Şu takım için söylenebilecek tek olumlu söz olsa benden iştahlı söyleyecek adam bulamazsın. Nereden başlayalım, neleri anlatalım bilemiyorum. Ancak yazacaklarımın kısacık bir özetini vermek gerekirse hayatımda ilk defa kazandığımıza üzüldüm, yazık oldu Ankaragücüne. Sakın yanlış anlamayın Ankara iyi top filan oynadı ya da çok mücadele etti filan demiyorum. 

Bir G.Saray fanatiğinden, sarı-kırmızı sevdalısından ziyade bir futbolsever olarak rahatlıkla şunu söyleyebilirim, sahada rezil 2 takım, iğrenç bir maç vardı. Kimse kusura bakmasın ama bizim 2. ligde şu Ankara ya 4-5 tane atmayanı direk 3 e gönderirler. Ama hangi Ankaragücü bu ? Transferin son gününe kadar kimseye imza bile attıramayan, ligde galibiyeti olmayan tek takım olan ve virüs yüzünden İstanbul a 10 oyuncusunu getiremeyen Ankaragücü. Yani adamların son derece geçerli mazeretleri var. Bu denli zor durumlarına rağmen şanslarına ligin en kötü topçular topluluğuna karşı oynadılar da düzine hesabı gol yemediler. Aşık olduğum formayı giyen adamlara da takım diyemem asla.

G.Saray ın futbolcusu olsam şu maçtan sonra futbolu bırakırım. Gerçi Arda Turan ı çıkartsan adamlara futbolcu demeye bin şahit gerek. Hani Arda ayağına topu alınca ben bir zamanlar iyi bir futbolcuydum hissi veriyor, belki biraz Sarachi, Donk, az buçuk Babel topla aşina isimler. Ancak özellikle Emre Kılınç, Emre Taşdemir, Luyindama topa her an bıçakla saldıracak gibiler. Etobo denilen arkadaşı iyi bir araştırmak lazım, böyle bir adamın futbol oynayarak para kazanması gerçekten futbola hakaret. Taylan rezalet, Ömer berbat, Diagne emekli, Marcao kötü, Okan zavallı. İşte teker teker ele alırsan G.Saray ın durumu. Aman Feghuili yi sormayın, boş kaleye topu vurmayan bir terbiyesiz. Bir de kimsenin dillendirmediği bir sorun da Omar, adam Mariano nun çeyreği bile etmez.

Şimdi asıl soruna gelelim. Şu satırları yazan adam, Fatih Terim e hiç bir zaman toz kondurmayan bir insandır. Yine yanlış anlamayın lütfen, çok eleştirdim, çok kızdım ama asla başka bir teknik adamı takımın başında görmek istemedim. Bu gün de değişen birşey yok, yetki bende olsa ömür boyu mukaveleye imza atarım tereddütsüz. Ancak gerçekleri söylemekten de tek adım geri durmam. Sayın Fatih Terim, bu oynanana futbol diyemezsiniz, eğer derseniz de bu adamlara bu topu oynatmak için teknik adama, idmana, analize filan gerek yok. Bu kadro yetersiz olabilir, eksik olabilir, kadro mühendisliği, takım kurgusu, transfer planlaması yanlış yapılmış olabilir. Ancak bu takım bu kadar kötü oynayacak, futboldan iğrendirecek kadar da kötü değil asla. Kusura bakmayın sayın Terim, Kasımpaşa, Alanya, Antalya, Karagümrük hatta Sivas, Rize gibi kadrolar sizin elinizde ki kadrodan üstün, zengin, kaliteli, potansiyelli ve geniş kadrolar değil asla. Ancak tüm bu ekipler şu 7 haftayı baz alarak G.Saray dan çok daha iyi futbol oynadılar ve oynuyorlar. Bakın özellikle Başakşehir ve Fenerbahçe kıyasına girmiyorum bile. Aslında şu bir gerçek ki kadro kalitesi, oyuncu potansiyeli ve maliyet açısından kıyas bu 2 takımdır. Eğer G.Saray bu kadar kötü oynuyor ise bunun baş suçlusu da Fatih Terim dir. Takım oyunu yok, taktik yok, savunma berbat, hücum aksiyonu yok, yaratıcılık yok. Duran top için yapılan özel bir oyun bile yok. Takımın fizik gücü iyiymiş, 90 dk. ları rahat çıkartıyormuşuz. Kusura bakmayın da 50 yaşımdayım, oparaların onda birine maraton koşarım her gün. Utanmıyorsanız koşup mücadele de etmeyin, olsun bitsin.

Elbette Fatih Terim bu değil, elbette kafasını, konsantrasyonunu işine verirse değil bu ülkenin Dünyanın en önemli teknik direktörlerinden birisidir. Ancak Fatih Terim in aklı asla şu aralar takımda ve sahada değil. Hocam ne olur yazık etme şu taraftara, biz seni başımıza tac edenler bu işkenceye layık değiliz. Bırak yönetimle kavgayı, federasyonla dalaşmayı, medya yoluyla laf sokmayı. Fatih hocam ne olur işini yap, geçmişine dön ve işini yap. Şayet bu futbolcular kariyerleriyle, yetenekleriyle, isimleriyle bile hiç hoca olmadan, hiç idman yapmadan bundan daha takım gibi, daha futbola yakın birşeyler oynamayı başarırlar. Sahada duracakları yeri bile bilmeyen, tac atmayı bile beceremeyen, birbirlerinin pozisyonlarını bozan başıbozuk bir adamlar topluluğu olacak kadar da kötü değiller asla. Ve sen hocam, gerekirse genç takımdan oyuncu çıkartıp ligde en dişli takımları perişan eden, takımın 5 atsa 6 yı, 7 yı atmıyorlar diye saçını başını yolan, sorun değil çözüm üreten, skora değil futbola bakan bir fenomen olduğun için geldin bu geldiğin yerlere. Elinde ki malzeme bu ve bu malzemeyle yapabileceğin işe konsantre ol, gerisi ile ilgilenme artık. Yoksa kendine de, G.Saraya da, bize de yazık edeceksin. Bunun da baş suçlusu sen olacaksın hocam.

Son sözüm de yönetime olsun. Gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz sizden. Takım kazanırken uzatılan her mikrofona, çeken her kameraya atlayıp, işler ters giderken köşe bucak kaçmak olmaz, G.Saray yöneticisine yakışmaz. Durum uygun değil, transfer yapamayız demek, G.Saray da transfer bitmez demekten zor ama doğru her zaman kazanır. Ve eğer bir oyuncu ile maddi görüşme yapılacak ise bu oyuncunun,kendisi, menajeri ve avukatı çağrılır, görüşme yapılır. Bu ihtilafa teknik adam dahil edilmez, medya önünde oyuncu şikayet edilmez. Ya doğru yönetin ya bırakıp gidin.