Doğrusu ya şimdiye kadar çok ağır yazılar yazsam da bu en zoru olacak. Sonuçta işgüzarın biri mahkemeye filan verebilir. Malum bu ülkede gerçekleri açık açık konuşmak suçtur ,şikeye bile belge ararlar sanki banka dekontu olurmuş gibi. Ancak özellikle şu son bir kaç gündür taraftarımızın gösterdiği tavırdan fena halde midem bulandı ,yazmasam olmaz artık.

Herkes tutturmuş bir derby diye dünyayı unutmuşlar. Ne olacak bu maçta ,kazanırsak lider olacakmışız ,3 yıldır Feneri ilk defa yenecekmişiz. Nerede lider olacaksınız ? İllegal ,yasadışı bir lig organizasyonunda. Savcı açıklıyor ,iddianame mahkemede ,tam 7 tane süper lig takımı sanık durumunda. Elde ciddi kanıtlar var. Eğer mahkeme davayı kabul ederse ligler o gün iptal. Savcı ne demişti ,eğer 12 takımla oynatacaksanız başlatın ligi. Ne olur bu ligde lider olsan ,kaç yazar başkanı 100 küsur sene ile yargılanan şike zanlısı Fener i yensen. Bir allahın kulu çıkıp da demiyor ki arkadaş bu lekeli adamlarla beni aynı platformda oynatmak hakaretin en büyüğüdür diye. Ne derbysi bu böyle ,hangi dünya vatandaşı bir tarafı her türlü pisliğe ,namussuzluğa bulaşmış bir derbyi dünya derbysi diye kabul eder ki?

Şurası kesin ki hukuk sisteminde suçu ispat edilmeden kimse suçlanamaz. Ancak sokakta ki çocuk bile bilir ki bu adamları elinde kesin kanıtlar olmadan içeri almak imkansızdır. Adama bırakın savcılığı ,polisliği hamallık bile yaptırmazlar sonra. Savcı diyor ki 13 tane maçın skorunu maç oynanmadan evvel biliyorduk. Federasyon iş yapmış gibi görünmek için etik kurulu kurdu ,kozmik oda yaptı ama sonuçta hiç bir şey yapmadı. Dediler ki ligleri 5 Ağustosta başlatacağız ,Eylül ortasında başlattılar. Sadece Avrupa nın alt düzey liglerinde uygulanan play off sistemini hiç kimseye danışmadan oldu bittiye getirerek dayattılar önümüze. Saçma sapan fikstür ayarları yaparak zaten tadı kaçmış futbolumuzu hiç çekilmez hale getirdiler.  Avrupa da eşi görülmemiş şekilde Şampiyonlar ligi maçıyla lig maçlarını aynı gün oynatmak en iyimser deyişle işbilmezliktir ,becerisizliktir. Şimdi Beşiktaş ve Trabzon kulüpleri 3 ila 8 yıl arası Avrupa kupalarında men edilmeye çok yakınlar. Etik kurulunu oluşturan kazmalar işlerini doğru yapabilselerdi ne bu kulüpler bu tehlikeyle ne de Türk futbolu bu utançla baş başa kalırdı. 

Cumhurbaşkanımız amacı sadece şikeyi ve şikecileri serbest bırakmak ,futbolumuzdan namus ve adaleti kaldırmak olan ,kişiye özel çıkartılan kanun tasarısını veto etti. Ama aynı partiye mensup vekiller taslakta ki değişikliğe millet iradesiyle aynen iade tutumundan sapmıyorlar. Üstelik hemen her konuda birbirlerine giren koca koca adamlar hayatlarında ilk defa uzlaşarak. Ancak birileri şunu anlamıyor ki üç beş oyun ,siyasi çıkarların uğrunda ödenecek bedel Türk futbolunun ta kendisidir. Namusu ,şerefi ,adaleti ,dürüstlüğü ve sporun ruhu olan alın terini çıkartırsanız ortada milyonları peşinden koşturan futbolun yerine içi boşaltılmış tatsız tuzsuz ,renksiz bir oyundan başka bir şey kalmayacaktır. Eğer halk iradesi verecekse kararı lütfen aynı hassasiyeti enerji sektörüne yaptığınız %20 lik zamlara o iradenin ne kadar isteği olduğunu da düşünün. Spora siyaset karışmasın diyoruz ama içinde para ve oy barındıran böyle bir güce siyaset nasıl uzak durabilir orasıda ayrı bir muamma. Ülkeyi zaten iyi ediyorsunuz yarım asırdır bari üç kuruşluk futbol zevkimize bulaşmayın ne olur. Bırakın da hiç olmazsa o temiz kalsın.

Rıdvan Dilmen in ne olup ne olmadığını zaten bilmeyen yok. Adamın futbol bilgisini de zekasını da tartışmam bile. Ancak işin içinde biz ve ya Fener varsa şahsen izlemem yorumlarını. Ancak son dönemde taraf olmayı geçtik açık açık amigoluk kokan yorumları hiç yakışık almıyordu. Fakat son olarak UEFA gözlemcisi ve baş müfettişi Pierre Cornu için yaptığı açıklama ile kendini bile aştı. Eğer bu ülke hukuk devleti ise savcılar hedef gösterme ,ölümle tehdit etme ve kışkırtma suçlarından Rıdvan efendiyi de içeri almak zorundalar. Rıdvan Dilmen iyi futbolcuydu ,karakter zaafiyetleri olan bir insandı. Ergün Gürsoy dan aldığı transfer çekiyle çıktığı maçta boş kaleye golü atmamıştı bize karşı. Sonra aynı çek cebinde Fenere imza atmıştı. Trabzon da Yesiç in darbesiyle sakatlandı bir daha da iflah olmadı. Normalde vücut iyileşir ancak o dönem Fenir in hocası Veselinoviç in yardımcısı olan şahıs Avrupa da bir çok ülkeye girişi yasak olan bir dopingçiydi. İnsan acaba mı demeden edemiyor. 

Federasyon baştan aşağı güvenilmez ,siyaset kirletme uğraşında ,medya düzenin devamına uğraşmakta ,kulüpler rant sisteminde ısrarcı. Futbol ve etik değerler kimsenin umrunda değil. Bizim derdimiz de yarın derby maç varmış. Ne derbysi bu adamlar şike yapmışlar ,çete kurmuşlar ,teşvik vermişler. Bu mudur bizim rakibimiz ? Biz kendimizi bu namus yoksunlarıyla mı aynı kefeye koyuyoruz. Gelmeyin artık bu oyunlara ,adamları tek dertleri zaten bizi gündemden uzak tutmak. Düzenlerini sürdürebilmek adına yenilgi umurlarında bile olmaz. Bizi derby masallarıyla ,maç afyonuyla uyutup kapalı kapılar ardında kirli pazarlıklarını ,pis oyunlarını ,iğrenç düzenlerini devam ettirebilmek. 

Benim umrumda bile değil yarın ki maç. Bir kere rakip benim rakibim değil. Benim takımım büyüktür ,kazanırken de kaybederken de. Temizdir Galatasarayım lekesizdir. Her kupamda alın teri vardır ,emek vardır ,hak vardır. Her yenilgimde şeref vardır ,rakibe saygı vardır. Formamın namusu vardır ,spora sporcuya saygım vardır. Sayısız başarılarımın yanında Avrupa dan alınmış kupalarım da vardır. Ne yoktur bizde bu kadar varın yanında. Şerefsizlik yoktur ,namussuzluk yoktur ,şikeyle ,şaibeyle işimiz yoktur ,lekemiz ,pisliğimiz yoktur. Şimdi kusura bakmayın ama benim lekeli ,şaibeli rakibim de yoktur. Beni bu adamlarla aynı kefede tartan şerefsizler utansın. Ben de de derby heyecanı var elbette her futbolsever gibi. Hafta sonu oynanacak Real Madrid - Barcelona maçını heyecanla bekliyoum.