19
2020
G.Saray, sezonun hatta son yılların en iyi futbolunu oynadığı Alanya maçının ardından ikinci devrenin en etkisiz, en silik futbolunu oynayarak Malatya engelini de geçmeyi bildi. Malatya maçında oynanan oyun beklentileri karşılamanın yanından bile geçmedi ama ilk devre oynanan futbol ile kıyaslanırsa yine de çok iyi derim. Şu bir gerçek ki Ocak ayı ile birlikte değişim, gelişim inanılmaz büyük oldu G.Saray da. Malatya maçında takımın kötü gözükmesinde çeşitli sebepler var elbette. En başta tıpkı takım gibi büyük gelişme gösteren, neredeyse ilk sezonuna dönüş yapan Mariano nun yokluğu ve Şener in futbol hayatının en kötü, en formsuz dönemini geçirmesi. Sonra Alanya maçında harcanan aşırı eforun getirdiği yorgunluk, Yine Alanya maçında ortaya konulan futbolun yarattığı büyük beklenti.
Bu hafta rakip Fener, yer Kadıköy. İçimde korkunun, endişenin kırıntısı bile yok. Rakibin gücü, sezon genelinde bize kıyasla gösterdiği form, taraftar baskısı, Kadıköy de kazanılamayan derby filan vız gelir tırıs gider. Beni endişelendiren, korkutan 2 şey var sadece. En başta hakem elbette. Şayet bu ülkede hata yaptığına, görmediği için çalmadığına ya da yanlış gördüğü için çaldığına inandığım hakem yok maalesef. Ve ikinci şüphem de Fatih Terim in inadı. Hakem için söyleyeceğim tek şey, tek beklentim şu ki, G.Saray lehine tek bir hatalı taç atışı bile istemiyorum. Ancak faul, kart gibi ceza uygulamalarında iki takıma da bire bir eşit olsun, VAR da bizahmet yok olmasın artık. Skora göre düdükler değişmesin, eyyam yapılmasın ne olur. Yoksa ortada olan, hakemin takdirine kalan pozisyonlarda ne gördüyse onu çalsın, eleştirmem.
Diğer korkum ise Fatih Terim hocamın inadı. Şu maçtan evvel tek isteğim her iki takımın da tam kadro, eksiksiz, sakatsız, cezalısı olmadan maça çıkmalarıydı. Ancak hafta sonu Fener sakat Rodrigues in ardından Emre ve Gustavo yu kaybetti. Biz ise en formda oyuncumuz Lemina dan yoksun kaldık maalesef. Fener beni ilgilendirmiyor ama merkez orta alanda ki 2 oyuncunun kaybı yüzünden Jailson u stoperden alırlarsa avantaj kaybederiz bence. Bizim takım ise Lemina nın yokluğunda ne yapacak, asıl soru bu. Benim idealim oraya Ömer Bayram ı çekmek olur. Yani Mariano, Donk, Marcao, Sarachi ya da Linnes defans hattı. Önlerinde Seri, Ömer, Emre, kanatlarda Feghuili, Onyekuru ve ileri uçta Adem. Bir kısım arkadaş ise Donk u Lemina nın bölgesine alıp Ahmet Çalık- Marcao tandemi ile oynanması fikrine daha sıcak. Böylece ortra alanın daha sert ve dirençli olacağı fikrindeler. Fatih hocanın bu maç bir sürpriz yaparak 3 lü savunma yapabileceğini düşünenler de var ama elde zaten 3 tane stoper var ve hocanın tüm mermisini tek şarjöre koyacağına pek ihtimal vermiyorum. Hoca hafta içi idmanlarda mutlaka çalışır, çabalar, kafa yorar ve bir yol bulur. Ancak bir de son bir ihtimalden bahis ediliyor ki düşüncesi bile tüylerimi diken diken ediyor. Hocam ne olur Belhanda seçimini kullanma. Hatta ne olur kadroya bile alma bu adamı. Ömer i kanatta mı kullanmak istiyorsun, Donk u defanstan çıkartmak mı istemiyorsun ? Hepsine kabul hocam, sen bilirsin en doğrusunu. Gerekirse al oynat Taylan ı, hatta Selçuk İnan ı, Atalay ı filan ama ne olur şu bedeviyi oynatma. Kendini de, takımı da, bizi de yakma hocam. 50 kere inandın, güvendin, 50 kere kahroldun hocam. Yen artık şu Belhanda inadını, Belhanda saplantını, yen artık hocam.
Bir tehlike de medya ve basında son günlerde ısrarla bu maçta G.Saray için beraberliğin yeterli olacağını yazan, çizen, anlatan çok bilmişler. Neymiş efendim G.Saray 4 puan farkı koruyacakmış, Fener havlu atacakmış. Arkadaş G.Saray ın hedefi ne? Bunu söyleyen sivri zekalar G.Saray ın ligde ki hedefinin şampiyonluk değil de ligi Fener in üstünde bitirmek olduğunu mu düşünüyorlar. G.Saray puan tablosunda Fenerbahçenin 4 puan önünde ama sıralamada lider değil 3. Üstelik 4. Sivas ın sadece averaj ile üstünde, Başakşehir in 1, Trabzon un 2 puan gerisinde. Ve lider Trabzon un eksik maçını kazandığını düşünürsek gerçek fark 5 olur. Evet Trabzon bize gelecek ama biz de Başakşehir e, Sivas a, Alanya ya gideceğiz. Şimdi hedefimiz şampiyonluk deyip de Kadıköy de 1 puan isteyen zihniyet bizim gerçekten iyiliğimizi mi istiyor diye düşünmeliyim? Ayrıca G.Saray eğer bir maça bir puan için çıkacaksa onuda almasın, üzülmem bile. Çünkü ben gerçek G.Saraylıyım.