G.Saray da işler ne zaman yolunda gitse illa ki pişmiş aşa su katacak birileri çıkar, zaten kimse çıkmasa takımın içinden çıkar yine çıkar. Fırtınalı olmazsa deniz bizim tekneye rahat huzur yok. Fatih Terim ile Mustafa Cengiz gerginliği biter bazı aklı evvellerin koca G.Saray a layık gördüğü "kayyum" mahkemesi başlar. Arkadaş, nasıl bir ego G.Saray a kayyum ister ? Sonra da utanmadan, sıkılmadan "ben G.Saray lıyım" demek hakkına sahip olur ? Bir de bu adamların genel kurul üyesi olmalarını hangi gerçek taraftar kabul edebilir ? Eğer mahkeme ters bir karar alsa, hakim de kayyum isteyen üyeler gibi bir akıl tutulması yaşasa bu G.Saray ı rezil etmekten, G.Saray düşmanlarını kıs kıs güldürmekten, zevkten dört köşe etmekten başka ne işe yarardı ? Açık ve net söylüyorum o iddianamede imzası olanlar, o genel kurulda ibra etmeyenler, en fanatik Fenerbahçe taraftarınedan daha azılı G.Saray düşmanlarıdır. İçlerinde G.Saray sevgisinin dirhemi bulunmayan şımarık, egoist, kişiliksiz, karaktersiz emir erleridir. İpleri bazı "duayen, ağır abilerin" ellerinde olan zavallı kuklalardır.

G.Saray divan kuruluna, genel kuruluna saygım sonsuz. G.Saray lisesi, G.Saray ın içinden çıktığı ocak, her G.Saraylıyım diyenin gurur duyduğu temeldir. Ancak G.Saray Spor Kulübü derseniz artık değil çıktığı liseye, koca Türkiye ye bile sığmayan bir Dünya markasıdır. Şimdi birileri kalkıp bu Dünya devini lise bahçesine sığdırmaya çalışırsa karşısında milyonlarca taraftarı bulacaktır. Lise gururumuz ama tüm mezunlarını toplayıp getirseniz batı tribününü dolduramaz. Ne zaman G.Saray da birşeyler yolunda gitmeye başlasa bazı ağır abiler çıkıyor çomağı sokuyor dönen tekere. Elbette maşa varken ellerini kulanmıyorlar beyzadeler. Adnan Polat başkana yapılanlar hala aklımda. Onun mirasını yok eden Ünal Aysal ı ibra eden de bizim genel kurul. G.saray a haciz gönderen Dursun Özbek i ibra edenler Mustafa Cengiz i kayyumla götürmeye çalışıyor. Güler misin ? ağlar mısın ? Ne zaman G.Saray da birileri iyi, doğru birşeyler yapıyor, kulüp ayağa kalkmaya başlıyor işte tam o anda birileri bir düğmeye basıyor ve G.Saray lisesi mezunu olmayan başkanı yok edip yerine liseli bir başkan adayı çıkartıyor. Ne tesadüf ama....

Arkadaşlar, Mustafa Cengiz başkan iyidir, kötüdür, doğrudur, yanlıştır demiyorum. Benim beğendiğim tarafları da var, beğenmediğim yönleri de. Ancak asla ve asla genel kurulda G.Saray ı kayyuma teslim ettirecek kadar göz karartacak icraatları olmadı. Divan kurulunda değil G.Saray geleneklerini, terbiye sınırlarını bile zorlayan saldırıları hak etmedi asla. İdari ibrasızlığı hiç söylemiyorum bile, tek kelimeyle rezillikti. Elbette genel kurulun ve Divan kurulunun baş sorumluluğu G.Saray ın haklarını, çıkarlarını, geleceğini korumak ve savunmaktır. Ancak bu hassasiyeti Adnan Polat, Mustafa Cengiz gibi başarılı olan, iyi, doğru işler yapan yöneticiler kadar Ünal Aysal, Dursun Özbek gibi kulübün geleceğini ipotekleyen, kulübe haciz göndermekten bile çekinmeyen yaptıkları yanlış işlerle kulübü uçuruma götüren yöneticilere de gösterseler. 

Sakın yanlış anlamayın, Mustafa başkanın beğendiğim, takdir ettiğim yönleri kadar eleştirdiğim, gereksiz hatta saçma bulduğum işleri de mevcut. Tıpkı Adnan Polat başkan zamanında olduğu gibi. Benim için tek gerçek değer G.Saray dır. Kişilerin değeri G.Saray a kattıkları değer kadardır. Artık şu inkar edilemeyecek bir gerçek ki mevcut tüzük ile bu sorunlar sürekli yaşanacak. G.Saray ın bu sorunlarla boğuşmaktan kurtulması, sürekli aynı problemleri y6aşamaması için tüzüğün günümüz gerçeklerine uygun olarak revize edilmesi şarttır, başkada bir kurtuluş reçetesi asla yoktur. Bu kulübün Türk taraftar sayısı 30 milyonu aşmış, yabancı uyruklu sempatizanları ile 100 milyona merdiven dayamıştır. Günümüzde "endüstriyel futbol" dedikleri büyük ekonomiden payını almak gelecekte ayakta kalmanın tek yolu ise kulübü yönetenleri seçmek, yolunu açmak ya da kesmek 3-5 bin kişilik bir eğitim kurumunun boyunu fazlasıyla aşar. Kimse kusura bakmasın ama G.Saray lisesi tüm mevcudu, hayattaki mezunları ile Arena yı bile dolduramaz. En üzücü olan ise G.Saray sevdalısı olduklarını iddia eden bazı bireylerin "kulüp amatöre düşsün gerekirse ama liseden yönetilsin" egosudur maalesef. Mustafa Cengiz yerine kayyumu tercih edecek kadar hırs bürüyen gözleri başka türlü anlatamıyorum ne yazık ki.