23
2012
Geçen gün Arda Turan bir gazeteye açıklamalarda bulundu. Şuna eminim ki bir çok renktaşımız ateş püskürmüştür Arda ya. Arda diyor ki ; Türkiye de taraftarın çoğu futbolu bilmiyor ,bu sebeple soğudum ülkemde futbol oynamaktan. Ben burada taraftara tek bir şeyin sözünü verdim o da daima mücadele edeceğim. Sonuçta iyi günümüz olur kötü günümüz olur ama istediklerimi yapamasam da her maç alın terimi ,mücadelemi sonuna kadar vereceğim. Burda taraftarlar futbolu daha iyi biliyorlar bu sebeple de çok daha rahat ve huzurluyum.
Arda Turan ı hala çok seven bir Galatasaray taraftarı olarak sözlerinin altına imzamı atarım. Ayrıca Arda nın gerek burada yazı yazan gerek tribünlerde takımımızı destekleyen gerek ise yönetimde kulübümüze hizmet eden insanlar kadar Galatasaraylı olduğuna eminim.
Ben de Arda yı çok eleştirdim. Çünkü bu seviyede bir futbolcunun 30. dakikada sakatlandığı bir maçın 90. dakikasında gol atmasını kabul edemedim. Sakat sakat 60 dakika sahada kalıp 1,5 ay takımının idmanına dahi çıkamamak milli duyguyla da profesyonellikle de bağdaşmayacak bir sorumsuzluktur. Üstelik kulübünde tek idmana çıkmadan tedaviyle geçen 1,5 ay sonunda çıkıp milli takımın Almanya kampına gitmek ve orada çıktığı ilk idman sonrası sakatlığını arttırıp ameliyat olmak ve takımın kaptanınına en ihtiyacı olduğu dönemde 4 ay oynamamak nasıl bir profesyonelliktir?
Elbette Arda gibi bir futbolcunun değerini hem Galatasaray hem de Galatasaray taraftarı sonuna kadar bilmişlerdir. Ancak Antalya havaalanında yaşanan o küfürlü terbiyesizliğin sahipleri asla geçek Galatasaray taraftarı olamazlar ki Arda da bunu anlamalıydı. O taraftar profili zaten Galatasaraylılığın anlamını ve özünü kavrayan ,Galatasarayı bir hayat felsefesi olarak algılayan gerçek taraftarın da temizlemeye çalıştığı bir topluluktan ibarettir.
Taraftar şunu bilmek ,anlamak ve kabul etmek zorundadır ki Galatasaray sevgisinin başarıyla ,kupayla ,galibiyetle filan uzaktan yakından bir alakası yoktur. Takımın iyi günlerinde Adnan başkan ne kadar Galatasaraylı ise takım 8. iken de o kadar Galatasaraylıdır. Ünal başkanımız transferle Galatasaraylı olmadı asla ,Alp başkanımız da ,Faruk başkanımız da keza. Ali Uras ,Ali Tanrıyar şampiyonluk görmediler diye Galatasaraylılıklarını kim sorguladı ki?
Arda seni orada da tıpkı ASY de olduğu gibi sevinç ve heyecanla izliyorum ,gurur duyuyorum. Tüm gerçek Galatasaraylılar gibi. Sen alın terinle ıslat o formayı bize yeter aslanım. Bir Galatasaray başkanı profesyonel bir futbolcusuna güvenerek Fenerbahçe başkanına isterseniz görüşün ama korkarım ki o sizi Galatasaraylı yapar diyebildiyse bu gurur bize yeter. Arda nın Galatasaraylılığını kalkıpta sorgulamak haddime düşmez ,o nu Emre ,Mehmet Topal gibilerle kıyaslamak ise aklımın ucundan bile geçmez.
Şimdilik çok şanslı Emre Çolak ,Semih Kaya gibi gençlerimiz ,sonuçta dibe vurup yükselişe geçen ,hatta şampiyon olan bir takımın oyuncuları. Ancak futboldur bu sonuçta bir oyun. İyi günler olacaktır ,sevineceğiz hep beraber ama kötü zamanlardan da geçeceğiz ille de. İşte o gün bir gurup taraftarın hedefinde dolarları ,euroları indirip gidenler değil altyapıdan beri başka renk tanımayanlar olacaktır maalesef. Bakalım o günler geldiğinde genç Emre miz ,Semih imiz bir Sabri Sarıoğlu olabilecekler mi?
Şimdi lütfen hiç kimse boş demagoji yapmasın ,lüzumsuz alınganlık göstermesin. İyi günde Arda ya Paris Hilton u yakıştıranlardı Antalya da kız arkadaşına ,anasına sallayanlar. Ölümsüz kralımız Metin Oktay ın adını verdiğimiz tesislerimizde forması sarı lacivert diye 16 yaşında ki misafir çocukları döven kuduzlarla Düzce de genç kızlarımıza saldıran şerefsizlerin arasında ne fark var ki? Sahi basketbolda ki Cemal Nalga skandalı için en ağır cezayı isteyen Galatasaray yönetimi ,taraftarıyken aynı pislikleri futbolda hasıraltı eden Fenerbahçe ile nasıl bir olabiliriz ki? İşte gerçek Galatasaraylı en başta kendi içinde ki bozuk kırmızıları ayıklamak zorundadır ki farkımız farkedilebisin.