Bir şekilde hiç kimsenin beklemediği bir puan durumuyla geldi çattı derby haftası. Şimdi öyle bir pozisyonda gidiyoruz ki Kadıköy e adamların bacakları titrerken bizimkiler Bağdat caddesinde yürüyüşe çıkacak kadar rahat. Normal şartlarda çok gergin olması gereken maçta bu gerilimde tek taraflı artık. Elbette sonuçta bir derby atmosferi var. Ama biz yine de çok rahatız ki bu da bir gerçek. Ancak Fener cephesinde bütün sezon bu maça bağlı ,yani tamam mı devam mı maçı ,ölüm kalım mücadelesi gibi. 

Şimdi bu hafta neler yaşanacak acaba ? Hafta boyunca Fener başkanı ve yöneticileri sürekli olarak hakemler yüklenip duracaklar ,nasıl haklarının yenildiğini filan anlatacklar ,garanti. Sonra hafta sonuna doğru bizim kulübe ve futbol takımına sallamalar başlayacak karşı yakadan ,muhtemelen. Elbette bütün bu hengameye de en büyük desteği bizim tarafsız !!! medyamız verecek. Ayrıca takım içinde ki guruplaşmalar satırlara taşınacak ,oyuncular arasında kavgalar çıkartılacak ,futbolcularımız satılack ,borç haberleri filan manşetlere taşınacak. En son olarak da bizden ters bir haber uydurularak taraftarın maça savaş boyaları sürerek gelmesi sağlanacak.

Hamza hocanın sakin ve mütevazi kişilği sayesinde muhtemelen bizim takım bu yüksek gerilime takılmaz ,tahriklere de kapılmaz. Elbette bunda Felipe Melo nun olmaması da etkili olacaktır. Fenerli futbolcuların yükselen atmosferde kasıtlı ve bilinçli hareketlerine karşılık vermemek zorluğun ilk adımı olmalı ki tecrübeli oyuncularımız bunu başaracaktır. Oyunun her anında sakin kalmak da bu maçın en önemli şifresidir. Şayet köprüyü geçtikten sonra başlayak tacizler stada gelindiğinde had safhaya ulaşacak ,edilmedik küfür ve hakaret ,atılmadık yabancı madde kalmayacaktır. Her şeye rağmen sakin kalmak ,sadece işine bakmak bu maçın anahtarıdır bizim açımızdan.

Elbette eğer bu bir futbol maçı olacak ise en önemli pay hakemin olacak. Eğer biz 16 sene Kadıköy de maç kazanamadıysak bunda en az bizim teknik adam ,futbolcu ,yönetici hatalarımız kadar hakem yanlışları da olmuştur. Ali Aydın ları ,Bünyamin Gezer leri ,Muhittin Boşat ları ,Selçuk Dereli leri ,Erol Ersoy ları ve yaptıkları rezillikleri unutmadık daha. Bir hakem düşünün ,maç başlamadan ısınmak için çıkan futbolcuya saldırılıyor ,devam. Maç başlamak üzere daha ,tribünlerden shaya atılmayan yok ,yan hakemin kafası yarılıyor. Hakemin kararı yine devam. Maç sonrası hakemin gerekçesi tüm kararlarından daha absürt. Eğer maçı tatil etseymiş Kadıköy de ne dükkanlarda ne evlerde cam çerçeve kalmazmış. İşte klasik Kadıköy  atmosferi ve klasik Türk hakemi. Bakın arkadaşlar henüz 2-3 hafta evvel Trabzon Kadıköy den puanla döndü. Bu puanın yarısını kalecisi ,futbol şansı ve Fenerin beceriksizliği kazandırdıysa onlara emin olun diğer yarısını yani aslan payını başkanları Hacıosmanoğlu nun fevri ve sert çıkışı kazandırdı. Yoksa siz görürdünüz Bülent Yıldırım ın nasıl düdük çaldığını ve çalmadığını.

G.Saray da yönetici olsam bu maçın sağlıklı bir şekilde oynanabilmesi için ille de yabancı hakem isterdim. Çünkü Türkiye de bu maçı adil ve düzgün yönetecek ,eyyam yapmadan sadece futbolun kurallarını her iki takıma eşit uygulayacak hakem olduğuna asla inanmıyorum. Başta Cüneyt Çakır olmak üzere tüm Türk hakemleri bu maçta şişi de kebabı da yakmadan ,bazı şeyleri ,görmeden ,sinkafları duymadan ,sahaya atılanları yok sayarak ,ilerleyen dakikalarda da skora uygun olarak düdük çalacaklar ve çalmayacaklar ,kart gösterecekler ve göstermeyeceklerdir. Özellikle taraftarının da gazını alan Volkan ve Emre ye dikkat edip uyaracak hakem yok maalesef bu memelekette. Ya da Egemen in  ,Alves ,in ,Emre nin  ,Meireles in tamamen tahrik etmeye ve sindirmeye yönelik kartlık faullerine ilk 30 dk. da kart gösterecek hakem yok Türkiye de. Kadıköy de gözünün önündeki faulu ,eli çalmaya cesaret edemeyip olmayana kart gösteren hakemden bol birşey de yok bizim ülkemizde. Hakemlik ince iş ,art niyetli adam da aptal değil. Öyle armut gibi penaltı uydurarak ,3-5 mt. ofsaytı görmezden gelerek yapılmaz bu işler. 10-15 dk. da farklı takım futbolcularının yaptığı aynı tarz 2 hareketten birine devam dersin diğerine basarsın kartı futbolcunun sinir uçlarıyla oynamaya başlarsın. Bir tarafın küfürlerini duymazken diğerinin en küçük itirazına sarıyı çıkartırsın ,avantajı kesersin ,faul standartların hep tek taraflı olur. Görünüşte skora etki eden bir yanlışın da olmaz böylece. Bakın bu gün daha Pazartesi ve bu olacakları şimdiden yazıyorum. Maalesef bu maçta Selçuk un ,Sneijder in ,Muslera nın ,oynarsa Burak ın ,Hamza hocanın performanslarından ziyade skoru belirleyecek olan hakemin kararları olacak. İşte bu sebeple İngiltere ,Fransa ,İspanya gibi bir ülkeden hakem istenmeli bu maça. Yenilmek sorun değil de hakeme yenilmek çok kötü. Ve tarafsız ,düzgün bir hakemle biz Kadıköyü yıkar geliriz.

Takım Kadıköy e giderken olayların seyri bizim istediğimiz gibi gelişti. Bir çok defomuza ,eksiğimize rağmen takım ruhu ,dayanışma ve hırsımız ,isteğimiz bizi zirveye taşıdı. Özellikle ligin 2. yarısıyla birlikte çok iyi oynadığımızı söyleyemesek de çok iyi ve kalpten mücadele ettiğimizi ,maçları istediğimizi ,asıldığımızı rahatlıkla söyleriz sanırım. Hamza hoca bu dönem ,Emre ,Yekta ,Dzemaili gibi merkeze yatkın oyuncuların yerine Yasin ,Bruma gibi kanat oyuncularını tercih ediyor. Ofansif olarak farklı bir boyuta taşınsa da skorları ve futbolumuzun kalitesini bu kanat hücumcularının savunmaya verdikleri destek ile takımı kanattan hücuma taşıma becerileri belirliyor daha ziyade. Bu arada Hamit in oynadığı futbolun sade ,gösterişten uzak ama bir o kadar da yararlı olduğunu unutmayalım. Hamit ile birlikte takımın pas ve şut kalitesinde de ,saha yayılışında da bir gömlek üst seviyeye çıktığını Hamit in oynamadığı maçlarda daha net göreceğiz. Elbette Olcan ı sol bekte kullanmak da Hamza Hamzaoğlu nun çok önemli bir taktiksel yaratıcılığıdır. Ancak sanırım bu maç özelinde sol bekte Hakan Balta ile başlayıp Olcan ı onun önünde Yasin in yerine kullanmak daha akılcı olabilir. Bruma nın yerine de Emre Çolak tercihi ile orta alanın kontrolünü net olarak elimize alabiliriz. Selçuk biraz daha defansif görev üstlenip Hamit e yakın oynayabilir. Hücumlarda da Sneijder in doğal kalitesi ile Burak ın golcü kumaşı her an skoru çevirebilecek tehditi ve baskıyı fazlasıyla oluşturacaktır. Bu maçın özelinde golsüz geçen her dk. galibiyeti bize yaklaştırır. Elbette bütün bu söylediklerimin daha iyi ve daha doğru olanını futbolcularıyla her gün beraber olan ,onların fiziksel ve ruhsal durumlarını ,formlarını herkesten iyi bilen Hamza hoca bilir ve uygular. Ancak ısrarla söylediğim gibi maç önce futbol maçı olsun ,skoru hocalar ve futbolcuların doğruları ,yanlışları belirlesin.Hiç umudum olmasa da ne olur maçtan sonra bunları konuşalım ,hakemleri değil.