03
2016
Fatih Terim kimdir ,nedir ,ne yapmıştır ? Fatih Terim herşeyden evvel en az sizin kadar ,benim kadar sağlam bir Galatasaray lıdır. Elbette sizden ,benden çok ciddi farkları ,ayrılıkları ve elbette ayrıcalıkları olan bir G.saray lıdır. Fatih Terim farklıdır çünkü G.Saray a verdikleri sizin benim gibilerin verdikleriyle mukayese adilemeyecek kadar büyüktür. Fati Terim G.Saray denilince akla gelen en büyük 2 sembol olan rahmetli Ali Sami Yen bey ve rahmetli Metin Oktay dan ayıran tek şey yaşayan bir efsane olmasıdır.
Bir kere Fatih Terim de tıpkı bizler gibi yanlışları ,hataları olan bir insandır. Yaptığı işlere ,başardığı imkansızlara bakarsak egolarının yüksek olması ,eleştirilere karşı sert tavırları ,biraz kaprisli sayılabilecek kişiliği hatta kendini beğenmişliği bile normalin altında sayılır. Şahsen Fatih hocanın yaptıklarının çeyreğini sadece hayal bile edememiş yığınla insanın kendini peygamber ilan ettiği bir ülkede yaşıyorum. Yaptığı her işi eline yüzüne bulaştıran tiplerin garip bir şekilde ilahlaştırıldığı bir ülkenin vatandaşıyım. Çevremde bile hayatında hiç bir başarısı olmayan ama attımı mangalda kül bırakmayan yığınla adam var maalesef.
Şimdi burada kalkıp Fatih Terim e sallayanlara sorarım. Kardeşim son 50 senedir dünyanın herhangi bir köşesinde 5. torbadan kuraya giren bir takımı alıp Avrupa şampiyonası finallerine çıkartan bir teknik direktör ismi verebilir misiniz ? Türkiye de mesela 1998 senesinde bir Türk takımı Avrupa kupası kazanacak diye iddia eden bir kişi çıksa akıl hastanesine kapatılmaz mıydı ? Başında Şenol Güneş in olduğu ve dünya 3. sü olan takımın kadrosuna bir bakarsanız Taffarel ,Popescu ,Hagi haricinde Fatih Terim in kurduğu kadronun sahaya sürüldüğünü göreceksiniz. 2008 de dünyanın konuştuğu mucize geri dönüşlerin takımı da aynı ismin eseridir ,son 5 maçında 13 puan alarak Avrupa kupasına katılan mucize takımda. Keza ilk 3 maçı 1 puanla kapatıp son 3 maçı 9 puan daha alarak guruptan çıkan ardından Schalke yi eleyerek çeyrek final oynayan takım da Fatih Terim imzası taşımaktadır. Aynı Fatih Terim ligde tam 6 şampiyonlukla tek başına bir yıldızdan fazlasını kazanmış tek isimdir bu ülkede. Bu 6 şampiyonluk sadece 7 sene teknik adamlık yapmıştır bu ligde. O Fatih Terim Türkiye de G.Saray ve Milli takım haricinde hiç bir yerde çalışmamıştır. Sizce G.Saray ve TFF den başka kimse Fatih Terim e istediği parayı vermediği için mi ?
Arkadaşlar Fatih Terim i yargılamak hiç kimsenin haddine düşmez bu coğrafyada. Fatih Terim in G.Saray lılığını tartışmak ise kimsenin harcı değildir asla. Çıkıp o kanal ,bu gazete koca kpca atan beyzadeler bu ülke futboluna ne katmışlar acaba ? O sözde spor yorumculuğu ,eleştirmenlik yapan hakem ve futbolcu eskileri konuştuklarında mangalda kül bırakmazlar ama o sahada kendileri hakem ,futbolcu ,teknik adam olarak arz-ı endam ettiklerinde bu ülke sporuna en ufak bir katkıları ,akılda kalıcı başarıları olmuş mu ? Palavrayı bırakıp gerçeklere dönelim ,Fatih Terim öncesi Türk futbolu milli takımlar seviyesinde 5. torbadan kura çekip 4. lüğü başarı sayan ,Dünya ve Avrupa kupalarını ise hayal bile etmeyen ,kulüpler düzeyinde ise 2. turdan ötesine büyük başarı gözüyle bakan bir zavallı olgudan ötesi değildi. Lahti Kuusi diye bir Fin takımını elemek başarı ,Bordeux ,Legia gibi takımları elemek efsane ,bir Alman ,İngiliz takımına gol atmak bile olaydı.
Fatih Terim in nasıl G.Saray lı olduğunu unutan ,bilmeyen ,anlamayan bazı arkadaşlara bunu da hatırlatalım buradan. Fatih Terim en az 2 şer defa Aziz Yıldırım ve Yıldırım Demirören in açık çeklerini bir dakika düşünmeden reddetmiş bir kişiliktir. Öyle işkembe-i kübradan atmakla olmuyor bu işler. Bizler yok maç bileti pahalı yok orjinal forma pahalı diye bahaneler üretirken ,sözde canımızdan çok sevdiğimiz kulübümüz için 3-5 kuruşun hesabını yaparken adam dile kolay her sene için kaç milyon dolar parayı yok saydı. Fatih Terim in kendi cebinden futbolcu alacaklarını ödediğini ,yetmez gibi maça çıkmama kararı alan basketbol takımın alacaklarını ödeyerek rezalete engel olduğunu bilmeyen var mı ? Şimdi çıkıp şuralarda ağzı olan konuşuyor misali Fatih Terim e yok öyle yok böyle ,hain ,düşman gibi yakıştırmalar yapan sivri zekalıların bir çoğu eğer Fatih Terim G.Saray lı olmasaydı kendileri de muhtemelen G.Saray taraftarı olamayacak ,başarıya endeksli yeni yetmelerdir. Çünkü bu gün G.Saray taraftarı ,sempatizanı olan genç nesilin % 80 i UEFA kupası ve 4 senelik hegamonyanın eseridir.
Fatih Terim bu kulübün en zor gününde Milan dan yattığı yerde 2 sene daha alacağı 4 er milyon euru yu gözünü kırpmadan yakıp 2 milyon dolara G.Saray ın teklifini kabul eden bir kişiliktir. Üstelik G.Saray tarihinin en vizyonsuz başkanlarından rahmetli Özhan Canıydın ile çalışmak pahasına. Fatih Terim o vizyonsuzluğun içersinde istediği tek ismi bile aldıramadığını anlatmadan tüm başarısızlığı sahiplenerek ,yönetime tek laf getirmeden gidecek kadar iyi bir G.Saray lıdır. Fatih Terim hayatını her anında prensipleri olan ,olazsa olmazları olan bir insandır. Bu sebeple hiç tereddütsüz Adnan Polat başkana hayır demiştir. Çünkü asla başkanın nedense çok sevdiği adaşı Adnan Sezgin ile birlikte çalışmazdı. Ayrıca o dönem yapılan Lincoln ,Keita ,Barros ,Kewell ,Elano ,Neill gibi önemli transferler de kulübün hiç de öyle zor bir durumda olmadığını kanıtlıyor. Fatih Terim aynı red cevabını gökten zembille inen başkanımız Ünal Aysal a da verirdi ama yönetimde olan 3 önemli simayı kıramadı. Bu dostluk ,vefa ve sevgi o denli önemliydi ki Ünal Aysal ın terbiyesizliğini bile sineye çekerek gece yarısı utana sıkıla evine gelen Ali Dürüst ,Abdürrahim Albayrak ikilisine boşverin diyordu. Gözünü kırpmadan 3 senelik mukaveleyi yırtıyor 1 senelik yeni sözleşmeyi imzalayıp veriyordu.
Sonrasında olanlar bir kulübe nasıl ihanet edilirin ,terbiye ,ahlak kurallarının nasıl yerle bir edilirin ,sevgisizliğin ,vefasızlığın ,ayıbın tam tarifidir. 2 sene hep başarılı olan bir kulüp olağanüstü genel kurula neden gider ? Herkesin sevdiği ,başarılı olan 3 idarecei neden ve nasıl yönetimden atılır. Sadece camiasında değil tüm ülkede ve futbol dünyasında fenomen olan ,sembol olan ,efsane olan bir teknik adam "eleman" diye nasıl aşağılanır ,kulübünden uzaklaştırmak ,yok etmek için nasıl dalavereler ,iftiralar ,oyunlar sergilenir. Ünal Aysal bize bir G.Saray başkanı nasıl olmamalıdırın dersini verdi. Yemin ederim ki hocayı kovmak adına Beşiktaş a Olimpiyat stadında yenilmemizi her Beşiktaş lıdan fazla isteyordu G.Saray başkanı.
Milli Takımın aldığı başarısız sonuçlar federasyonu da hem G.Saray ın hem de milli takımın her sıkıştığı an başvurduğu tek kurtuluş adresine geri getirdi. Yıldırım Demirören ,Ünal Aysal a Fatih hocayı paylaşma teklifi ile geldi. Ünal Aysal ise alın sizin olsun ,biz zaten yılbaşında yolları ayıracağız cevabını verdi. Fatih Terim bu ana dek asla ayrılık gibi bir laf konuşmamış ,Demirören e de kulübümle görüşün cevabını vermişti. Şimdi bu olayda kalkıpta Fatih Terim i suçlamanın mantığı nerede ? Orada Fatih hocanın yerine kendinizi koyun bakalım. Ünal Aysal ın bulunduğu yerde onca aşağılamaya ,hakarete direnip artık bu terbiyesizliğe de sessiz kalacak kadar kişiliksiz ,karaktersiz kalabilir miydiniz ?
Fatih Terim i eletirmek ,hakaret etmek ,gömmek adına yapılan eleştirilerden bu aralar en çok aklıma gelen Bruma gibi çöplere kulübün paralarını saçtığı. O yorumları yapan çöpler bu gün Bruma yı övmek için ne taklalar atıyorlar ama. Fatih Terim Ümit Davala yı Diyarbakır dan ,Hakan Ünsal ı ve Vedat İncefe yi Karabük ten ,Ergun Penbe ve Okan Buruk u kadroya girmedikleri takımın içinden ,Suat Kaya yı Konya dan Emre Belözoğlunu 16 yaşında genç takımdan ,Hagi yi alkolik ,müzmin sakat ,yaşlı diye bedelsiz olarak Barcelona dan son derece düşük maliyetlere aldırdı. İşte o efsane kadroya böylesine ucuza temel atıldı. Neredeyse kalecisiz bile şampiyon oldu. Emekli denilen Poescu ve Taffarel transferleriyle hayal edilemeyeni yaptı. Filipescu ve Adrian İlie ile kulübe hatırı sayılır para kazandırdı. Eğer dönemin yönetimi de hocanın yapacaklarını hayal edebilse ,imkansız denilen başarıyı paraya çevirecek planlamaları yapabilse idi bugün kulübün tek kuruş borcu olmayacaktı.
Futbol herkesin fikrinin ,görüşünün olduğu bir spor. Bu işle profesyonel olarak ilgilenen herkes nasıl birçoğumuzun hayallerini bile aşan maddi ve manevi kazançlar elde ediyor ise en ağır şekilde eleştirilere de açık olmak zorunda. Ancak eleştiri farklı bir olgu küfür ,hakaret ,saldırı farklı. Mourinho da eleştirilecek ,Guardiola da ,klopp da ,Terim de. Kazanınca da eleştiri olacak ,şampiyon oluncada. Ben şahsen en çok Terim i eleştiren makaleler yazmışımdır. En çok da kazandığımız maçlardan sonra. Hatta şampiyon olduğumuz Kadıköyde ki süper final maçı sonrası Terim i korkaklıkla suçlamıştım. Oynanan oyunu G.Saray a ve Fatih hocaya hiç yakıştıramamıştım. Ancak eleştiri yapacaksan da ,öveceksen de en azından asgari bilgi sahibi ve objektif olacaksın. Öyle bilmeden ,anlamadan atıp tutmakla bu işler yürümüyor. Emin olun ki öyle hötle zötle ,kabadayılıkla ,asmakla ,kesmekle kimseye şampiyonluklar helel hele Avrupa kupası vermiyorlar. Ama sonuçta atalarımızın dediği gibi "it ürüyecek kervan yürüyecek. Y da Amerikalıların dediği gibi "becerenler yapacak beceremeyenler eleştirecek".