26
2012
Bu ülkenin başlıca sorunu birilerinin kasten yaptığı bilinçli laf salataları sayesinde ortaya çıkan algı bozukluğudur. Emin olun ki her mecrada olduğu gibi futbolda da sorunun temeli aynı noktadadır. Zaten millet olarak çıkarlarımız hep değerlerimizin üstünde yer aldığı için birilerinin çıkıpta bu zaafı değerlendirmesinden doğal bir durum olamaz. Ben tam anlamıyla bir Kemlistim ve de laik bir Türk vatandaşıyım. Bu özelliklerimle de gurur duyarım. Ancak Mustafa Kemal Atatürk gibi bir deha bile bazen yanılabiliyor maalesef. Mesela Türk milleti ne zekidir ne de çalışkan ,hatta bu erdemler yanımıza bile uğramaz. Türkiye Cumhuriyeti tam anlamıyla şeyhlerin ,derviş ve müritlerin ülkesi yapıldı ve halkımızda millet yerine cemaat olmak tercihinde maalesef.
Sayın Faruk Süren bir stat rüyası kurdu ama bırakın başarmayı başlayamadı bile. Bu iş arabın yalellisine dönmüşken sayın Mustafa Sarıgül bir öneriyle geldi. Kağıthaneye 15 bin kapasiteli bir stadyum yapacak ve biz orada oynarken Ali Sami Yen yıkılacak yanında ki tekel arazisiyle beraber Avrupanın en lüx statlarından bir tanesi yapılacaktı. Siyasi kanattan çıkartılan bin bir türlü engele ne yazık ki o dönem kulüp yönetiminde söz sahibi bazı destekçilerde katılınca bu projede başlamadan bitti. Sonra sayın Sarıgül Seyrantepe projesiyle çıktı ortaya. Ancak ortadaki rant artık çok büyümüştü ,İstanbul un en değerli yerinde bir stadyum ve koca tekel arazisini 49 yıllık üst kullanım hakkı yerel siyasetin boyunu aşıyordu. Hal böyle olunca merkez siyaset projeye el koydu. Önce tahsis edilen arazinin % 70 i Etfal hastanesi yapılacak diye G.Sarayın elinden alındı. Sonra stadın yapım anlaşmaları rahmetli Canaydın başkan tarafından imzalandı. Eğer o dönem kulübün başında daha kavgacı bir başkan olsydı emin olun ki bugün herşey çok başka olurdu ,çünkü parası yok diye Türkiye ye yegane Avrupa başarısını yaşatan kulübe hiç kimse verilmiş hakkının sadece %30 u kadar bir araziyle imza attıramazdı. Kalan araziye kamp ve antreman tesisleri ,spor salonu gibi tesisler yapılabilir ve Florya çok daha farklı ,gelir getiren bir şekle sokulabilirdi.
Stadın inşası sırasında yaşananlar herkesin malumudur herhalde. İhaleyi yapan Toki ,inşaatın tüm yetki ve sorumluluğunu üstlenen Toki. Ama taşeron firma işçisine para ödemedi diye suçlanan G.Saray. İşçi ölümünde suçlanan G.Saray. Oysa G.Saray zaten imzaladığı belgede yer alan sorumlulukları tamamen yerine getiren tek kurumdu burada. G.Saray dan istenen stadın bitimiyle beraber Mecidiyeköyde ki 49 yıllık hakkını Tokiye devir etmesiydi. İstanbul u bilmeyenler için söylüyorum Seyrantepe de 1 dönüm arazi üstüne yapılmış lüx bir villayı satıp ASY arazisinin bulunduğu yerde 100 metrekara bir daire alamazsınız. Buna rağmen tarafsız Türk medyası başta olmak üzere her olumsuzluğun faturası G.Saray a kesildi futbol camiamız tarafından.
Neyse stad yapıldı bu sefer de birileri sanki babasının malını G.Saray a hibe etmiş havasına girdiler. Bizim vergilerimizle maaş alan bir bürokrat açık açık G.Saray a hakaret etti hem de 50 bin taraftarının önünde ölmüş başkanına bile. Aynı şahıs yaptığı yalakalığın mükafatı olarak bu gün iktidar partisi millet vekili. Memleket enerji sektöründe dünya lideri ,tabii pahalılıkta. Asgari ücret ve emekli maaşlarında Avrupanın en kötüsüyüz. Eğitimde bırakın sade vatandaşı okul müdürleri ,öğretmenler bile ne yapacaklarını bilmez durumdalar. Sağlıkta o kadar laf salatasına rağmen düpedüz şartlar iptidai. İşsizlik almış başını gidiyor. Ülkede tarım ve hayvancılık sektörü ölmüş ağlayanı yok. Spora gelsek durum içler acısı ,güreş rezalet ,halter bitmiş. İki kadın atletimiz günü kurtarma peşindeler sadece. Futbolumuz dünyaya daha ne kadar rezil olabilir bilemem. Sahtekarlıktan ceza alan kulübün başkanını federasyona başkan yapacak başka bir ülke var mıdır acaba dünya üstünde ?
Durumlar böyle ve biz her zaman ki gibi bizi kurtaracak bir kahraman beklemekteyiz. Çünkü biz hakkımızı arayacak cesarette bir toplum değiliz. Çünkü biz elimizi asla taşın altına sokmayız ,karakterimizde yok. Haksızlar ,hırsızlar ,çeteciler ,şikeciler yürüyüşler yaparlar ,utanmadan Anıt Kabir i bile kirletirler ama biz namusu ,şerefi ,hatta hakkımızı bile savunmak için tek adım atmayız. Şimdi bazı arkadaşlar spor siyaset filan diye demagoji yapacaklardır ,hiç durmasınlar lütfen. Bir tek gecede sporda şiddet yasası nasıl ve nerede değiştirildi ? Genel kurulda kabul edilmeyen madde değişimi bir gece yarısı federasyon başkanı tarafından nasıl ve nerede yapıldı ? Hangi ülke başbakanı gerekirse 5 sene Avrupaya gitmeyiz demiştir ? Bu ülkede siyasetin kıllı eli hangi dönem sporun ve özellikle de futbolun dışında kalmıştır ?
Son maçta ki saha ve drenaj rezaletine gelirsek bunun suçlusu da tek kelimeyle G.Saraydır. Eğer yönetim bu kulübü adam gibi yönetecek ve sayın Aysal ın dediği gibi dünyanın ilk 10 kulübü arasına sokacak ise 1-2 gün içinde statdan sorumlu müdür istifa etmek zorundadır. Ayrıca maç sırasında üst kapatılamayacağına göre drenaj sistemi en kısa sürede en ağır şartlara hazır hale getirilmelidir. Bir yöneticinin çıkıpta GSGM den stadın kullanım belgesini henüz alamadık demeye hakkı olamaz. Belgeler var ,sözleşmeler var arkadaş ,gideceksin gerekirse hukuk yoluyla alacaksın. Bu sebeple orada oturuyorsun ,bahane üretmek için değil. Yok eğer bir eksiğin ,bir ihmalin varsa ve bu sebeple hukuken haksız durumdaysan bununda gereğini yerine getireceksin elbette.