04
2018
Her şey yerli yerine oturuyor, tesadüf diye bir şey söz konusu değil. G.Saray maçlarında yaşananları basit hakem hataları olarak nitelemek saflık sınırlarını fersah fersah aşar. Açık ve net söylüyorum, kasıt var, kötü niyet var, planlı, organize bir linç kampanyası var. Bu işin içinde de siyaset dünyasından federasyon yönetimine, hukuk kurullarından hakem yetkililerine, kulüp başkanlarına kadar çok kişi var.
G.Saray yöneticisi olsam bu saatten sonra bu federasyon görevde olduğu sürece takımı hiç bir maça çıkartmam asla. Önümüzdeki kupa maçı da ciddiyetimi göstermek için harika bir fırsat olurdu. Eğer hala kendisini G.Saray dan büyük sanan federasyon görevde kalırsa hafta sonu lig maçıda boykottan nasibini alırdı. Kulüpler birliği denilen çetenin hiç bir faaliyetine katılmam ve asla katılmayacağımı deklare ederdim. Fikret Orman, Ali Koç ve Göksel Gümüşdağ ın niyetlerini anlamak zor değil de iki satır yazıyı okumaya zahmet etmeden imza attığını, kandırıldığını söyleyen adamlarla birlik olsak ne olmasak ne?
Eğer federasyon inadına devam ederse her türlü bedeli öder, yaptığımız isyanın, boykotun tüm sorumluluğunu üstlenir, sözümün de sonuna kadar arkasında dururdum. G.Saray gerekirse idman için 50 bin kişiyi tribüne toplar da G.Saray ın olmadığı bir Türk futbolu bakalım ne olur? Hangi sponsor milyon eurolar aktarır, hangi medya kuruluşu 100 milyonlarca euroluk yayın ihalesine girerdi G.Saray sız bir lig için. Görelim bakalım kimin markası değerli. Futbol sahada oynanınca güzel, büyülü bir oyun. Futbolu masa başı oyunu da yaptılar ya pes artık. Kendi senaryolarını yazıp oynatacakları bir oyun istiyorlarsa G.Saray ı piyon yaptırmak yönetimin yapacağı en büyük ihanet olacaktır.
Barış nasıl mı olur ? Bu saatten sonra yeni, adil, lekesiz bir federasyon ve bu işlere ucundan kıyısından bulaşmamış genç hakemlerle olur. Aksi halde bu pislikte G.Saray hiç olmasın daha iyi.