Bu kadar gördüğünü anlamayan ,yaşadığını algılayamayan ,gerçeklerle değil de gördüğü düşlerle yaşayan insanlar sahiden var mı ? Yoksa birileri için Galatasaray aşkı kendi kısır çekişmelerinin ,dar hayat görüşlerinin ,kişilere olan sempati ve antipatilerinin çok mu altında kalmakta.

Bu kulübü asla sevinmek için sevmeyenlerdenim. Sarı kırmızıya olan aşkım ne şampiyonluklardan ne kupalardan kaynaklanmakta. Doğum tarihim 1970 ,ilk şampiyonluğumu yaşadığımda lisede okuyan bir delikanlıydım. Fener ve Beşiktaşlı arkadaşların az alayına maruz kalmadık. Hiç bir şekilde aileden de Galatasaray lı değilim aslında ,rahmetli babam iyi bir Beşiktaş taraftarıydı. Ama kendimi bildim bileli bu renklere aşık oldum. Kimbilir belki de o günlerde ki yöneticilerimizin Ali Uras gibi dik ,Ali Tanrıyar gibi omurgalı duruşlarına hayran kaldım. Fatih in delikanlılığına ,Cüneyt in efendiliğine ,Hocic in forma aşkına ,Raşit in hırsına gönül verdim. Puan durumuna bile bakmadan her maç tribünleri tıklım tıklım dolduran ,maçtan sonra 2-3 sesi kısık gezen ,formasını terleten her sporcusuna sonsuz sevgi ve güven veren taraftardı belki de beni kendine çeken. 

Biz hep büyüktük ama diğer büyüklrden farklı bir büyüktük. Hiç unutmam bir hafta içi Fenerli Abdülkerim ile bizim Erhan uygunsuz bir evde basına yakalanmışlardı. Pazar günü de Kadıköy de Fenerle oynayacaktık. O dönem tribünler her maç yarı yarıya. Fener taraftarı "delikanlı Apo" tezahüratlarıyla kendi oyuncusunu tribünlere çağırırken biz Erhan ı ıslıklıyor kalan 10 futbolcuyu tek tek tribüne çağırıyorduk. Seyircisine şortunu indiren deli Bahtiyar Fener de oynarken formasını yere atan Kosecki bizden kovuluyordu. Tanju isteyerek mi Fener e gitti sanıyorsunuz. Sabahın 5 ine kadar otelde Ali Uras ın gel ,imza at demesini bekledi ama başkan "karısını aldatan ,magazin sayfalarını süsleyen adamla işimiz olmaz" demişti bile. Bir bakın tarihe ,artık internet herkesin evinde. Bakın bakalım 3 İstanbul takımının şampiyonluk yarışından çok erken koptukları dönemlerde lig de şampiyonluk ya da kümede kalma mücadelesi veren takımlara karşı aldıkları sonuçları inceleyin lütfen. Özellikle can pazarı olan ölümcül son 4-5 haftaları iyi inceleyin ,ne göreceksiniz.

Öyle Burak gibi ,Selçuk gibi oyuncularımız da yoktu. Siz ,bu formayı şerefiyle taşıyan 20-30 yaş arası delikanlıları ıslıklayan ,yuhalayan ,küfürlere ,hakaretlere ,aşağılamalara layık gören kendisine taraftar diyen ama aslında insan bile olamayan mahlukatlar acaba kaleci Haydar ı ,stoper Fettah ı ,kaplumbağa sağ açık Öner i ,penaltıdan skor tabelasını vuran santrfor Gökmen i ,emekli solbek çaycı Ahmet i ,hiç bir özelliği olmayan Gürcan ı ,Ahmet Keloğlu nu ,Levent i K.Mustafa yı seyretmek zorunda kalsaydınız sanırım sahaya inip adamları döverdiniz. Fener neden bu ülkenin yıllarca en fazla taraftarına sahip kulübüydü ,hiç düşündünüz mü ? Çünkü Fenerli olmak çok kolaydı ,hiç bir düşünce ,kültür ,birikim ve vasıf gerektirmiyordu. Şimdi biz niye lideriz bu konuda ? Çünkü yaşanan başarılar G.Saray ı sadece sevinmek için seven milyonlarca içi boş ,kafası boş ,görüşü dar ,kültürü yok insan kazandırdı. 

Arkadaş millet kendi tenekesini dünyaya altın diye pazarlıyor ,biz kendi altınımızı çöp yapıyor buruşturup atıyoruz. Bakın Arda için Atletico Madrid 55 milyon euro fiyat çekiyor. Siz Belçika nın altın ayağı Lukaku yu bir sezon boyunca 15-20 kere 90 dk. seyrettiniz mi ? Ya da Mandzukiç i ,Reus u ,Diego Costa yı ,Edinson Cavani yi. Emin olun en iyisi bile Selçuk un 2 sene gösterdiği süper istikrarlı bir grafiği hiç ama hiç göstermediler. Hiç biri Burak tan daha az gol kaçırmadı. Hiç biri Burak kadar çok ve çeşitli gol de atmadı. Hadi biz futbolu bilmiyoruz diyelim ,çocuk Şampiyonlar liginde tek sezonda 8 gol attı. İstanbul da Shalke ye attığı golü bu gün Ronaldo ,Messi ,İbrahimoviç ve Suarez haricinde atacak babayiğit var mı acaba ?

Selçuk a küfür ,Burak a kafir ,Veysel e hakaret ,Sabri ye aşağılama ,Umut a ıslık ,Hakan a yuh. Bu çocuklar bu kadar top oynuyorsa şükür etmek lazım. Bu kulüpte hala oynamak isteyen genç futbolcuyu psikolojik teste tabi tutmak gerek. Adamların mazoşist olması gerekir. Elbette protesto edersin ,kızarsın ,istemezsin. Ama bu çocuklardan hangisi Gökdeniz gibi bahis şikesi yaptı da yüzünüzü kızarttı. Hangisi İbrahim Akın gibi para karşılığı oynamadı da sizi utandırdı. Hangisi evinden adam aldıracak kadar sokak kabadayısı ,mafya bozması ahlaksız oldu ? Hangisi ırkçılık yaptı ,hakemin suratına balgam yapıştırdı ,milli forma altında basın tribününe el kol hareketleri çekti ? Ya da hangisi hangi maçta bilerek kötü oynadı ,koşmadı ,mücadele etmedi ? Her futbolcu kötü oynayabilir ,formsuz olur ,şanssız olur ,sakat olur ,olur da olur. Ama hiç bir futbolcu kötü mücadele edemez. Bu çocuklarında mücadeleden kaçtıklarını gören varsa gözlerinde ki at gözlüklerindendir.

Arkadaşlar bu çocuklar milyonlar kazanan insanlar ,hepsinin altında bizim belki asla sahip olamayacağımız arabalar var. Her biri milyon dolarlık lüx evlede ,villalarda yaşıyor. Ancak ne olursa olsun bunlar gencecik delikanlılar. Etten ,kemikten ,sinirden yapılmış insanlar. Kendi futbolcumuzun sinirlerini bu denli bozarak ,psikolojileriyle böyle oynayarak bu renklere mi hizmet ediyoruz ? Takım kazanır ,takım kaybeder. Asla Muslera ,Melo kazanırken ,Burak ,Selçuk kaybetmiyor. Protesto mu edilecek ,bütün takımı ıslıklarsın ,maça gitmezsin ,herkese tepki koyarsın. Kimseyi kimseden ayırmazsın ,hiç olmazsa takımın bütünlüğünü bozmazsın. Sonuçta Muslera yı da seven ,Melo yu da seven ,Selçuk u da seven ,Burak ı da seven giydikleri formayı ,hizmet ettikleri renkleri sevdikleri için seviyorlar. Yoksa kimse kimsenin babasının oğlu değil ,kimse de kimsenin babasını bıçaklamadı. Dün Simoviç i  ,Taffarel i ,Prekazi yi ,Hagi yi ,Hakan ları ,Okan ı ,Ümit i seviyordum bugün ise bu çocukları seviyorum. İnsan sevdiğine bu gününde sahip çıkmazsa yarın iyi olduklarında zaten sahip çıkan çok olur. Bu kadar iyi gün dostu olmak mıdır taraftarlık ?

Bakın arkadaşlar bu kulüp iyi ya da kötü yönetiliyor demiyorum. Bu kulüp yönetilmiyor diyorum. Bu kulüp sabote edilse bu kadar kötü yönetilemez diyorum. Bakın başkanımız ,beyzademiz topladı pılıyı pırtıyı tüyme hazırlıklarında. Fatih Terim kovulduğundan beri öyle bir kurumsallaştık ki Florya ya neredeyse her hafta yeni bir yetkili bakar oldu. İlk mağlubiyette başkan bey bizzat Florya da alıyor soluğu ,teknik direktörle ,futbolcularla görüşmeler yapıyor. Acaba size Samandıra yı ve Aziz beyi hatırlattı mı bu manzaralar ? 2 sene evvelin şampiyon takımından ,açık ara favorisinden eser bile kalmamış durumda. Takım sezon başı kampı bile yapamadı doğru dürüst ne de bir hazırlık maçı. Biri bana anlatsın lütfen Yasin i nerede görmüşte hayran kalmış Prandelli ? Ya da Sabri yi  ,Eboue yi ,Engin i çok mu takip etmiş sinyor ? Neresinden tutarsan orasından elinde kalır. Mancini niye geldi ,niye gitti ? Alman ekolünün hangi kısmıdan Cesare Prandelli ? Para yok diyenler nasıl ara transferde 9 futbolcu alıp 25 milyon euroyu sokağa saçıyor. Bu futbolculadan kaç tanesi forma giyiyor ? Bu durumda tepkiyi hak eden en son kişi Prandelli ve futbolcular değil midir ? Bu hengame de hangi topluluk takım olabilir ? Hangi futbolcu rahat çalışabilir ,rahat oynayabilir ? Bir de "İyi gününde ,kötü gününde takımının yanında" olan taraftar böyle yapınca o çocuklardan kim daha ne bekleyebilir ?