12
2016
Şimdi birileri çıkacak Riekerink e teknik direktör payesi verecek. G.Saray Arena da Gaziantep i yendi. Hangi Gaziantep i yendik biz ? 2 senedir parasızlıktan transfer bile yapamayan ifutbolcuları para alamadıkları için neredeyse her ay bir kaç antremanı boykot eden Gaziantep i. Elle tutulan ,para eden piyasası olan oyuncularını az çok bakmadan satmak zorunda kalan Gaziantep i. En son Muhammed i Trabzona ,kalecisi Karcemaskas ı da Osmanlı ya kaptıran Gaziantep i. Hafta içi alıanan peşpeşe mağlubiyetler sonrası hocasını kovan Gaziantep i.
Gaziantep i bu maça çıkartan yardımcı antrenör maçtan evvel korkunun ecele faydası yok ,saldırın demiş belli ki. İsmail Kartal ile neredeyse pozisyona giremeyen ancak kalesinde de en fazla 2-3 pozisyona izin veren takım bambaşka bir kimlikle çıktı karşımıza. Dğrusu ya adını bilmediğim bu yardımcı hocaya bile saygı duydum. Hiç olmazsa adamın bir fikri bir futbol aklı var. Demiş ki ,önlem ala ala hep yenildik zaten. G.Saray ın en zayıf tarafı takım savunması. İlerdeki adamlara zaten önlem de alsak bir şekilde tehlike yaratırlar. Rakibin güçlü tarafına tedbir alıp 1-0 yenileceğime güçsüz tarafına saldırıp belki bir şeyler yaparım.
Gelelim maça ,sahada muhallebi kıvamında bir Gaziantep ve karşısında da helva gibi bir Galatasaray vardı. Biraz beceri ,az şans olsa ilk 15 dk. skoru 2-4 olurdu. Ama onlarda kalite ve beceri biz de ise şans eksikti. Ardından gecenin adamı Yasin takipçiliğnin mükafatını aldı. Yine klasik bir şekilde tempoyu düşürdük golden sonra. Devrenin sonunda transfer rekortmenimiz Serdar Aziz ilkokul çocuğunun atacağı kadar kolay golü auta gönderdi. İkinci devre uzaktan Sneijder ,Podolski ,Yasin ,Selçuk ile bombardıman vardı. Kaleci Gökhan 2-3 tanesi çok iyi olan 10 civarı kurtarış yaptı. Sonra yine harika bir hazırlanışı Yasin taçlandırdı. Ardından rahatladık derken ,peş peşe golleri laubalilikten ,bencillikten ,beceriksizlikten kaçırırken klasik bir yan top ,kafa golü yedik. Rakip yine 10 kişi kaldı ama üstümüze gelmekten vazgeçmedi. Biz özellikle Eren ile anormal pozisyonlar kaçırmaya devam ettik. Maça noktayı Selçuk un olağanüstü frikiğini yine harika takip eden ve çok şık vuran Yasin koydu.
Bu maç hiç kimseyi aldatmasın sakın. Haftaya Osmanlı deplasmanı kabus olmaya çok daha yakın. Bu futbol ile Ankaradan puan almak imkansıza yakın. Bir kere G.Saray takımı top rakipteyken rakibi rahatsız etmiyor. Ancak refakat ediyor. Yan topların hemen hepsi yarı penaltı gibi. Muslera gibi bir kalecinin vasat kaleciler kadar bile yan toplara çıkıp almaması düşündürücü. Öyle komik şeyler oluyor ki rakip kornerlerde inanamıyorum. Top ortalanıyor ,tam 4 rakip oyuncu kafaya yükselmiş ,havada kafa vurmak için sıçrayan tek G.Saray oyuncusu yok. Rakip futbolcu almış topu kendi yarı alanından bizim ceza sahası çizgisine kadar dripling yapıyor ,yanında koşan G.Saray oyuncusundan tek müdahale yok. Sanki adamı kimse rahatsız etmesin diye polis eskortu yapıyoruz. Savunmayı sahte ,markajı yalandan ,presi saçma sapan yapan bir takım olup çıktık. Tekrar ediyorum bu maç hiç kimseyi aldatmasın sakın.
Bir de şu konuyu atlamak istemiyorum. Bizim futbolumuz bir adım ileriye gitmez ,gidemez. Birileri istedikleri kadar marka değeri palavraları atsın dursun. Birileri istedikleri kadar milyonları saçsın savursun ,bir adım ileri gidemeyiz biz. Bizde toplum olarak bu cehalet bu ikiyüzlülük oldukça bizden bir halt olmaz. Salı gecesi bir İskoç hakem çok ciddi bir hatayla Dynamo Kiev - Beşiktaş maçını katletti. Evet bir karar maçı daha 30. dakikada bitirdi. Ve bu karar tartışmasız son derece hatalı ,yanlış bir karardı. Bizde ne kadar basın organı ,medya kuruluşu varsa hakemi idam edecekler ellerinden gelse. Hatalı karar diyen yok ,herkes kasıtlı hatadan ,Türk düşmanlığından filan dem vuruyor. Hemen 3 gün sonra Cuma gecesi aşağı yukarı aynısını Trabzonda bir Türk hakemi Adanaspor a yapıyor. Ortak kanı hata ,üstüne tek laf eden yok. Beşiktaş Cumartesi Bursa yı 2 penaltı golüyle geçerken ilk pozisyon penaltı filan değil. Asıl rahatsız eden ise Beşiktaş lı Marcello nu açık ,net ve bariz kırmızısı hakemin gözleri önünde hasır altı ediliyor. Beşiktaş yöneticisi çıkıyor ve "hakem hakında konuşmam ,olur böyle şeyler ama Kiev de ki farklı ,o hata değil cinayet" diyor. Gençlerbirliği futbolcusu Muriç Başakşehir e elle gol atıyor ,orta hakem golü veriyor ,yan hakem uyarıyor. Bu esnada Muriç gol sevincinde ,secdeye filan yatıyor. Hakem yan hakeme uyup iptal ediyor golü. Sonra oyuncuya soruyor o da evet elime değdi diyor. Sonra çıkıp tv. de anlatıyor ,bize yakışmazdı ,akşam yatağa yatınca huzursuz olurdum filan. Kardeşim hakem zaten iptal ettikten sonra evet çarptı demek seni namuslu mu yapıyor ? Çıkıp gol diyen hakeme ,yok hocam elimle attım desene. Ama nerede o yürek ,nerede o namuslu futbolcu ,nerede o ahlaklı sporcu ? Bizi yönetenlerden ,hocalardan ,medyadan ,sporculara kadar böylesine kazanmak için her yolu mübah gören ,kirli yüreklerden çıksa çıksa ancak bu kadarı çıkar.
Son sözüm de G.Saray taraftarına olsun. İsteyen istediğini düşünüp ,küfür etsin ama gerçekler değişmiyor maalesef. Cumartesi gecesi Beşiktaş taraftarının verdiği destek ise Pazar gecesi bizim taraftarın verdiği öpücük bile sayılmaz. Şimdi bir düşünün ,rakip oyuncu olsanız Vodofon Arena da mı ayaklarınız titrer TT Arena da mı ? Hakem olsanız hangi atmosferde kararlarınız ,düdükleriniz ,kartlarınız etkilenir. Dürüst olalım ,ben sarı kırmızıya canımı veririm ama futbolcu olsam Beşiktaş taraftarının desteğiyle kapasitem 80 ise 100 verirdim ,bizim şimdiki taraftarın ve özellikle şu bitmeyen ninniye benzer Galaaaaaatasaray tezahüratı ile oynayacağım varsa uykum gelirdi. Biraz yaratıcılık ,biraz coşku çok zor değil ama bu kendilerine uA diyen ne olduğu belirsiz sözde tribün lideri toplulukla imkansız. Oysa Ali Sami Yen i kapalı yönetirken biz Fener e ,Beşiktaş a bu işin dersini veriyorduk.