17
2012
Hepinize selamlar olsun sevgili Galatasaray dostları. Uzun bir aradan sonra yazma fırsatı buldum. Güzel ve yoğun bir yaz tatili geçirdiğim için nete bağlanma fırsatını pek bulamıyorum ,ancak gelişmeleri de medyadan takip ediyorum elbette. Futbolumuzda son dönemde yaşananlarla ilgili görüşlerimi kısaca paylaşmak istedim.
En başta güncelimiz transfer. Bana göre Hamit ,Danny ve Umut transferleri geçen senenin üstüne koyulan nokta atışlardır ,emeği geçen herkesi tebrik etmek lazım. Amrabat ve Burak da mutlaka son derece önemli oyuncular ancak kanımca biraz popülarist düşüncenin mahsulleridir. Yinede kadro kalitesine ve derinliğine çok ciddi katkıları olacaktır.Şimdi asıl soru orta saha kurgumuzda Melo ile devam edilecek mi yoksa yollar ayrılacak mı? Eğer Melo kalaca ise son derece yeterli ve alternatifli bir takım yapısına kavuşuruz. Aksi durumda ise orta sahaya Melo benzeri iki yönlü ve kaliteli bir yabancı transfer etmek şart olur. Yoksa takım dengeleri alt üst olur ve Selçuk yine insan üstü bir performansa mahkum edilir.
Benim asıl bozulduğum nokta ise şimdi kahraman ilan edilen sayın Ünal Aysal ve ekibinin durumudur. Oysa sayın başkanımız dün ne kadar Galatasaraylı ise bugün de o kadar Galatasaraylıdır. Eğer Fatih hocamız elindeki değerleri bir takım yapmayı başaramasa göreceğimiz manzara emin olun ki hiç hoşumuza gitmeyecektir. Sahada ter dökmeden ,mücadele etmeden ve tam bir takım olmadan başarı filan hayal. Maalesef bunu anlamayan dostumuz o kadar fazla ve çoğunlukta ki. Oysa arap sermayesiyle piyasayı alt üst eden PSG nin tek bir futbolcuya ödediği bonservis bedeline kurulmuş Montpelier e geçilmesi ,Bayern in Dortmund a ezilmesi gibi örnekler bu denli yeniyken bu bakışı anlayamıyorum bir türlü.
Beşiktaş Arena ya konmak istedi bu arada. Birde yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali bizi suçladılar. İnsanda biraz utanma olur. En başta biz stadımızı yapma kararı aldığımızda dönemin yöneticileri İnönüyü beraber kullanalım sonra biz stadımızı yapınca orayı yıkın bizim sahamızı ortak kullanalım teklifinde bulunmuşlardı. Beşiktaş ise bu teklife öyle olmaz şartlar dahilinde karşılık vermişlerdi ki neredeyse kulübün tapusunu isteyeceklerdi. Biz de gidip bir yıl boyunca Olympiat stadına mahkum olmuştuk. Sanki bunlar hiç yaşanmamış gibi utanmadan böyle bir teklifle gelebildiler. Sonrada dostluktan bahsediyorlar. Bu yetmezmiş gibi bir de Arenanın devlete ait olduğu iddiasıyla üstümüze geldiler. Sanki Türkiye de kendi stadına sahip takım varmış gibi. Oysa Arena yapılırken oraya karşılık vazgeçilen Ali Sami Yen değilmiydi. Bu ülkede bir stadyum inşa etmek için sadece izin ve proje aşamaları bile 1,5-2 sene gibi bir sürece gebeyken hiç bir girişimde bulunmadan Arenaya geçiş yapma çalışmaları tek bir anlam taşımaktadır. O da maçlarını 50000 kişiye oynayarak fazladan para kazanma isteğidir. Yoksa adamların İnönü yü yıktıkları filan yok zaten.
Trabzon başkanı sayın Sadri Şener Burak Yılmaz transferi ile ilgili ağzına geleni söylüyor yine. Arkadaş sen adamın sözleşmesine 5 milyon euro getirirse gider diye bir maddeyi niye koyuyorsun? Üstelik yurt içi yurt dışı gibi bir ayrım da koymamışsan Galatasaray ın suçu ne? Burak ın yerinde kim olsa elbette ki Galatasaray ı tercih ederdi. Adamlar sözleşme yapmayı bile bilmiyorlar sonra da kulüp yönetmeye kalkıyorlar. Hadi siz bilmiyorsunuz bari gidin Kayserili yöneticilerden öğrenin. Ne diyelim ağzı olan konuşuyor işte.
Mahkeme sonuçları da çıktı bu süreç zarfında. Türk yargısına göre Türk futbolu içinde şike yapılmıştır ,teşvik verilmiştir ve bu işler sahaya da yansımıştır. Suçlu yöneticiler mevcuttur ,suçlu menajerler mevcuttur ,suçlu futbolcular mevcuttur. Ancak TFF hukukçularına ve yöneticilerine göre her şey güllük gülistanlık. Birileri şimdiden yeni ve tertemiz Türk futbolunu müjdelemeye başladılar bile. UEFA aldığı kararla 2011-2012 futbol sezonunun meşru olduğunu ilan etti. Ancak birileri geçmiş sezon pisliklerinin temizlendiğini iddia etmekteler her ne işse. Elbette tarafsız medyamızda aynı sularda kulaç atmakta.
Basketbolda olanları ise hala anlayabilmiş değilim. Oktay Mahmuti niye gitti ,Lucas Gordon niye gönderildi hiç bir anlam veremedim. Ergin Ataman son derece önemli ve değerli bir hoca ancak Oktay hocamız da duruşuyla ,hayata bakışıyla bize çok yakışıyordu. Geçen sezon deplasmanda kazandığımız Banvit maçının ardından maçı kazandık ama sadece Shipp i değil şampiyonluğu kaybettik demiştim. İnşallah bu sezon iyi ve sağlam bir Shipp le yola devam edebiliriz.