29
2012
Evet 14 hafta sonra Bursa da yenildik. İyi futboldan söz etmek imkansızdı ama mücadele etmedik dersek de yalan olur. Fatih hocanın elinde ki malzeme ölçüsünde iyi bir takım yarattığı bir gerçek. Çocukların kabiliyetleri ve kaliteleri ölçüsünde iyi mücadele ettikleri de ayrı bir gerçek. Şimdi hiç kimse ne hocayı ne de hiç bir futbolcumuzu boş boş eleştirmesin. Eğer seyrettiğiniz oyunda koşmayan ,mücadele etmeyen ,formasını ıslatmayan kimseyi gördüyseniz o başka. Sanırım hoca Melo yu çok kötü olmadığı halde kırmızı görmemesi için çıkardı. Melo bu takımın en önemli profesyonellerinden birisi ve sinirlerine çok daha iyi hakim olması gerekiyor.
Sercan çok silikti ,arada bir patlama yapmak istedi ama olmadı ,Sercan zaten hep buydu ,daha fazlası hiç olmadı. Ulfaluji bana göre kusursuza yakın oynadı hatta geldiğinden beri en çok bu maçta beğendim. Elmander ise her hafta biraz daha geri gitmekte. Hayır adamın zaten aldığını atan ,çalım ,şut ,kafa filan affetmeyen süper bir santrfor olmadığını biliyoruz da son dönemde koşması da azaldı ne hikmetse. Selçuk da takımı yönetmek yerine saklambaç oynamayı tercih ediyor bu aralar. Bursanın sağ kanadında görev yapan Riera ve Hakan Balta ikilisi gerçekten muhteşemdi. Hem savunmada hem de hücum da bizim sol kanadımızı felç ettiler. Emre Çolak elinden geleni yaptı ancak elinden gelen de bu kadar.
Altı üstü bir mağlıbiyet aldık ,abartacak bir şey yok. Ancak şunu da görmek lazım ki biz öyle 9 maç ardı ardına kazanacak ,her maçı domine edecek kalitede bir kadroya da sahip değiliz. Kazanılan maçlar ve puanlar iyi oyundan ziyade iyi mücadelenin ve ligimizde ki kalite düşüklüğünün eseridir. Elbette Avrupa kupası oynamayışımızın ve şike davasında olmayışımızın da verdiği avantaj puan sıralamasında ki yerimizi etkiledi. Yani kazanılan maçlarda da 3-4 tanesi hariç öyle iyi ve kaliteli bir oyun oynamadık ama Fener maçında oynanılan futbol gerçekten muhteşemdi. Bunu da söylemeden geçemem yine de asla tekrarı olmadı. Ayrıca Bursa da zemin de harikaydı ,Eskişehir de suçu sahaya yıkıp gerçeklerden kaçanlar buna ne diyecekler bakalım.
Ne olursa olsun ben bu takımı seviyorum ve şampiyonluğa da inanıyorum. Sonuçta biz Bursa da 4 yıldır hep mağlup olduk ama bu sene diğerleri gibi yenilmedik. Son saniyeye kadar gol aradık ,maça asıldık ,mücadele ettik. Sanırım bu da Fatih Terim farkı olsa gerek. Yalnız tek düşüncem bu takım şampiyon olacak ise yönetimle beraber mi olacak yoksa yönetime rağmen mi olacak ?
Arkadaşlar eğri oturalım doğru konuşalım lütfen. Sayın Ünal Aysal ve yönetim bu güne kadar ne yaptılar ? Sayın Adnan Polat başkan bir sürü hata yaptı ama kendisini yok eden hatası futbolun başına Adnan Sezgin i getirmesi oldu. Sayın Ünal Aysal ise halen hiç bir şey yapmadı ama futbolun başına Fatih Terim i getirerek çok önemli bir doğruya imza attı.
Aksi olsaydı emin olun Adnan Polat başkan hala bu kulübün başında olurdu. Sonuçta takıma en çok yarar sağladığı söylenen oyuncu Elmander in transferi bile Adnan Polat tarafından yapıldı ,hatta Selçuk İnan ile anlaşmayı yapan da eski yönetimdi. Semih ve Emre yi ortaya çıkartan ise zaten Fatih Terim. Eboe için 8-10 milyon eurolar telaffuz edilirken bu oyuncuyu 3 milyon euro gibi bir bedelle getiren yine Fatih hoca. Felipe Melo ise halen Juventus un futbolcusu ,biz de sadece kiralık olarak oynuyor ve 13 milyon euro vererek alınacağına da hiç inanmıyorum. Allah için Ulfaluji transferi sayın Ünal Aysal yönetimi tarafından yapıldı. Ama o da Atletico dan alınmaya çalışan 3lü paketin amortisi gibi yapılan bir transferdi. Muslera ise yılan hikayesi gibi arabın yalellisi gibi aylarca süren ve sinir bozan bir sürecin ürünü olarak formamızı giydi nihayet. Bunların dışında Engin ,Sercan gibi sorunlu oyuncular zaten kulüplerinden kovularak düşük bütçelere mal edildiler ama hoca olmasa bunladan verim almak da imkansız olacaktır sonuçta.
Oysa sayın Polat döneminde elbette Adnan Sezgin yanlışına düşülmeden evvel transferin dersini veren bir takımdık biz. Arkadaş aylarca medyada haberleri çıkar ,başkan özel uçağıyla almaya gider ,borsaya bildirilir ama sonuç sıfır. Sahi dikkat ediyormusunuz bizden başka kim borsaya bildirirse transfer gerçekleşti bir tek biz bildirip alamamayı başarıyoruz. Bir zamanlar kimsenin haberi yokken giderdi sayın Haldun Üstünel ,Brezilya milli takımının 11 inde oynayan Elano yu ,şampiyonlar liginde herkesin hayranlığını kazanan Keita yı alıp gelirdi. Adnan Polat gidip Baros ,Kewell ,Lincoln gibi oyuncuları alıp gelirdi. Ara transferde bile Jo Alves ,Dos Santos gibi isimler inerdi Yeşilköy e. Hem de nereden alıp gelirlerdi ? İngilterenin Liverpool undan ,Manchester City sinden ,Fransanın Lyon undan alınırdı bu isimler. Şimdi İsviçre ,Belçika gibi düşük kalibreli liglerden bile oyuncu alamıyoruz.
Arkadaş biz o kadar kötü günler hatta yıllar yaşadık ki ,bize öyle kabuslar yaşattılar ki zaten bu yönetim gelir gelmez maça 1-0 önde başladı. Üzerine bir de son derece doğru bir Fatih Terim hamlesiyle bu averaj daha da artıya gitti. Şimdi burada transfer deliliği filan da yaptığım yok. Çıkarsın "bizim bütçemiz transfere müsait değil ve yapmayacağız" dersin olur biter. Kimse de çıkıp sana niye yapmıyorsun demez. Hocana izah edersin durumu o da ya elinde ki malzemeyle yeni çıkışlar üretir ya yeni hedefler belirler ya da işine gelmezse kendi yoluna gider. Emin olun ki kendini bilen hiç bir Galatasaray lı transfer yapmadınız diye sizi eleştirmez. Ama siz derseniz hedeflerimiz büyük ve transfer yapacağız ,eksiklerimizi giderceğiz diye hocanız da çıkar size verdiği listeyi açık açık dile getirir. Basın da günlerce yazar çizer bunları haklı olarak.
Üstelik takımın başında öyle bir hoca var ki ,adam profesyonel olduğu halde en az sizin kadar kulübü düşünüyor. Sadece Eboe transferinde bile 4-5 milyon euro kar ettirdi kulübe. Maliyeti sebebiyle Ronaldinho gibi bir oyuncuya hayır diyecek kaç profesyonel tanıyorsunuz siz. Adam hem genç ,hem gelişmeye açık isimlere yöneliyor ki ilerde kulübe ciddi getiriler kazandırsın bu isimler. Bu gün bu transfer zaafiyetiniz sayesinde hocanızı da zor durumlara sokuyorsunuz.
Nihat Özdemir bey bizim 3 katımız daha değerli olduklarını söylüyor. Ben de onların 3 milyon katı daha şerefli olduğumuzu söylüyorum. Lütfen hiç kimse kızmasın çünkü her ikisi de kemiksiz doğru sözler. Evet arkadaşlar Fener Fransa liginin şampiyonundan Fransa gol kralı olan 25 yaşında ki futbolcusunu alıyor. Sakın Güiza sanmayın adamlar bu sefer şampiyon takımın oyuncusunu aldılar. Aynı Fener Krasiç için Juventus ile görüşüyor ki alırlarsa hiç kimse de şaşırmaz. Biz ise hocamızın istediği 3 ismi üstelik İsviçrenin Basel inden ve Belçikanın Anderleth inden alamıyoruz. Hoşumuza gitmese de adamlar maddi olarak bizim en 3 mislimiz daha güçlü ve yönetim olarak da en az 3 mislimiz daha vizyonlu. Fatih hoca sağ kanatta Kuruçeşme adasını ,sol kanatta Riva arazisini ,Baros un sakatlığında da forvette Florya tesislerini oynatacak ise sayın Aysal ve Dürüst beyler de haklı olabilir. Ama hala hazırda Fenerin kovduğu Kazım a kaldı bizim kanadımız.
Ancak şu da bir gerçek ki iş şerefe ,namusa ,etik ve ahlaki değerlere geldiğinde Fener in yanına öbür büyük geçineni de koysanız 3 milyon kere katlarız. Adamlar yapmışlar pislikleri ,yakalanmışlar. Şimdi kendilerini temize çıkartamayacakları için bizi de pisletmeye çalışmaktalar. Son olarak genel kurulda Beşiktaş başkanı sayın Demirören çamur at izi kalsın taktiğini tekrar kullanmaktan çekinmedi. Oysa sahip olmadıkları bir kupayla Avrupa ligi oynamaktalar. Ayrıca kim şikeci ,kim lekeli ,kimin şerefi sorgulamaya açık diye gitsinler Bursa ya ,Altay a filan bir soruversinler. 100. yılında yaşadığı şampiyonluğu ve Alaattin Çakıcı -Sinan Engin diyalogunu açıklasın beyefendi. Aynı sezon aynı sahada aynı Ankaragücüne 6 şar tane atan Fener ve Beşiktaş temiz 2 fazlasını atan Galatasaray şaibeli. Üstelik maçı 8 fark yerine 1 ya da 2 farkla kazansak o bile yetmiyor muydu? Beşiktaş son 15 yılda iddiasını kaybettiği sezonlarda şampiyonluğa ya da düşmemeye oynayan hangi takımdan puan almış bir incelesenize sayın Demirören. Oysa biz her iddiasız sezonumuzda her iddiası olan takımı yenmişiz iyi bakın da görün. Trabzonu Trabzonda yenerek Fener i şampiyon yapmadık mı? Konya ,Denizli ,Karabük ,Sakarya ,Rize ,Diyarbakır gibi bir çok takım düşerlerken neler olmuş öğrenin bir zahmet. Aynı süreçte bariz hataları sebebiyle düdüklerini asan 2 hakemin hangi takımı doğradığını ,hangi takımları ise açık açık kayırdığını bir araştırın bakalım.
Sözün özü şu ki biz sahada konuşuruz ,iyi oynarsak ,iyi mücadele edersek hak edersek kazanırız aksi halde kaybederiz. Bu çirkefin içinde temiz kaldığımız için iftiralara hedef oluruz. Gerçeklerimiz kendilerini bizle aynı kefeye koyanların hayallerinin bile çok ötesinde olduğu için kıskançlığın getirdiği bir nefrete maruz kalırız. Aramızda ki farklar o denli fazladır ki aslında adamlar büyüklüğü bizi yenmekle ölçerler.
Sayın başkanım Ünal Aysal ve değerli yöneticilerimiz ,lütfen çıkın ve transfer yapmayacağımızı açıklayın. Böyle bir zorunluluğunuz da yok zaten. Hocamız da çıksın elindekilerle devam edeceğini bildirsin. Biz de sizleri alkışlayalım. İnanın bu şekilde çok daha kötü oluyor. Galatasaray da transfer bitmez diyorlardı gerçekten bitmiyor. Eğer imkanlarımız yeterli değil ise şampiyon olmasanız da sorun değil ,mücadeleniz bize yeter. Biz sizleri şampiyon olmak için sevmiyoruz ki. Lütfen açık ve şeffaf olun ,imkanlarımız ölçüsünde hedefler belirleyin ve bize açıklayın. Eğer yeni Riera lar alacaksanız sırf göz boyamak için inanın biz Emer yi ,Semih i bastığımız gibi ,Okan Derici leri ,Mertan ları da basarız bağrımıza. Eğer derseniz ki borç ödüyoruz ,sporcuların alacaklarını zamanında veriyoruz diye sizleri zaten seviyoruz ve bunun için başımıza tac ettik. Ronaldinho yu ,Reyes i almasanız da seviyoruz sizi. Yeter ki siz bu kulübün adını şikelerden ,şaibelerden ,ahlasız işlerden ,kirli pazarlıklardan koruyun ,tıpkı sizden öncekilerin yaptıkları gibi.
Son olarak Sezar ın hakkını Sezara vermek istiyorum. Sayın Hıncal Uluç ustam ne kadar haklı çıktınız yine. Yıllardır anlatmaya çalışırsınız ve bol bol hakaret işitirsiniz ama vazgeçmezsiniz de. Barcelona ya uzay takımı diyorlar ,o diyorlar ,bu diyorlar. Allah için adamlar da hak ediyor ,her türlü övgünün hakkını veriyor. Real yeni Galacticos u kurdu başına da Mourinho yu getirdi. Tek amaç Barca nın mutlak hakimiyetine son vermek. Ancak Jose ne yaptı ne ettiyse olmadı ,olduramadı. Barcelona her maç her yerde kazanmakla kalmadı ezdi geçti Real i. Ancak son maçta hem de Nou Camp da Real Barcelonayı ilk defa futbol olarak çimlere gömdü. Maç 2-2 bitti ,turu da Barca geçti ama Guardiola önce şans meleklerine ,futbol ilahlarına sonra da hakeme dua etmiştir herhalde. Sahi hakem demişken ilk defa yabancı sahada böylesi aciz ve eyyamcı bir hakem gördüm ,içine Bünyamin mi kaçmış acaba. Ben son 7-8 yıldır Barcelona nın saha da bu denli ezildiğini ,kabuğuna çekildiğini ,aciz kaldığını ,Barcelona taraftarının bu kadar işkence çektiğini ,bu kadar saniyeleri saydığını hiç görmemiştim. Ne diyordu Hıncal hoca ,herkes rakibin zayıf tarafına göre oynamalı ,kendi futbolunu oynamalı ,rakibin güçlü olan yönü hücum ise defansta kalmak ,rakip hücumlara önlem almak çözüm değildir. Aksine zayıf olan defans hattına saldıracaksın ,hücum yapacaksın ki rakibi çaresiz bırakasın. Ne yapıyordu Mourinho ? Her Barcelona maçında orta alanı defansif oyuncularla kuruyor ,ileride sadece Ronaldinho ve Benzema ya da Higuain ikilisiyle uzun toplarla golü şansa bırakıyordu. Pepe yi bile fizik gücü sebebiyle orta alanda oynatıyordu. Yanında da Xabi Alonso ,Diarra ,Khedira gibi defansif yönü güçlü oyuncularla rakibi bozmaya yönelik taktikler geliştiriyordu ,Mesut ,Kaka gibi teknik ve yaratıcı yönü güçlü ofansif oyuncuları oynatmıyordu. Oysa ne yaptı son maçta ? Higuain ve Ronaldinho nun arkasına Mesut ve Kaka yı bereber koydu. Alonso tek ön libero gibi oynadı ve takım olarak sürekli hücumu düşündüler. Böylece ardı ardına kaçan gollerin peşinden önlem almak Barcelonaya kaldı. Eğer Higuain biraz becerikli Mesut da biraz şanslı bir günlerinde olsalardı skor da çok ezici olabilirdi. Ama şu bir gerçek ki rezalet bir hakeme rağmen çok zevkli bir maç oldu.