İrlanda lı devlet adamı ve edebiyatçı Edmund Burke diyor ki "kötülerin kazanması için iyilerin sessiz kalması yeterlidir."

Benim renktaşım ,taraftarım diyor ki "yeter artık futbolu yazın ,sıkıldık artık bu şike muhabbetinden ,biz şampiyonluğun tadını çıkartmak ,transferleri tartışmak ,sistem ve taktik üzerine yorumlar yapmak istiyoruz."

Siyaset diyor ki "kulüpler değil kişiler ceza alacak ,Türk takımları 5 sene Avrupaya gitmesin."

Federasyon diyor ki "şikeyi kabul ederim ,cezayı hak arayana veririm ,kafama göre takılırım istediğim kuralı değiştirir istediğimi koyarım. Hiç kimsede birşey yapamaz ,PFDKnın da Tahkimin de maaşını ben ödüyorum."

Şimdi kalkıp bunları yazacak ,tartışacak değilim. Burada futbolu yazmak ,futbolu konuşmak istiyorum. Eğer muhtemel bir ambargo yemezsek seneye ülkemizi Şampiyonlar liginde temsil edeceğiz. Günlerdir okuyorum tüm dostların transfer ve sistem üstüne birbirinden değerli ve değişik görüşleri var.

Bir dostumuz Melo için bir kampanya önermiş ,25 milyon taraftar 1 lira verecek ve 13 milyon euroluk bonservis tarafımızdan ödenecekmiş. Ben ufku biraz genişletmek taraftarıyım. Mesela 1 lira yerine 10 lira ödesek kime dokunur ki ,altı üstü sigara parası. Hem bu sayede Melo nun bonservisini almakla kalmaz aynı zamanda Kaka ,Berbatov ,Rosicky ,Hamit ,Nuri ,Amrabat ,Doka ,Lass Diarra ,Drogba ,Kuyt gibi gündemde olan isimleri de rahatlıkla alabiliriz.

Söz transferden açılmışken Drogba ,Berbatov gibi isimler bu kadar rağbet gördüğüne göre Zidane ,Figo ,İnzaghi ,Van Nistelroy gibi oyuncularda tatmin edici bir ücret karşılığında futbola geri döndürülebilirler. Bakın Manchester United e Pool Scholes u nasıl tekrar geri döndürdü.

Ayrıca bunların haricinde sayın Aysal başkanımız ve yönetim kurulumuz Kuruçeşmede ki adamızı ve Riva arazisini satarak Real ,Barca ,Man. Cıty ,PSG gibi kulüplerle transfer yarışına girebilirler. Düşünsenize Şampiyonlar liginde mücadele edecek takımımız Eden Hazard ,Garreth Bale ,Hulk ,Götze ,Neymar ,Ganzo gibi starlarla karşımıza çıksa güzel olmaz mı?

Elbette transfer konusu sadece alınacak oyuncuları değil ayrıca kadroda bulunup yeterli randıman veremeyen oyuncuları da kapsamaktadır. Galatasaraylı renktaşlarım için takımda kalması gereken oyuncuların sayısı bir elin parmaklarını ya geçer ya geçmez. Hazır bu kadar adam alınmışken Muslera ,Eboue ,Ulfaluji ,Semih ,Selçuk ,Melo ,Elmander kalsın yeterli. Hadi Fatih hocaya ayıp olmasın diye ona da 2-3 oyunculuk kontenjan tanıyalım olsun bitsin. Geriye kalanlar ister atılsın ister satısın ne önemi var ki.

Gelelim takımın taktik dizilişine ve sisteme. Aslına bakarsanız şu futbol çok ilginç bir oyun. Medyada eski futbolcu ,teknik adam ve hakem yorumlarını izledikçe bu denli futbol dahisi beyinlerin olduğu bir dönemde ülkem kulüplerinin ve milli takımımızın nasıl olupta averaj takımı olduğunu merak ediyorum. Mesela bir Gökmen Özdenak ,bir Selçuk Yula neden Şampiyon kulüpler kupası kaldırmamışlar ,neden dünya kupasında gol krallığı kazanamamışlar anlamakta zorlanıyorum. Hele ki bu sütunlarda takımımızın oyun sistemine ,hocamızın oyuncu tercihlerine harika eleştirler yapan dostların futbol bilgileri karşısında hürmetle eğiliyorum. Sanırım bizim en ciddi problemimiz Fatih hocamızın bu eleştirileri okumayıp feyz alamaması.

Oysa birbirinden değişik bu sistemler sayesinde takımımız şampiyonlar liginde dahi açık ara favori olabilir. Mesela 90 dakikalık bir maçta her 10 dakikada bir değişik bir diziliş ve oyun sistemine dönsek rakibin ne hale gelebileceğini ,hocasının nasıl deli olacağını düşünsenize. İlk 10 dakikada 4-4-2 ile başlayıp birden 4-2-3-1 e 20. dakikadan sonra 3-5-2 ye ,sonra 4-3-3 e ardından 4-2-4- e filandödüğümüzü düşünebiliyor musunuz?

Elbette ki olay bununla da sınırlı kalmamalı. NBA All star maçlarında uygulanan sistem Galatasaray için de pekala uygulanabilir. Nasıl ki o maçlar için sahaya çıkacak oyuncular ve ilk 5ler oylama ile belirleniyor bizde de ilk 11 ve maç kadrosu oylama ile belirlenebilir. Hatta Lig TV. de bu sene uygulanan kim çıksın kim girsin sistemi ile ikinci devre yapılacak değişiklikler bile hocaya bırakılmadan yapılsa fena mı olurdu.

Madem ki biz bir dünya kulübüyüz yönetim de taraftarını mutlu etmek ,sorunları ivedilikle çözmek zorundadır. Mesela Arena ya 5-6 yüz metre mesafede ki emniyete ait 10-15 dönümlük arsa alınarak orası helikopter pisti olarak dizayn edilebilir. Ayrıca Taksim ,Bakırköy ,Mecidiyeköy ,Kadıköy ,Eminönü ,Kartal ,Avcılar gibi merkezlerden de arsalar alınarak helikopter pisti yapılabilir. Böylece maç günleri bu merkezlerden Arena ya ücretsiz helikopte seferleriyle taraftarın yol eziyetine son verilir. Bilet fiyatları da 10 TL ile 50 TL arasında tutularak makul bir iş yapılmış olur. 

Bunların haricinde lisanslı ürünler ciddi bir indirime gidecek olursa korsanın da önüne geçilmiş olacaktır. Mesela orjinal bir forma Storlarda  30 TL ye satılsa kim korsan forma alır ki. GS mobil telefonda her yöne 60 saat görüşme ve sınırsız msn ,sınırsız internet ücreti 25 TL. olsa Fenerliler bile bizim hattı kullanır.Kredi kartlarımız her alışverişe tutarı kadar bonus verse güzel olmaz mı ?

Ne dediniz ya UEFA Türkiye ye ceza verirse mi ? Şike davası ne mi olacak ?Aman dostlar bize ne bütün bunlardan ki. Sonuçta bu ülkeyi yöneten akil siyasetçilerimiz var ,aslan gibi federasyonumuz var ,onlar düşünür bizim yerimize bu gereksiz işleri. Biz takımımıza odaklanalım ,beynimizi futbolumuza verelim. Hem önemli olan Feneri yenmek ,şampiyon olmak değil mi sanki. Şampiyonlar ligini kazansak ne olur ki ,sanki dalga geçip nispet yapmak için Real Madrid li ,Barcelon lı ,Manchester li taraftar mı bulabileceğiz ki ?

Elbette bazı arkadaşlar şimdi diyecekler ki hiç olur mu öyle şey. Olur arkadaşım olur ,hem de ne güzel olur. Yıllardır buralarda ne transfer çılgınları ,ne kendi futbolcusuna düşman olanlar gördüm. İnanın bana futbolu Fatih Terim den daha az bilene rastlamadım neredeyse. İnanır mısınız ,altyapıyı bile Barcelona dan ,Ajax tan almaya  ,scout ekibini Arsenal den ,Porto dan kurmaya çalışıyorlar sonra da Galatasaray ın sistem kurmasından bahis ediyorlar. Sanki 100 küsur yıllık kulüp kendi içinden bir ekip çıkartamaz ,kendine has bir sistem kurup başarı sağlayamazmış gibi. 

Yazımın başında Edmund Burke den bir alıntı yapmıştım. İlginç bir ironidir ki kendisi bir İrlandalı. Kimse kusura bakmasın ama eğer onlar Galatasaraylı ise ben içinizde ki İrlandalı olarak devam ederim bu hayata.