Oturup sabahtan beri yıllık olağan mali genel kurulu izliyorum. Doğrusu ya müzesinde Avrupa kupaları olan ,Türkiye nin sportif açıdan açık ara en büyük kulübünü yöneten ve onları seçen insanları izlemek çok değişik ve aydınlatıcı oldu. Ben de küçük umut kırıntıları bıraksa da daha ziyade hayal kırıklığı ,şaşkınlık ve anlama hissi uyandırdı. Eğer bu kulübün genel kurul üyeleri buysa biz bu günlere çok ama çok iyi gelmişiz. 

En başta bu denlii önemli bir genel kurula kayıtlı 8 bin üyenin sadece binüçyüz tanesi zahmet edip katılmışlar ki ibra oylamasında bu katılımın da ancak yarısı salonda kalmıştı. Demek ki biz kendimizi boşuna yırtıp paralıyoruz. Bana ne arkadaş ,kulübün sahibiyim diyen üyeler bile sözde çok sevdikleri G.Saray ı hayatlarının değer sıralamasında ilk 10 a bile koymuyorlar.

Son derece güzel ,aklı başında tespitler ,seviyeli ,akılcı eleştiriler ,gerçekten iyi çalışılmış ,araştırılmış ,emek harcanmış sunumlar ve sorular çıktı ,söz alan bazı üyelerden. Ancak genel itibariyle gelişi güzel ,zeka seviyesi düşük ,özensiz hatta ortama göre çok lakayıt ,gerçeklerden ziyade dedikodulara ,araştırmalardan ziyade söylemlere dayalı ,laf olsun torba dolsun tarzı gereksiz konuşmalar hakimdi genel kurula. 

Oylamalar yapıldı ve oy veren çoğunluğun G.Saray sevdalısı değil ,duayenlerin ,lisecilerin ,ağır abilerin emir erleri oldukları belgelendi. Yani diyor ki G.Saray genel kurulu ,G.Saray Spor Kulübü G.Saray Lisesi ne kadar derse o kadar büyüktür. G.Saray Lisesine ,G.Saray Eğitim Vakfına ne kadar hakimseniz G.Saray Spor Kulübünün de o kadar sahibisiniz. G.Saray Liseli değilseniz bu kulübü Manchester United den zengin ,Real Madrid den başarılı ,Barcelona dan popüler ,Bayern Munchen den güçlü yapsanız bile biz adamı tefe koyar ,rezil rüsva eder ,kuyryğuna teneke bağlar ,tekmeyi de koyarız. Ama eğer" liseli "ve özellikle de "liseci" iseniz hiç korkunuz olmasın ,kulübü batırın ,değerleri yerle yeksan eyleyin ,G.Saray ı icralık edin ,biz sizi ibra ederiz.

Bir üyemiz çıktı ,kalem kalem borçları ,medde madde peşkeş çekilen milyonları ,tane tane edilen ihanetleri saydı döktü. Hukuksal süreci anlattı ve en sonunda da acı gerçeği dile getirdi. "Bu gidişin sonunda kulübün o çok değerli A gurubu hisseleri de satılmak zorunda kalacak. Yani bugün rakiplerimizi yöneten insanlar yarın bu hisseleri alarak G.Saray ı da yönetmek hakkına sahip olabilecek." Yani diyor ki sayın üye ,Aziz Yıldırım ,Yıldırım Demirören ,Mahmut Uslu gibi insanlar yarın bu kulübün hisselerini alıp G.Saray ı yönetebilecek. Doğrusu ya açık ve net bir şekilde Ünal Aysal döneminde yani sadece 3 yılda kulübün tam 200 milyon dolar zarara uğratıldığını duyunca bu teori bana hiç de korkutucu gelmedi.

Hatta bir adım ileri gideyim çok sevdiğini söylediği kulübüne yapılan açık ihanete ibra veren üyeler yerine Fener ve Beşiktaşlı hisse sahiplerinden oluşan bir genel kurul bile G.Saray ın haklarına daha iyi sahip çıkar. Hiç olmazsa yatırımlarını korumak için.

Evet bu saatten sonra bunlar beni korkutmuyor. G.Saray ı rezil eden Ünal Aysal ı ibra ettiler. Ben bu kulüpte Ünal Aysal yönetimini gördüm. Ünal Aysal a sahip çıkan genel kurul gördüm. Daha da acısı Ünal Aysal ı ve yaptığı ihanetleri savunan ve kendilerine taraftar diyenleri bile gördüm. Yarın hisselerimize sahip olup bize başkanlık yapan bir Mahmut Uslu dan mı korkarım artık ?