18
2015
Gerçi biliyorum ,boşu boşuna yazıyorum ,beyhude uğraşıyorum ama belki 1 kişi gerçeklereuyanır diye vazgeçmiyorum. Futbolun bir takım oyunu olduğunu anlamayan anlamıyor bir türlü. Başarı için para saçmak değil bu işin sırrı. Özellikle konu G.Saray olduğunda çok farklı şartları göz ardı etmemek gerekir. Bunu defalarca yaşadık ,tekerrür oldu hayatımız ama anlamayan anlamıyor işte.
G.Saray sezonu çift kupa ile tamamladı. Türkiye de rakiplerine kupa bırakmayan futbolcularımız bu gün burun kıvırdığınız oyunculardan başkası değil ki. Unutulmaması gereken şampiyon olduğumuzda yere göğe sığdıramadığımız Selçuk a ,Burak a fazla değil 5-6 ay evvel küfürlü ,ıslıklı ,yuhalamalı protestolar yaptığımızdı. Bu adamlar değişmediğine göre ne değişti acaba 6 ayda. G.Saray ın nev-i şahsına münhasır genleri tetiklendi sadece ,hepsi bu. G.Saray da kenetlenme ,birliktelik ,hedefe odaklanma gerçekleşince rakibin hiç bir önemi kalmaz. Birilerinin bunu anlaması için daha ne kanıt gerekiyor acaba.
Bakın sezon başında hiç umut vermeyen takımda 180 derece dönüş sağlayan oyuncular kimlerdi ? Emre Çolak ve Yasin fark yarattılar. Muslera zirve yaptı. Selçuk ile Burak sorumluluk aldı. Sneijder bireysel bir yıldız değil takımın önemli parçası oluverdi. Kalanlarda görev ve sıra geldiğinde taşına altına ellerini koymaktan hiç geri adım atmadılar. Takım olarak kenetlendik ,hoca kol kanat gerdi ,yönetim sadece ve sadece destek oldu. Taraftar ise son Beşiktaş maçına kadar stadın yarısını bile doldurmadı zaten ,yani üzülerek söylüyorum ki olmasaydık da olurdu.
Şimdi birileri tutturmuş yıldız alalım ,transfer yapalım vs vs vs. Başkalarını bilmem ama ben Hamza hocanın gelecek planlarını ve transfer politikasını çok beğendim. Düşünceleri son derece akılcı. Takımın dengelerini bozmadan ,kulübün maddi yapısını zora sokmadan birbirini tamamlayan bir takım yaratmanın hesaplarını yapıyor hoca. Ben şahsen G.Saray ın borç haberlerinden ,sporcuların ödemelerini alamamaları spekülasyonlarından çok sıkıldım. Bu kulübün nefes almaya ,mali refaha çok ama çok ihtiyacı var. Açıkçası bunun da en kestirme yolu akılcı transfer politikası ve sportif başarıdan geçer. Tek transfer yapmadan ikinci yarı gösterilen performans birilerinin gözüne bir şeyleri göstermeli sanırım.
Boşta bir çok yıldız oyuncu varmış ,bonservis ödemeden alınabilirmiş. Söyledikleri isimler Real den Juventus a giden Khedira ,Barca ile sözleşme yenileyen Danİ Alves ,PSG den ayrılması söz konusu olan İbrahimoviç ,Man U. dan ayrılacak olan Van Persie gibi isimler. Arkadaşlar bu adamlar boşta olsa ne olur ? Yok imza parası ,yok menajer ücreti ,yok bonusları ,primleri ,ücretleri diye yıllık maliyetleri en az 5-6 milyon euro. İsteyenin hoşuna gitsin isteyenin gitmesin ama G.Saray için bu rakamlar uçuk rakamlardır.
G.Saray Akhisar dan Bilal i aldı ,çocuk daha idmana bile çıkmadan hedef tahtasına kondu. Elbette onu isteyen hoca ve alan başkan ile yönetimde aynı çamura sokuluyor. Arkadaş adam bu ligin en önemli orta sahalarından birisi. Yaşı 30 u geçmiş ,takip ettiğim son 3 senedir çok istikrarlı. Bonservis bedeli yok ,imza parası yok ,yıllık ücreti 2 milyon 400 bin TL ,yani bugünün kuruyla 800 bin euro bile değil. G.Saray takımı bir senede yaklaşık 50 den fazla resmi maç oynuyor. Selçuk un her maç oynama garantisi mi var ? Ya kadroda Selçuk un yokluğunda onun işini Bilal kadar iyi yapacak istikrarlı ve tecrübeli bir isim mi var ? Yönetim ya da Hamza hoca biz 11 e direk oyuncu aldık ,çilek aldık filan mı diyorlar ? Biraz mantık ,biraz izan lütfen.
Futbolu biraz olsun bilen ne olur cevap versin. G.Saray ın acil ihtiyacı olan bölge sağ bek mi yoksa sol bek mi ? Bu nasıl anlaşılır sahiden ? Bakalım geçen sene sağ bek Sabri kaç maçta kaç asist yapmış ,kaç gol atmış ,kaç tane ters kademeye girmiş ,kaç hatalı pozisyondan gol yedirmiş takıma ? Aynı değerlendirmeleri sol bek Telles için de yapın sonra. Ya da en kestirmesi takımın kurayla 5 tane maçını çıkartın ve mesela bir Alman a ,İngiliz e ,İtalyan a filan izletin ,kararı o versin. Ancak transfere para harcanacaksa benim kanaatim iyi bir sol bek alınması yönünde ,elbette bu fikir sadece beni bağlar. Ayrıca bu bölgenin alternatifi de hayatımda gördüğüm ayağına top yakışmayan tek Brezilyalı olan Telles değil Olcan olur.
Eğer Dany takıma dönecekse Semih ,Chedjou ,Koray ve gerektiğinde Hakan ın da oynayabildiği stoper bölgesi yeterli olacaktır. Melo nun ayrılmasını istemem ama gidecekse o bölgeye de bir takviye gerekir. Ancak Selçuk ,Melo ,Hamit ,Bilal ve gerektiğinde Emre ,Yekta yeterli. Forvet arkasında Sneijder oynar yerine de kimse oynayamaz. En azından G.Saray da Sneilder e yedek olacak adamı alacak bütçe yok. Zaten olsa bile o kabiliyette oyuncu yedek kalmayı kabul etmez ,takımın ahengini ,uyumunu bozar. Zamanında Prekazi nin ,Hagi nin de yedeği yoktu ki. Olmadıkları zaman takım içersinden bir alternatif yaratılırdı ve yine aynısı olur.
İsteyen beğenir istemeyen beğenmez ama Burak G.Saray ın baş rol oyuncusudur. Bu ülke şartlarının da en üst seviyede forvet oyuncusudur. Komşunun tavuğunu kaz görenler bilmem kaç milyon euroların havalarda uçuştuğu Fernandao yu da Burak ı da kupa finalinde izlemişlerdir de izlediklerini anlamışlar mıdır acaba ? Ancak forvet hattında Burak ın hem yanına hem de yedeğe birer takviye yapılmalıdır kanımca. Bu bölgede oynayan Umut ve daha fazla şans bulacağını düşündüğüm Sinan Gümüş ile ile birlikte maliyeti fazla olmayan 2 yabancı oyuncu ile forvet hattı yeterli olacaktır.
G.Saray takımı yıllardır kanat hücumcusu ile oynamıyor. Nedense Hasan Şaş sonrasında Arda dan beri kanatları taşıyan adam bulamadık. Belki oyun stilimiz uymuyor bu tip oyunculara. Keita iyiydi ama nedense o da tutmadı. Geçen sezon Yasin ile biraz hareketlendik ancak ne kadar istikrarlı ve kalıcı çözüm olur ,tartışılır. Bruma Hamza hocayla aramda ki en ciddi düşünce farkı. Sanırım idmanlarda filan çok iyi ki hoca bir türlü vazgeçmek istemiyor ,bizim göremediğimiz bir cevher görüyor. Zamanında Fatih hoca da kanatlar için aldığı Kazım ve Riera dan istediğini alamayınca Riera yı sol bek oynatmış ,Kazım ı yollamıştı. O sene bu bölgelerde merkez oyuncusu olan Engin ve genç takımdan çıkardığı Emre ile şampiyon olmuştuk. Doğrusu ya ben de çalımlarıyla ,süratiyle adam eksilten ,izlemesi zevk ve heyecan veren kanat hücumcularıyla bezeli bir takım görmeyi çok isterdim. Ancak dediğim gibi belki takımın oyun yapısı ,sistemi filan bu tür adamları kabul etmiyordur. İşte bu sebeple bizim takımda iki iyi bek oyuncusu olmak zorunda.
Bunlar benim düşüncelerim ,seneye uygulanacak kural gereği iyi ,kabiliyetli ve genç yabancı oyuncular maliyetleri uygun olmak koşuluyla kadroya katılabilir. Yerliler ise maalesef çok pahalı. İyi bir sol bek ile orta sahanın sağ kanadına iyi bir oyuncu ile 11 tamamlanır. Gerisi ise kadro genişliğine yönelik oyuncular olur. Eğer yönetim sadece kendi işini yapar ,oyuncuların ödemelerini aksatmaz ,verdikleri sözleri tutar ,hocanın arkasında dururlarsa başarı kaçınılmaz olur. Hamza hocanın takımda birlik ve beraberliği ,arkadaşlığı en üst seviyede tutacaığına eminim. Bu Türkiye de şampiyonluğa yeteceği gibi Şampiyonlar Liginde de guruptan çıkmaya yetecektir. Zaten şu portrede de bundan fazlasını beklemek hayalciliğin bile ötesine geçmek olur.