Makale Yaz
Bu haberi yazdır
Beklentiler........
 Mar
05
 2013

 

Takımın sahaya hangi oyuncularla çıkacağını söylemek ,sahada ne gibi bir sistem ve taktik dizilişle oynayacağını yazmak işim olmadığı gibi haddimi de aşar. Sonuçta beğenir ya da beğenmezsiniz ama bu işi yapmak için diploması olan ve milyonlarca euro para kazanan profesyoneller var takımın başında. Zaten bu gibi yazıları da pek okuma zahmetine girmiyorum. Hiç bir şey olmasa bile hocalara saygısızlık olarak görüyorum bu tür eleştirileri. Takımın başında ki hocanın oyun felsefesini ,futbol anlayışını beğenmiyor ,sevmiyor ,zevk almıyor olabiliriz ancak emin olun ki bizim gördüğümüz ,bildiğimiz ,fark ettiğimiz her türlü olumsuzluğu bu profesyoneller de mutlaka görmüşlerdir. Zaten aksini düşünmek bu insanlara tomarla para ödeyen yöneticilerin zekalarına hakaret etmek olur. 

Galatasaray ın özellikle bu yıl oynadığı futboldan genel olarak hiç mutlu değilim. Bunun başlıca sebebi de kabus gibi geçen yılların ardından geçen sene beklentilerimi aşan takımdır. Skorlara çok fazla takılı kalan bir futbol seyircisi değilim ,daha ziyade takımın sahada yaptıkları ile ilgilenirim. Çünkü şunu öğrendim ki sahada istediklerini yapan takımlar arada kazalara uğrasalar da sonunda hedefe ulaşıyorlar. Geçen yıl özgüveni dibe vurmuş ,birbirini tanımayan oyuncular topluluğu benim tahminlerimin çok üstünde bir uyumla başarılı olmuşlardı. Üstelik kadroda eksik olan bir çok mevkii de ya tecrübesiz genç oyunculara ya da devşirmelere sorumluluk verilerek yapılmıştı bu iş. Bu sene ise gerçekten önemli takviyeler yapıldı kadroya. Devşirme oyuncularla idare edilen bölgelere alanlarının as oyuncusu olan önemli transferler yapıldı ,alternatifi olmayan bölgelere asları kadar önemli isimler dahil edildi. Bu da beklentilerimi çok üste taşıdı. Elbette hayal kırıklığımı da.

G.Saray futbol takımı başarısız derken ,takımı eleştirirken bazı gerçekleri de atlamayalım. Biz bu takıma kötü dediğimiz de eksi averajlı ,düşme hattına yakın ,mağlıbiyeti galibiyetinden fazla ,koca sezon arka arkaya 2 maç kazanmamış bir takım vardı. Üstelik o takımda da gerek milli takımın as oyuncuları gerekse çok önemli ve ülkelerinde milli takım seviyesinde olan yıldız yabancılar vardı. Bugün eleştirdiğimiz takımda da çok önemli kariyer sahibi oyuncular var. Ancak bizi mutsuz eden takım ligde 5 puan farkla lider ,Şampiyonlar liginde son 16 oynuyor. Sanırım 2-3 yıl içinde bu denli aşama kaydeden fazla bir takımda yoktur. 

Benim takımın oyun sistemiyle ,taktik saha dizilimiyle ,niye şu oynuyor da bu oynamıyorla bir derdim yok. Bunların kararını elbette hoca verecek. Sonuçta bu futbolcularla her gün 7-8 saat beraber olan ,her gün antrenmanlarda kimin ne yaptığını gören hocadır. Şimdi ben nasıl derim ki hoca Yekta yı oynat  ,Melo yu kes. Böyle bir saçmalık olur mu ? Adama sormazlar mı ,arkadaş sen Melo nun istasyon çalışmalarında ki ,5 e 2 lerde ki ,depar idmanlarında ki performansını gördün mü ? Yekta nın pas idmanlarında ki yüzdesini ,şut isbet oranını ,60 mt. deparlarında ki dereceleri biliyor musun ?

Biz bu sene gerek Türkiye liginde alının sonuçları gerek ise sahada oynanan futbolu eleştiriyoruz. Ben daha evvel de belirttiğim gibi G.Saray futbol takımının profesyonel teknik direktörünün işine burnumu sokmadan takımın sahada yapmadığı şeyleri yazmak istiyorum. Sahada kimin oynadığı ,sahaya hangi taktik dizilişle çıkıldığı benim problemim değil. Ancak sahada maçı rakibi kadar istemeyen ,rakibi kadar koşup ,mücadele etmeyen ,sahada takım bütünlüğünü gösteremeyen ,maç seçen oyuncular problem. Bir kere G.Saray takımında ayağına topu alan futbolcu pasını verince neden duruyor ? Oysa boş alana kaçıp topu daha avantajlı kullanacağı bir yere geçerek topu geri istemesi gerekmez mi ? Eğer takım her maç 500 pas yapacak ise bu pasların 350-400 tanesi neden stoperler ve bekler arasında al gülüm ver gülüm misali oyunu öldürmeye yönelik oluyor ? Eğer Semih ,Dany ,Gökhan gibi stoperler oyun kuracak ise biz ne için Melo ,Selçuk ,Sneijder gibi bu işin üstadı olan oyunculara milyonlarca euroluk sözleşmeler yaptık. Pres ustası bir teknik adam takımın başındayken pres yapmayı hiç ama hiç beceremeyen bir takım olmayı nasıl beceriyoruz ? Maçların 75-80 dakikalık bölümlerinde temposuz oynayarak nasıl başarılı olabiliriz ? Hemen her takımın stoperleri kornerlerde kafa golü atarken bizim Semih in ileri gitmesine bile gerek yok. Dany tüm iyi özelliklerine rağmen nasıl her maç kişisel bir hata yapmaya bu denli yakın ? 

İstatistiklere hiç takılmam ancak bu sene yenildiğimiz ,hatta pozisyon bile üretemediğimiz maçlarda bakıyorum topla oynama yüzdemiz 60-65 ,isabetli pas sayımız ise 450. Oysa rakiplerimiz %30 topa sahip olarak 150 isabetli pas yaparak 2-3 gol atmış ,2-3 %100 pozisyonu kaçırmış. Bizim ise neredeyse 1-2 pozisyonumuz var ya da yok. Aynı maçlarda bakıyorum rakip takım toplam 115-120 km. arası koşarken bizim takım 100 km. yi ancak geçmiş ,en çok koşanlar sıralamasında ilk 5 e ya 1 oyuncumuz girmiş ya da giren G.Saraylı yok. 

Bizim yıllık 3-4 milyon euro para ödediğimiz büyük kariyerli yıldızlarımız rakip orta saha ve defans oyuncularıyla boğuşurken ,rakibin yılda 3-5 yüz bin dolara oynattığı isimsiz ofans oyuncuları bizim orta alan ve savunma oyuncularımızı tek hareketle saniyede geçiyor ve etkili oluyorlar. Çünkü mesela bizim sğğ beki geçerse kademeye gelen 2. bir oyuncu ara ki bulasın. Oysa Burak ya da Drogba ,ve ya Sneijder ,Amrabat filan topu alır almaz bulunduğu bölgenin savunmacısına 2li 3lü yardım anında geliyor. Bizim takımda ise sanki ben topu verdim o baksın başının çaresine gibi bir hava var. Maalesef hem savunmada hem de hücum da aynı kötü duygulara kapılıyorum. Oysa ki bizim her başarılı dönemimiz de hep rakipten çok daha fazla ve güçlü bir takım kimliği ,bitmez tükenmez bir yardımlaşma olduğu inkar edilemez.

Benim seyrettiğim oyun ,sahada gördüklerim ve eleştirilerim bunlardır. Hocamdan beklentim ise sahaya çıkan G.Saray formalı oyuncu rakip ve maç ayrımı yapmadan bir takım olarak en az rakibi kadar koşsun ,mücadele etsin ve istesin. Özellikle Türkiye de bize karşı beraberliğe razı olmayacak bir takım olmadığı için maçları çok daha tempolu ve hızlı oynamamız da şart. Çünkü bizi tek sonuç mutlu ederken rakiplerimizi sevindirecek 2 sonuç mevcut. Top bir G.Saraylı futbolcunun ayağına geldiğinde müsait durumda pas almak için hareket eden en az 5-6 arkadaşı arasında tercih yapabilmelidir. Pres yapılacak ise bu bireysel olarak değil tüm takım olarak hızlı ve kararlı bir şekilde yapılmalıdır ki bunu belki de tüm dünyada Fatih hocadan iyi bilen kimse yoktur. Top rakipteyken de yardımlaşma en üst seviyede olmak zorundadır ,yoksa bir ya da 2 kişi geçilince rakip oyuncunun Muslera ile göz göze kalmasından bıktım artık. Bir de hocam lütfen korner ve duran toplarda Semih i rakip ceza alanına göndermeyin boşuna. 

 





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2022
 
Ağustos (1)
 
Haziran (1)
  2020
  2019
  2018
  2017
  2016
  2015
  2014
  2013
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...