Skor tabelası severler için mutlu bir gece. G.Saray sevdalıları için gereksiz bir angarya. Kimse kusura bakmasın, her görüşe saygı duyarım ama Avrupa kupasına katılmak için oynuyorsa bu takım umrumda değil. Benim açımdan eleştirisi bol bir senenin son demleri. Eleştiri demişken elbette her başarının ilk mimarı ise Fatih Terim, hedef tahtasına konulacak ilk isim de odur elbette. Sakın yanlış anlamayın, her ne kadar başarısız, hatalarla dolu bir bir sezonun mümessili olsa da İmparator, ne sevgisi ne kredisi bir nebze azalmaz bile. Ancak bu sene ile ilgili 3 konuda ciddi eleştirilecektir ve de eleştirilmelidir kanımca. En başta sezon başı kadro planlaması kocaman bir yanlıştı. Ardından koca bir ilk devrenin sonuna kadar oynatılmaya çalışılan oyun gerçekten felaketti. Ve en son olarak da takımda asla bir forma adaleti sağlanamadı ki bu da Fatih Terim için sanırım bir ilkti. Yani gelecek seneye umutla bakacaksak herkesten evvel hoca kendini bir silkeleyecek, kendine gelecek, kendi felsefesine ihanet etmeyecek.

Gereği de anlamı da olmayan bir formaliteydi bu maç. Elbette yolda sarı kırmızı formalı çocuk top oynasa durup seyreden bizim gibi sevdalılar oturup seyrettik. İlk devre çok sıkıldım. O formayı bir maç giymek için neler neler feda etmeye hazır milyonlarca insan var da giyenler değer bilmiyorsa kahrolmayalım da ne yapalım ? Şu takımın formasını her kim giyecek ise öncelikle o formanın nasıl bir aşk olduğunu iyi öğrenmeli, iyi bilmeli. Şimdi kalkıp şu şöyle oynadı, bu böyle oynadı diye anlatacak bir şey yok. Sahada bitse de gitsek havasında 2 takım, ciddiyetsiz, amaçsız, gereksiz bir maç yaptı. Beni rahatsız eden asıl konu ise böyle helva gibi, amaçsız maçı bile rezil eden, futbol cahilleri.

Arkadaşlar, yaşım 50, 45 senedir iç, dış, yerli, yabancı her maçı gerek tribünden gerek TV. dan izlerim. Amatör olarak oynamışlığım da var, halı saha müdavimiyim de diyebilirim. Futboldan da futbolcudan da anladığımı sanıyorum. Kuralları bildiğime, futbolun ruhunu anladığıma inanıyorum. Ancak artık iyice şüpheye düştüm, ya ben bu işi hiç bir halt anlamadan seyir ettiğimi, oynadığımı sanmışım yıllardır ya da bildiğimiz futbol artık yok. Şayet bu denli rahat, amaçsız bir maçı bile yerle yeksan eden bir hakem topluluğu olacağına inanmak akla ihanet. Bak arkadaş, ortada futbol dahil hiç bir şey yokken Göztepe kalecisi saçma sapan bir laubalilik yapıyor, Adem araya giriyor, golü atıyor. Pozisyonu ilk anda kaçıran Lig TV. tekrar tekrar vererek bir anlamda hatasını telafi ediyor. Şüphe yok, bal gibi gol. Ama ortaya VAR çıkıyor ve Adem in Beto ya faul yaptığını iddia ediyor. Eğer o değme faul ise net söylüyorum her maç en az 5-6 yüz adet faul düdüğü çalınması gerekir ve top oyunda en fazla 3-5 dk. kalır. Eğer derseniz ki kaleciye olduğu için verildi, kardeşim kaleci eliyle değil ayağıyla oynuyor topu. Tek kelimeyle ayıp.

İkinci devre başladı, Feghuili girdi 2 Göztepe linin arasına, attı kendini yere, karar penaltı. Eğer bu pozisyona penaltı veriyorsanız ve VAR da buna uyuyor ise her maç istisnasız 5-6 defa penaltı kararı verilmelidir. Bana göre asla penaltı filan yok ki adalet hem de 2 defa yerini buldu bu defa. Sonra Göztepe beraberliği sağladı ama hakemler  telafiyi yapıp buz gibi golü iptal ettiler elele. Arkadaş, ayıptır, günahtır, futbola ihanettir bu. Tamam Halil topa vuruyor sonra o ayak Sarrachi nin bacağına geliyor inerken. Ancak hiç kimsenin düşünmediğini VAR hakemi düşünüyor, orta hakem izliyor ve ne hikmetse faule hükmediyor. Benim bildiğim futbola, benim sevdiğim oyuna hiç benzemiyor bu adı her neyse o. Elbette Seri ye yapılan kamburu algılayamayan bir gözden farklı bir şey beklememek gerek ama bu kadar da futbol fukarası olunmaz ki birader. Sonra otur biraz keyifli vakit geçirelim, futbol seyredelim diye dünya para öde. Ama maç yönetiyoruz diye onbinlerce TL. para alan adamlar o zevkin de içine etsin.