Makale Yaz
Bu haberi yazdır
İhanet ve Gerçekler
 Eyl
24
 2014

Yazıyoruz ,çiziyoruz ,dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışıyoruz ama nafile. Arkadaşlar ilk yazdığımızdan bu güne kadar aynı şeyleri defalarca farklı şekil ve örneklerle ,nedenleriyle ,sebepleriyle ,doğuracağı sonuçlarıyla anlatmaya çalıştık. Ancak benim anlatmaya çalıştıklarımı bazı arkadaşlar öyle yorumlamışlar ki benim yazarken aklımın ucundan geçmeyen şeyleri o yazıdan çıkartmışlar. Her yazımı acaba ben mi yanlış yazmışım diye kaç kere okuduğumu anlatamam. 

Arkadaşlar bazı şeyleri açık açık belirleyelim en baştan. Ben ve sizlerin ortak ilgi alanımız futbol ,ortak sevgimiz ise G.Saray dır. Burada görüşlerimizi paylaşmak ,yanlışları tartışmak için hiç birimiz bir menfaat sağlamıyoruz. Tartışmak demek kavga etmek demek de değildir. Tıpkı eleştirinin hakaret ,küfür ,aşağılama olmadığı gibi. Bu sınırların içersinde kalarak çok daha düzgün ve G.Saray a yakışır bir şekilde G.Saray ı konuşabiliriz.

Futbol camiası ve G.Saray kulübü içerisinden kimseyi tanımam etmem. Kimseyle bir göbek bağım ya da özel bir düşmanlığım yoktur. Eleştirilerimin de övgülerimin de tek kıstası G.Saray a sağladığı yarar ve ya verdiği zarardır. Zaten bu bağlamda G.Saray a kim zarar verirse versin babamın oğlu olsa sonuna kadar eleştiririm. Elbette herkesin kendine göre aklı var fikri var ,kimse de benim gibi düşünmek zorunda değil. Ancak bu sebeple herkesin düşüncelerini dayandırdığı noktaları anlatması gerekmektedir. Yaşananlarla ,gerçeklerle örneklenmeyen düşüncenin haklılık payıda yoktur. Eğer hepimiz G.Saray ın aşığıysak yanılan da yanıldığını kabul etmek zorundadır. Tek kıstasda başarı ve zamanın gösterdiği gerçeklerdir.

Ben burada dedim ki Ünal Aysal yanlış yapmıştır ,2 sene şampiyon olan takım olağanüstü seçimli genel kurula gitmez. Dedim ki Ali Dürüst ,Abdürrahim Albayrak ve Adnan Öztürk ün olmadığı bir yönetim asla başarılı olamaz. Dedim ki Fatih Terim i kovmak Fener e yapılacak en büyük hizmet ,bize ise ihanettir. Dedim ki transfer politikamız A dan Z ye yanlıştır ,plansızdır ,programsızdır. Dedim ki Mancini Aysal ile asla çalışmaz ,görevi bırakır gider. Dedim ki G.Saray ne sportif ne mali ne de idari açıdan iyi ve doğru yönetilmiyor. Dedim ki Ünal Aysal kaçacak ,ardına bile bakmadan çekip gidecek. Burada ben derken benimle aynı paralelde düşünüp aşağı yukarı aynı uyarıları yapan diğer arkadaşları da asla es geçmiyorum. Yani bu ben ,benim gibi düşünen bir çok arkadaşımızı kapsayan bir ben.

Bunlardan gerçek çıkmayan ,olmayan ,yaşanmayan hangisi ? Ben bunları iddia ederken bunların hiç biri yaşanmamıştı daha. Mesela bu sene şampiyonluk uçtu ,Fener 19 da eşitler diye yazdığımda Galatasaray sahada kazandığı Beşiktaş maçının 3 puanı yazılmadığı halde liderin sadece 6 puan gerisinde ,ligin tek namağlup ekibi ve henüz 5. haftada Bursa ,Eskişehir ,Beşiktaş deplasmanlarını atlatmış bir takımdı. Mancini Aysal la çalışmaz ,çeker gider dediğim de henüz ligin 2. devresi yeni başlamış ,Fener in üst üste kayıplarıyla puan farkı 6 ya kadar inmişti ki daha onlarla Arena da oynayacaktık. Ünal Aysal kaçacak dediğimde henüz daha yaz transfer dönemi bile kapanmamış ,ligle başlamamış ,süper kupa Fener e kaybedilmemişti.

Bunları tahmin edebilmek için kahin olmaya hiç gerek yok. Biraz Türk futbolunu ,biraz G.Saray ı tanımak ,biraz olayları takip etmek ,biraz da zeka yeterli oluyor. G.Saray için başarıdan söz etmenin yurt içinde tek kriteri şampiyonluktur. Yurt dışında ise şampiyonlar ligi çeyrek finali şu anda ki çıta yüksekliğidir. Bunların elde edilemediği senaryolarda başarıdan bahis etmek yanlıştır. Siz seyrettiğiniz takımda bu hedeflere ulaşacak bir ışık görüyor musunuz ? Emin olun ki bu potansiyele oyuncu kalitesi açısında fazlasıyla sahip bir takıma sahibiz. Ancak sorun bazılarını düşündüğü gibi asla bireysel değil. Yani başarısızlığın öyle Selçuk la ,Burak la filan ilgisi yok. Prandelli de bu işte en masum insanların başında geliyor. Sorun yönetimde ,futbol takımının itildiği sistemsizlikte ,yalnızlıkta. Topluluğu takım yapamayan idarede.

Burada bir sürü renktaşla bazen düzeyli bazen de seviyesiz tartışmalara giridk maalesef. Bakın ben Fatih Terim in G.Saray için asla vazgeçilmemesi gereken bir unsur olduğunu söyledim. Gerek G.Saray gerek ise milli takımda yaptıklarını örnekledim. 8 yılda kazandırdığı 6 şampiyonluğu ,Avrupa kupasını kanıt olarak sundum. Oynattığı futbolu ,sistemini ,düşünce tarzını anlatmaya çalışarak görüşlerimi destekledim. Ancak hocayı istemeyenler ne anlattılar. Efendim hocanın egosu varmış. Egosuz sporcu ve teknik adam mı olunur arkadaş ? Yok sistemi yokmuş ,hötle zötle takım idare edermiş. Haydi hodri meydan ,bu kadar hocalar geldi geçti hötlemeyi zötlemeyi bile beceremeyen adamlara mı verdik bunca milyon dolarları.  Çünkü futbol yöneticileri o kadar aptal insanlar ki bir inşaattan basit bir işçi başı alıp üç kuruşa işi halledemiyorlar ,Fatih Terim e milyon eurolar ödüyorlar. Arkadaşlar fikrimi paylaşmayabilirsiniz ama kendi karşı görüşlerinizi de sağlam temellere oturtmazsanız bunun bir gerçeklik payı olmuyor. Elbette Fatih hocanın da eleştirilecek bir çok yönü vardır ve eleştirdik de bol bol. Ancak bu bile hocayı ve bizi ne denli yüceltiyor aslında. Şu lüxe bakar mınız lütfen ,lig şampiyonu ,şampiyonlar ligi çeyrek finalisti bir takımı bile ne kadar sert eleştirebildik.

Ünal Aysal derseniz adamın sportif hiç bir başarıda bir payı olmadığını söylüyorum. Bakın bakalım 3 yöneticimiz ve Fatih hoca gittiğinde sportif başarı filan kaldı mı olrtada ? Ünal Aysal o zaman da vardı bugün de var ama sportif başarı artık yok. Ünal Aysal ın Fatih hocanın istediği transferleri yapmadığı istemediği halde çilek aldığını da düşünürsek başarıların Ünal Aysal a rağmen geldiği rahatlıkla söylenebilir. Mali açıdan bakarsak Ünal Aysal ın sponsor bulmak haricinde herhangi bir projeye imza attığını gören var mı ? Aklı fikri Riva yı satmakta beyzadenin. Sponsor bulmak ise sonuçta G.Saray gibi bir markayı yöneten her insanın ilk başta ve en kolay yapacağı iştir zaten. Yani emin olun ki başkanlığı içinizden herhangi birisi yapsaydı da aynı firmalarla aynı anlaşmaları yapardınız. Ayrıca devletle olan vergi anlaşmazlıkları ,bindirilen fahiş faizler ,SPK ile yaşanan sermaye arttırımı usulsüzlüğü rezaleti gibi olaylarda Ünal beyin mali hanesine eklenen ciddi eksilerdir. İdari mevzuatlarda da meşhur kurumsallaşma masalı hala sıcaklığını koruyor sanırım. Florya ya neredeyse her hafta yeni yönetici atanıyor 10 aydır. Uefa nın getirdiği harcama sınırlamaları ,Hajroviç skandalı ,sayın Hayri Kozak ın divan açıklamaları ,basketbolda yaşanan skandal gibi daha 50 tane rezilliğe değinmiyorum bile. Şimdi soruyorum hangi başarı ,hangi iyi yönetim ? Ünal Aysal bu kulüp için ne yaptı sahiden ?

İnsanın gücüne giden asla fikir ayrılıkları olmuyor da yaşananlara ,gerçeklere rağmen hala bazılarının kurdukları hayal dünyasında yaşamayı tercih etmesi ,bin kere yanılmalarına rağmen hala yalanları yaşamaya devam etmeleri koyuyor. Çünkü ister istemez düşünüyorsun ,arkadaş gerçekler ortada ,yaşananlar ortada ,gelinen yer ortada. Hala neyi konuşuyoruz biz ? Yoksa birileri için kendi ütopik duyguları G.Saray sevgilerinin çok mu üstünde ? Bir zahmet herkes önce gerçekten ne istediğini ,ne beklediğini samimi bir şekilde sorgulasın. Çünkü benim gördüğüm bazıları için kendi istemedikleri şahıslarla büyük başarılar yaşamaktansa istedikleri kişilerle küme düşmek bile daha iyi. Ama unutulan şu ki lafta değil gerçekte  aslolan tek Galatasaraydır.





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2022
 
Ağustos (1)
 
Haziran (1)
  2020
  2019
  2018
  2017
  2016
  2015
  2014
  2013
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...