Sanırım Galatasaray ın en büyük taraftar sitesi diyerek kendilerini tanıtan Webaslan yöneticileri dün yazdığım İhanete İsyan" başlıklı yazımı çok ağır ve eleştirel bulmuşlar ki yayınlama cesareti gösteremediler. Aslına bakarsanız aklımdan geçenlerin ,ağzıma gelenlerin yarısını yazmış olsaydım gerçekten yayınlanamaz bir yazı olabilirdi. Ama Galatasaraylılık terbiyem müsaade etmemişti buna. Şimdi bu yazıda biraz daha hafif ifadelerle derdimi anlatmaya çalışacağım. Keşke aynı sansürcü zihniyetlerini bu takıma hizmet eden öz evlatlarımıza karşı eleştiri adı altında yapılan aleni hakaret ve aşağılamalara karşı da gösterebilseler. Ben bu sefer hiç bir hakarete yeltetenmeyeceğim ,hak eden çok olduğu halde yeltenmeyeceğim ancak bu sefer de aynı sansüre maruz kalırsam bu siteyle de hiç bir işim kalmaz artık.

Arkadaşlar ben son 10-15 yılda peydah olan Galatasaray taraftar profili yüzünden takımımın maçlarını gönül rahatlığıyla seyredemez oldum. Doğdum bu takım 3 sene üst üste şampiyonluk yaşamış. Elbette ben bunu göremedim ,henüz bebektim. Sonra Galatasaray aşkı karıştı kanıma ,harçlıklarımı biriktirip maçlara giderdim daha ilkokulda. O yıllarda ligde Trabzon ve Fener in şampiyonluklarını görürdük sıkça. Daha sonraları Beşiktaşı da gördük. Ama biz liseye kadar hiç tatmadık bu mutluluğu. Yıllarca arkadaşlarımız dalga geçip kızdırdılar ama ne gam ki. Biz bu renklere gönül vermişiz bir kere ,vazifemizi yapar tribünlerimizi doldururuz tıklım tıklım. Kazanırsak o hafta bizden mutlusu yok ,olmazsa da olmaz ,sorun yok. 

Ne kazmalar forma giydi inanamazsınız ,kaleci Haydar ı ,stoper Fettah ı,santrfor Levent i tanıyanınız var mı. Gidin sorun araştırın o dönemleri ,hocamız Fatih Terim e sorun ,dün ödül verdiğimiz Tarık Hocic e sorun ,Raşit Çetiner e ,Adnan a ,kaleci Eser e sorun bizahmet. Bu formaya hizmet eden ,terini akıtan hiç bir futbolcumuz hakarete ,küfüre ,alaycı aşağılamalara maruz kalmış mı?  Dereağzı nın ,Fulya nın basıldığı ,futbolcuların darp edildiği ,evlerine polis araçlarıyla gidebildikleri ve sabahlara kadar kapılarında polis koruması ile uyudukları bir dönemden söz ediyorum burada. Sorun bakalım Florya da en ufak bir olay olmuş mu? Oysa tam 14 sene gelmeyen bir şampiyonluk var ortada ,yaşanan hüsranlar var ,birbirlerinden kabiliyetsiz de futbolcular var elbette.

Aynı tablo bugün yaşansaydı ya da bugün kü taraftar o gün olsaydı emin olun ki Galatasaray spor kulübü oynatacak oyuncu bulamadığı için futbol şubesini kapatırdı. Çünkü o zamanlar gerçekten formaya ,armaya aşık bir taraftar profili vardı. Bu gün ise sevinmek için sevenler ,sevgisini başarıya endeksleyenler çoğunlukta maalesef. Asıl üzücü olan ise dürüst olmayı bile beceremiyorlar ,iyi gününde kötü gününde diye tezahürat yaparlar ,ama kötü günde destek değil aksine köstek olurlar. 

Sabri ,Servet ,Ayhan bu yeni taraftarın şimdi ki günah keçileri. Onları yiyene kadar da rahat yok bu insanlara. Tıpkı dün Arda yı bıktırıp ,küstürüp kaçırdıkları gibi. Ya da daha önce Hakan Şükür e ,Hasan Şaş a layık gördükleri muamele gibi. Allahtan Fatih hocaya dişleri geçmedi de şimdilik bu konuyu beklemeye alıp pusuya yattılar. Ancak ilk tökezlemede hedef tahtasına çıkacaktır hocada. Tıpkı önümüzde ki 4-5 senelik periyotta ilk başarısızlığın faturası Emre Çolak ve Semih Kaya ya kesileceği gibi. Çünkü hedef her daim Galatasaray ın öz evlatlarıdır ve mutlaka Galatasaraylıdır.

Ayhan en iyi günlerini geçeli çok oldu artık son sezonlarını yaşıyor. Çok üstün özellikleri olmasa da oyunu iki yönlü oynayabilen vasatın üstünde bir futbolcu. Sorumluluk almaktan kaçmdı asla. Servet Denizli de ,Fener de ,Sivas da ve milli takım da ne ise yine o. Bilerek ,görerek ve tanıyarak aldık ,hiç de değişmedi. Sabri bu ülkenin en iyi iki sağ bekinden biri. Çok yetenekli değil asla ,çok üstün nitelikleri hiç bir zaman olmadı. Ama tam bir hırs küpü ve savaşçı. Bu çocukların ortak özelliklerini hiç düşündünüz mü ? Hepsi de sorunsuz ,oyna diyince oynayan ,otur diyince oturan oyunculardır. Ayrıca çok ender olarak sakatlıktan maç kaçırırlar ise doktorların örneğin 2 ay oynayamaz dedikleri dönemde 2-3 hafta sonra sahaya çıkarlar. Sözleşme yenilemek için ucuz pazarlıklara hiç girmediler. İdmanlardan kaytardıklarını göreniniz oldu mu ? 

Oysa bu çocuklara hakareti reva gören yeni taraftar profilimizin baş tacı ettiği isimlerden Kewell sakatlanmak için maç yapmaya bile ihtiyaç duymazdı ama Avustralya milli takımında maç kaçırmadı. Lincoln babasınınçiftliği sanmıştı 100 yıllık kulübü. Baros 1,5 sene sakata yattı son 7-8 maçtır keyfi geldi beyzadenin. Rijkaard eğer sabote etseydi bundan beter edemezdi zaten. 3 sene milyonlarca euro yu cebe indiren Linderoth acaba bu çocukların işittiği hakaretin çeyreğine maruz kaldı mı? Bu ve buna benzer örnekleri çok ciddiyim 100 tane daha sayabilirim.

Sizlere yemin ediyorum bu insanlar adlarını şanla şerefle Galatasaray ın ve Türk futbolunun tarihine yazdırmışlardır. Ama onlara her türlü hakareti ,aşağılamayı reva gören bu yeni taraftar profili gerçekleri bile kabullenmekten acizdir. Oysa şuna emin olabilirsiniz takma isimleri ,olmayan kimlikleriyle Galatasarayımızın öz evlatlarına sallamayı taraftarlık sayan bu insanlar karşılarında Sabri ,Servet ya da Ayhan dan birini görseler ya imzalı resim ,forma ya da beleş bilet isterler ,hatıra fotoğrafı çektiriler. 

Buradan soruyorum bu taraftar güruhuna ,GS Store mağzalarından yılda kaç paralık alış veriş yapıyorsunuz. Kaçınızın kombinesi var. Kaçınızın cebinde GS kredi kartı var ve aktif olarak kullanıyor. Kaçınızın gsm hattı GS mobil. Kaçınız Galatasaray dergisine üyesiniz. Aranızda korsan forma ,atkı ,şapka ,tişört ,mont vb. kullanmayanınız var mı ? Bunlara açıkça ve doğru cevap verecek cesaret ve dürüstlüğünüz var mı? 

Eğer taraftarlık sevgi değilse ,aşk değilse ,karşılıksız fedakarlık değilse ben ve benim gibiler de taraftar filan değiliz. Maça gitmeye niyeti olan adamı ne kar durdurur ne dolu. Trafikmiş ,metroymuş hepsi bahane. İstanbul da onbinlerce Trabzon taraftarı federasyonu protesto ediyor aralarında 30 kadar Galatasaray lı destek veriyor. Ayıp derim başka da bir şey demem. İş fedakarlık yapmaya gelince  ,elini taşın altına koymaya gelince ben yokum ,bu forma için naz caz yapmadan terini akıtana ,elinden gelini ardına koymayana sallamaya gelince taraftarım. Oh ne güzel memleket. Bir de savunma çıkartmışlar kendilerine ,yok efendim adamlar onca para alıyorlarmış ,tabii çıkıp oynayacaklarmış. Zaten çıkıp oynuyorlar eğer elinden geleni yapana değil de yatıp da parayı kapana bağırırsan bende varım. Aldıkları parada ise gözün sen de oyna varsa onlar kadar yeteneğin sen de kazan. Gözü olanın gözü çıksın diyeceğim de tutacağı tutar çok kişi kör kalır diye diyemiyorum. Zaten baktığını göremeyenler sarmış dört tarafı bir de bakamazlarsa vay halimize.

Sabri tam 8 hafta antrenmana bile çıkamadı ,pazar ve pazartesi günü takım idmanının son 15-20 dakikalık bölümüne katıldı sadece. Beşiktaş maçında sakatlandığında doktorlar 4 ay oynayamaz demişlerdi. Hoca çık oyna dedi o da çıktı elinden geleni yaptı. Hatalıydı ,şanssızdı ve kötü oynadı. Ama asla suçlu değildi ,hakettiği de hakaret değildi ,küfür değildi. Aksine gerçek taraftar bu fedakarlığı ayakta alkışlar. Allahtan Melo nun cezası bitmişti Samsunda. Yoksa onun yerine Ayhan oynasaydı aynı topu idam sehpaları kurulmuştu çoktan. Ya da Ulfaluji yerine Servet olsa idi bir şekilde yenilen 2 golün faturası bulaştırılırdı ona da.

Arkadaş sen taraftar mısın ,önce taraftar ne demek onu öğreneceksin. Yok öyle kuru sıkı tabanca gibi haybeye sallamak. Takımına kayıtsız şartsız destek olmaktır görevin ,maddi ve manevi. Formanı ıslatana ,emek verene saygı duyacaksın. Başarı için değil ,mutlu olmak için değil rengine armana aşık olduğun için seveceksin takımını. Kazanırken değil kaybederken büyürsün ancak. Taraftarsan iyi gün dostu olmak gibi bir lüksün olamaz asla. Bu formaya hizmet etmiş herkesi ,bu renklere aşık olmuş herkesi çok ama çok seviyorum.

Tüm gerçek Galatasaraylılara sevgi ve saygılar.      Hakan.