsan topla %80 oynayan G.Saray ,rakip kaleci 2 top kurtarmış ,Muslera 5. 

Riekerink hazretleri buyurmuş ki Trabzon ve Başakşehir maçlarında dominant olan ,galibiyeti hak eden taraf G.Saray mış. Gidin Onur a ,Volkan a sorun ilk devrenin en rahat ,en az yoruldukları maçını hangi takıma karşı oynamışlar ? Geçen sene Braga da oynarken izlediğim Josue ,Kasımpaşa da oynayan Eren ,İspanya da kendini bulan Bruma ya bir sezon başında ki halleriyle bakın bir de bu gün ki durumlarını düşünün. Yetenek ,klas kaybolmasa bile fizik olarak her gün daha güçsüz daha zayıf değiller mi ?

Takıma bir göz atın ,sahada ne yapıyoruz biz ? stoperler ve De Jong ile Selçuk bizim yarı alanda arada beklerinde katılımı ve Sneijder in teşrifi ile 20 -30 pas yapıp milleti uyutuyor. Rakip de buna izin vererek maçın ölmesini sağlıyor. Ne zaman hücum bölgesine taşısak topu bu sefer amansız bir takip ile baskı ile ya top kaybı ya Muslera ya kadar geri vites. Ama top rakibe gittiğinde en fazla 2-3 pasla yüreğimiz ağzımıza geliyor. Çünkü bizim baskı yapacak forvet ve orta saha oyuncuları rakibe sadece eskort yapıp gözle takip ediyorlar. Sonra bizim futbol ulemaları suçu stoperlere ve beklere çıkartıyorlar. Arkadaş rakip 3 kişiyle kanattan geliyor bizim süper çocuk Bruma ,büyük futbolcu Yasin elleri belinde seyrediyorlar. Ama suçlu Sabri ya da Carole. Hele Bruma kadar takım hücuma çıkarken top kaybeden başka oyuncu bu ligde var mı ? Ama kenarda ki bey in başka bir hücum planı olmadığı için bunları görmezden gelmesi bir anlamda mecburiyet.

Arkadaşlar G.Saray çıkar aslanlar gibi topunu oynar ,kazanır alkışlarız ,kaybeder üzülürüz ama yine de alkışlarız. G.Saray Arena da Real den 6 gol yedi ama aslan gibi oynadı ,alkışladık. Süper final denilen rezillikte Arena da 2 düzine gol kaçırıp Fenere yenildik ağlarken alkışlamaktan ellerimiz şişti. Manchester a Old Traford u dar ettik ama önce Alman hakemi sonra direkleri geçemeyip yenildik ,alkışladık. G.Saray böyle futbol oynamaz ,oynayamaz. G.Saray 10 kişi kalmış Kasımpaşa dan korkup zamana oynamaz. G.Saray Kadıköyde tek şut çekmeden geri dönmez. G.Saray aldığı her puanda kalecisine dua etmez. G.Saray teknik direktörü de mazeretler üretip ,bahanelere sığınmaz. Taraftarını aptal yerine koyup oynadığı zevksiz ,renksiz ,pasif ,korkak  oyuna iyi futbol demez. Bu takımın bir adım ama tek bir adım bile iyiye gitmek bir yana her gün geri gittiğini görmeyen de futbol bilyorum demesin bizahmet. 

Ayrıca kimse de eldeki kadroya laf etmesin ,yetersiz filan da demesin. Çünkü bu kadro sadece gerçek bir teknik direktörün elinde bu ligi domine eder tek hedefi olmasından yararlanarak açık ara yapar. Bakın lider Başakşehir de Abdullah Avcı herkesin takdir ettiği takımı bizde oynayacak klas ,kalite ve kalibrede olmayan stoper Yalçın ,bekler Uğur ,Ferhat ve Santrfor Mehmet Batdal ile yaptı. Yine oynadığı oyun ve aldığı sonuçlar ile çok beğenilen ,son olarak da bizi sahadan silen ,ezen ,Osmanlı takımını M.Reşit Akçay hoca orta alan tandemini yine bizde oynayamayan Mehmet Güven ve Musa ile inşa etmiş. Yani bu gün zayıf bulduğunuz oyuncular eğer gerçek bir teknik direktörün elinde olsalar emin olun izlemeye doyamayacağınız bir futbol resitalinde başrol olurlardı. İşte bu sebeple Ocak ayında bu kadronun transfere hiç ihtiyacı yok. Şayet hoca kalacaksa Real den ,Barcelona dan istediği her futbolcuyu verseniz aline onlarıda rezil eder. Yok hoca gidecekse ,ortalama bir teknik direktör bu kadroyu rahat rahat iyi futbol oynatarak şampiyon yapar.