10
2012
Federasyon 1. başkan vekili Ufuk Özerten diyor ki ; Sadri Şener yaptığı saçma açıklamalarla kendini komik duruma düşürüyor. Son 45 senede Türk futboluna yön veren kulüplerden birinin başakanı böyle konuşamaz. Kendi hatalarını başkasına çamur atarak temizleyemez.
Beşiktaş 2. başkanın Ahmet Nur Cebe diyor ki ; Kabul etsin ya da etmesin herkes alınan kararlara saygı duymak zorundadır. Artık geçmişi bırakıp el birliğiyle Türk futbolunu tekrar ayağa kaldırmak zorundayız.
Trabzonspor kulübü başkanı sadri şener diyor ki ; Biz bazı duyumlar almıştık ,şüphelerimiz de vardı. Ancak davayı biz açmadık ,klasörler dolusu kanıt ve belgeyi de biz toplamadık. Bu soruşturmayı yapan devletin savcısı ve polisi ,davayı açan ise Türk devleti. Alınan bu kararlarla Türkiye suçun işlendiği amacezasının verilmediği ülke konumuna sokulmuştur.
Henüz 4 ay evvel federasyonun olağanüstü topladığı genel kurul 58. maddenin değiştirilmeden aynen yürürlükte kalmasına neredeyse tüm üylerin değişime red oyuyla karar vermişti. Elbette bu durumda Galatasaray ın açık oy ısrarı da önemli rol oynamıştı.
2 ay evvel İstanbul da yapılan UEFA toplantısında başbakanım demişti ki ; Kulüpler değil şikeyi yapan şahıslar cezalındırılmalıdır. Hemen ardından kürsüye çıkan UEFA başkanı Michell Platini ise ; Dünya futbolun da suçlar da cezaları da bellidir. Şike bizim asla tolerans göstermediğimiz en büyük sorunumuz ve cezaları da her yerde aynıdır. Asla bir değişiklik düşüncemiz de bulunmamaktadır.
Bundan tam 1 sene evvel meclisten geçerek yürürlüğe giren 6222 no lu sporda şiddet yasasının ardından Aziz Yıldırım diyor ki ; Gerekliydi ,biz çıkardık. Şekip Mosturoğlu diyor ki ; Biz çıkardık. İlhan Cavcav diyor ki ; Biz çıkardık. İbrahim Kızıl diyor ki ; Çıkması için her türlü desteği verdik. Yıldırım Demirören ; Kesinlikle destekliyoruz. Levent Bıçakçı ; Hukukçu ve spor yöneticisi arkadaşlarımızla birlikte aylarca süren özenli çalışmalar sonunda Türk futbolunun sorunlarını çözecek bir yasa hazırladık. Mecliste gurubu bulunan tüm partiler ; Biz yaptık ,destekledik ,önayak olduk.
Avrupa parlamentosunda konuşan TC. başbakanı ; Türkiye Avrupanın bir parçasıdır. Yaptığımız düzenlemelerle tam bir demokrasi ve hukuk devleti olan Türkiye nin içinde olmadığı bir Avrupa düşünülemez. Aynı başbakan 2 ay evvel diyor ki ; Gerkirse Türk futbolu 5 sene Avrupa da olmasın.
6 ay evvel 6222 sayılı sporda şiddet yasası kulüpler birliği ve medya baskısıyla ,meclis kararıyla iğfal edilirken sayın Cumhurbaşkanı diyor ki ; İçime sinmiyor ,adalet duygumu örseliyor ,kişiye özel gibi algılıyorum bu sebeple onaylamıyor meclise geri gönderiyorum. Ardından meclis hiç oynama yapmadan aynı haliyle bir kere daha gönderince bu defa içine sinmeyen ,adil olmadığını düşündüğü ,kişiye özel çıkartıalan yasayı onaylıyor sayın Cumhurbaşkanımız.
Buraya kadar sadece bu şike davasında günmüze kadar yaşanan olaylar ,verilen demeçler ve söylenen sözlerden aklımda yer eden bir kaç kısmı hiç bir yorum katmadan yazmaya çalıştım. Bunlar sadece benim şu anda akılma gelenlerin küçük bir bölümü ,tamamını yazmaya ne vaktim ne de bu satırlar yeterli olur. Yaşananların ,olanların zaten tamamını bilmeyeniniz de yoktur sanırım.
PFDK bir gece yarısı aniden kararlarını açıkladı. başta İlhan Ekşioğlu ,Yavuz Ağırgöl ,Şekip Mosturoğlu olmak üzere ,Ümit Karan ,İbrahim Akın ve Serdar Kulbilge de şike ve teşvik primi suçundan ceza aldılar. Aralarında Aziz Yıldırım ,Serdal Adalı ,Tayfur Havutçu ,Sadri Şener in de bulunduğu bir çok sanık delil yetersizliğinden suçsuz bulundu. 3 maçta şike 1 maçta ise teşvik olduğu açıklandı. 20 küsur maçta yeterli delil olmadığına karar verildi.
Başbakanımız bu işleri yapan gerçek kişilerin ceza alması gerektiğini söyledi. Tüzel kişilere verilecek cezalarıın o kulüplere gönül veren milyonlarca insanı cezalandırmak olacağını söyledi.
Yıldırım Demirören henüz 4 ay evvel değişikliği red edilen 58. maddeyi bir anlık oldu bittiye getirerek değiştiriverdi. Zaten kendisi federasyon başkanı seçilmeden önce Türk takımlarının 4-5 yıl Avrupaya gitmemesi fikrini dile getiren ilk kişi ünvanını da almıştı. Sayın başbakan bu yönde bir açıklama yaptığında da Mecnun Odyakmaz ile birliklte destek vermişti.
Bir önceki yazım Korku İmparatorluğunun Koyunlarında genel olarak çok iyi eleştirler ve destek almıştım ancak bir arkadaş beni 6222 sayılı yasayı ihlal etmekle ,suç işlemekle itham etmişti. Şimdi ilk sorumu o arkadaşa soruyorum. Futbol oynamak için Bursa ya giden Beşiktaş takımı şehre bile sokulmadı ,olaylar açıkça ayaklanma boyutlarına sıçradı ne ceza verildi. Demokratik bir hukuk devletinde o takımı ligden atarlar biz de ise 5 maç ceza verildi. Ama o bile uygulanamadı ve geri çekildi. Oyun başladıktan sonra kural değişen başka bir ülke gördün mü sen arkadaşım. Liglerin 8. haftasından sonra statü değiştirildi bu ülkede. Anayasa ile teminat altında olan vatandaşlık haklarım gasp ediliyor ve Kadıköy de ,İnönü de takımım seyredemiyorum. Anayasal bir suç olan cinsiyet ayrımcılığı yapılıyor ve cezalı maçlara kadın seyirci alınıyor ,o maçta da kadınlar küfür ediyor ve para cezası geliyor. Şimdi bu ülkede hangi kanun bana ceza verecekmiş ,sanki burası birilerinin babasının çiftliği değil de bir hukuk devleti mi sanmaktasın hala yoksa siyasete yaptığım genel eleştiriyi çok sevdiğin iktidar partisinin mi üzerine alındın kralcı arkadaş.
Sayın Ufuk Özerten ,insanların sizden daha tutarsız ,daha eyyamcı ve daha komik olabilmelerini gerçekten mümkün görüyor musunuz ? Evet sadece bir yönetici değil bir taraftarın bile misafir takım oyuncusuna sözlü ya da fiziksel tacizi asla mazur görülemez ,bunu tartışmam bile. Ancak sizin içinde bulunduğunuz kurumun yaptığı işler ,aldığı kararlarda adaletle ,hukukla ilgisi olmayan yanlı ve tahrik edici boyutlardadır. Ülke futbolunu oldu bittiyle yönetmek ,fırsatçılık yapmak kimsenin haddi olmamalıdır.
Sayın Sadri Şener in söylediği hemen her şeye katılmakla beraber kendi stadına misafir gelen takım oyuncusuna yaptıklarını asla hoş görmem mümkün değildir. Ancak şunu anlamakta da zorlandığımı söyleyemem ,adalet mekanizmaları görevini yapmadığı zaman insanlar kendi adaletlerini kendileri temin etmeye kalkıyorlar maalesef. Asla doğru bulmuyorum sadece anlıyorum. Sadri beye de şunu sormak istiyorum ,3 temmuz da başladığınız yaylım ateşine UEFA kararı sonrası niye ara verdiniz. Şampiyonlar ligine gitmey hemen kabullenmek yerine neden arkadaş bana şampiyonluk kupamı vereceksiniz öyle giderim ben o lige ,diyemediniz.
Sayın Yıldırım Demirören ve federasyon yetkilileri lütfen açıklayınız ,şubat ayında ki olağanüstü genel kurulda açık oylamada ellerinizi değişimden yana mı kaldırdınız yoksa 58 aynen kalmalı yönünde mi oy kullandınız.
PFDK yı oluşturan sayın hukukçular acaba sizlere gittiğiniz hukuk fakültelerinde ne öğretti profesörleriniz. Diyorsunuz ki 3 maçta şike vardır ,1 maçta teşvik primi verilmiştir. Şike yapan yöneticiler vardır ,menajerler vardır ,sporcular da vardır. Ama cezaya gerek yoktur. Şike yapan yöneticilere yönetim kurullarından verilen bir görev belgesi bulamadınz demek ,çok şaşırtıcı. Diploma ve süslü kartvizitleriniz haricinde hukuk ve adaletle bir işiniz olmadığını biliyorum da asıl merak ettiğim husu siz mi idiotsunuz yoksa vatandaşı mı moron olarak görmektesiniz?
Sayın başbakanım acaba ceza alacak o gerçek kişiler kupayı alıp evlerine mi götürmüşler. Eğer şike ve teşvik sonucu tüzel kişi olan Fenerbahçe spor kulübü taraftarı cezalandılmayacak ise aynı platformda alın teri dökerek şampiyonluğu kaybeden diğer kulüplerin taraftarı sadece dürüst ,namuslu oldukları ve kurallara uydukları için cezalandırılmış olmayacaklar mı? Ayrıca Juventus ,Marsilla ,Kavala gibi kulüpleri aynı suçtan küme düşüren ülkelerde adalet mi yok ,bu kulüplrin taraftarı mı yok ya da onlarda olan yasalara saygı sizde mi yok ? Daha da vahim olan ihtimal ise bu ülkede yargı ve yasama birimlerinin cesareti ,yüreği mi yok. Yoksa sayın Şener in dediği gibi Türkiye suçun olduğu ama cezasının olmadığı bir ülkemi oluyor ?
Arkadaşlar evet burada futbol yazmaya çalışıyoruz ,çok sevdiğimiz futbolumuza siyaset karıştırmaktan nefret ediyorum. Ancak öyle bir girmişler ki en ufa hücrelerine kadar ayırmak imkansız. Bazılarını sandığı gibi iktidar eleştirisi de değil bu ,rant ve çıkar uğruna kalkan her parmağa yapılan bir eleştiri. Emin olun ki ben de en az her futbolsever kadar takımım yazmayı ,maçları irdelemeyi ,futbolu konuşmayı istiyorum. Ama bu ortamda nasıl yapabilirim ki ? Zokora Emre ye öyle bir tekme sallıyor ki hakemin gözü önünde ,lütfen sarı kart. Şike yapıldı ,teşvik verildi diyorlar ,ceza yok. Futbolu öldürüyorlar ,bitiriyorlar ,yok ediyorlar. Ben yaptım oldu mantığıyla kafalarına göre takılıyorlar. Adil oyunu ,namusu ,şerefi ,hakkı ,hukuku ,adaleti ,alın terini futboldan çıkartıyorlar. Futbolu bir masabaşı oyununa çeviriyorlar ,kumara meze yapıyorlar. Hadi içinden gelen varsa yazsın Fener Galatasaray maçı ne olur ,o maçata kimle oynamalı ,Fatih hoca ne taktik vermeli ben de okuyayım.