17
2014
Bir Avrupa macerası daha dün gece start aldı. Galatasaray ın futbol takımına eleştiri getirmeyeceğimi ,başta Prandelli olmak üzere hiç bir futbolcumuza bu sene günah keçisi postunu giydirmeyeceğimi daha önce yazmıştım. Kendim bu hataya düşmeyeceğim gibi tüm taraftardan da aynı şeyi rica etmiştim. İlk maç sonucu takım çok başarılı bir sınav veremedi ve bütünlemeye kaldı ama taraftar direk sınıfta kaldı maalesef.
Selçuk kötü oynadı ,zaten bu aralar hiç iyi oynadığıda yok. Ancak unutulan asıl konu şu ki kendisi ile ilgili beklentileri bu denli yükseğe koyanda Selçuk un ta kendisi olmuştur. Yoksa şu oynadığı futbolla bile geçen sene şampiyonluk yaşayan Mehmet Topal ,Meireles gibi futbolculardan aşağı bir performans sergilemiyor. Burak protesto ediliyor ,takımın 3 resmi golünden 2 sini atan yine o. Veysel e laf konuşuyorlar ,burun kıvırıyorlar da Veysel Eskişehir de ne oynuyorsa yine onu oynuyor. Sağbeke Veysel alınırken kim Dany Alves geliyor diye düşünmüştü acaba ?
Bu oyuncuları ıslıklayanlara da hak vermek isterdim. Ancak takımda Telles mi bu ıslıklananlardan farklı bir performans ortaya koydu ,sağ kanat ölürken sol kanat uçuyor muydu ? Yoksa Dzemali ,Sneijder ,Pandev ayrı boyutta bir oyun mu sergilediler ? Melo nun yaptığı 10 tane gereksiz top kaybını göremeyen gözlerden adalet ve saygı beklemek mi yoksa saflık ? Neden Muslera ya gösterilen hoşgörüyü hepsi aynı formaya ter akıtan bazı oyunculardan esirger insan ? Yoksa Muslera kalibresinde bir kaleci için çıkartılmayacak bir top değildi ki o gol.
Geçen sene Chedjou için hakaretler ,küfürler dizenler ,onu aldıran Fatih Terim in çöpü yakıştırmasını yapanlar acaba şimdi Kamerumluya övgü dizme yarışına girenler midir ? Chedjou üzerinden hocaya sallayanlar acaba şimdi tek satır adını anacaklar mı ? Gerçi bunun cevabını geçen sene Chalsea maçında almıştım ama balık hafızalı arkadaşlara hatırlatayım dedim.
İkiyüzlü insanı oldum olası sevemedim. maalesef en büyük ikiyüzlülüğü de yıllarımı geçirdiğim tribünlerde görmekteyim. Yenilsen de yensen de taraftarın senle diyen yalancılar sürüsü orada. Havaalanında binlerce kişiyle karşılayıp omuzlara aldıkları adamı giderken sonsuz bir yalnızlığa terkeden vefasızlık orada. Dün adına şarkı yazdıkları insanlara küfür ,hakaret ve aşağılama dizen güruh yine orada. Ama hayat öyle garip ki 30 dakika ıslıkladıkları ,küfür ettikleri adamı tek anda kahraman yapar ,soyadını söyleyen anonstan adını haykırtır. Gerçi şahıslara olan nefretleri renklerine olan aşklarından üstün sözde taraftar müsvetteleri de yok değildir arada.
Aldılar Anderleth takımını yerin dibine soktular ,sanırsınız ki takım mahalle takımı ,Belçika da futboldan bihaber bir ülke . Oysa o Anderleth in müzesi biz de dahil hiç bir Türk takımında hayal dahi edilemeyecek düzeyde. Biz TV de seyrederken Belçika milli takım Dünya kupasında herkesin hayranlığını kazanıyordu henüz 3 ay evvel. Biz Bruma ya ciddi ve son derece de doğru yatırım yaptık. Şimdi gözümüz gibi bakıyor ,koruyor ,oynatılmayınca kızıyor ,geleceğimiz olarak görüyoruz. Adamların 24 kişilik kadrosunda 16 tane Bruma var. Transfer dönemi geldiğinde Barcelona ,Real Madrid ,Chalse ,Manchester United ,Man.City ,Bayern Munchen ,PSG gibi kulüpler kapılarında kuyruk oluyorlar ve görünen o ki en az 3-4 sene daha kuyruk olacaklar. Bu gün için tek sorunları tecrübesizlikten gelen beceri ve soğuk kanlılık eksikliği. Ancak 2-3 sene zarfında kadrolarını korumayı başarırlarsa Avrupa nın en büyüğü olmamaları sürpriz olur.
Bizim takıma gelecek olursak ,iyi değiliz. İyi futbol oynamıyoruz. Kanatlarda son derece etkisiz ,pozaisyon üretme ve yaratıcılıkta yetersiz bir görüntüdeyiz. Kontratak yapmayı iyi bilmiyoruz ,tempomuz yok ,baskı kurmada zafımız var. Ancak takım defansında olumlu gelişmeler olmuyorda değil. Fener ,Bursa ,Eskişehir ve Anderleth maçlarına bakacak olursak en formda isim Chedjou ,en iyi ikili ise Chedjou ve Semih tandemi. Tarık da beklediğimden çok daha iyi çıktı şimdilik. Dzemali ve Pandev için yorum yaparsam çok erken olur ,haksızlık ederim.
Takımın doğru dürüst bir hazırlık kampı ve hazırlık maçı dahi yapmadığını dikkate alır yeni bir hocanın her gün ülkeyi ve Galatasaray ı daha iyi tanıyacağını düşünürsek umutsuz olmak için sebep yok. Özellikle Selçuk ve Sneijder in daha efektif oynayarak hücum organizasyonu ve yaratıcılık problemine çare olacaklarını düşünürsek bu takımın iyi işler yapmaması için neden yok. Yeter ki 3 sene önce bilmediği futbolda bugün itibarıyla profesör mertebesine eren başkanımız pişmiş aşa yine su katmasın. Prandelli hoca da her daim telefonunun başında beklesin.