Sevgili arkadaşlar oynanan ligi illegal bir organizasyon olarak gördüğüm ve şaibeli ,kirli olanlarla aynı kefeye konmayı hazmedemediğim için şu anda ki takım ve futbol ile ilgili yazı yazmıyorum. Bu sebeple de geçenlerde yazdığı Lucescu ve Fatih Terim analizlerini zevkle okuduğum "a-scorpion" nickli arkadaşımın istediği Cevad Prekazi yazısını elimden geldiğince yazmaya çalışacağım.

O zamanlar yaşım 14 ,takımın peşinden ayrıldığım yok ama daha şampiyonluk filan da görmedim. Türk futbolu gerek milli gerekse kulüpler bazında averaj takımı durumunda. Ligimiz tam bir Yugoslav çöplüğü ,yaşı 35 e gelmiş emekli futbolcu cenneti ,20 lerinin sonuna gelen bakkal ,kasap ,şoför filan da Yugoslav olsun yine bizim ligde yer buluyor rahatça ,yeterki biraz koşup biraz da topa vursun.

İşte bu dönemlerde 1984 Avrupa şampiyonasında Alman efsanesi Jupp Derwall başarısızlık sonucu Alman milli takımından kovuluyor. İmkansız gerçek oluyor ve bizim gibi insan olduğuna bile emin olamadığımız o efsane Galatasarayımızın yolunu tutuyor. Bu şok yetmezmiş gibi aynı şampiyonada Fransadan 5 yediği için eleştirilen milli kaleci Zoran Simoviç de bize gelmez mi ? Gazeteler yarışmalar açmıştı ,bu kaleciye kim gol atacak diye.

O sene lig yine hüsran oldu ama kupayı kazamayı başardık. Az kaldı Derwall de kovuluyordu ama allahtan Beşiktaşı Erdal ın 2 ve Abramczik in golleri ile 3-1 yendikte kurtuldu.

Bir sezon sonra Simoviç in ısrarı ile Kanada da salon futbolu oynayan ufak tefek bir Yugoslav futbolcu alındı takıma hem de son derece sessiz sedasız. Ayakları 36,5 numara olan bu çelimsiz adam 8 numaralı formayı bir giydi ki giyiş o giyiş. O sene ilk kez şampiyonluk görürken futbolun aslında zekayla ,beyinle oynanan bir oyun olduğunuda o çelimsiz adamdan öğrendik. Verdiği paslar ,yaptığı ortalar ,çektiği şutlar hep tam hedefini bulan bu adam frikik denilince kendinide aşıyordu. İnanın bana jenerik olan Monaco ya attığı frikik golü benim Prekazi listemde top 10 a girmez bile. Trabzon kalecisi ünlü Paff a attığı golde topa nasıl falso verdiyse düpedüz S harfi çizdirerek atmıştı golü. Ya da Kayseri ye İnönü de attığı frikikte top rakip yarı alanın sağ taç çizgisi ile birleştiği yerdeydi ve sol doksana yapıştı. Hakem bize bir faul verdiğinde ister 20 mt. olsun ister 40 mt. penaltıdan fazla itiraz ederdi rakipler ,biz ise gol olmuşçasına sarılırdık birbirimize. Cevad da gelir ne rakibin itirazını ne de bizim sevincimizi boşa çıkarmazdı. Ben bir sürü frikik ustası gördüm ,Hagi miz vardı ,Revivo ,Alex ,Van Hoojdonk ,Hami hatta Couman ı,Ronaldinho yu ,Platini yi ,Maradona yı ,Beckham ı ,Baggio yu seyrettim ama inanın ki Prekazi nin yarısı kadar yüzdeye rast gelmedim.

Sadece frikik mi atardı Cevad ,elbette ki hayır. Verdiği 40-50 mt. lik paslar rakibin bağrına hançer gibi saplanırdı. Yaptığı ortaya vurmak gerekmezdi ,bir yere değen top zaten yolunu bulurdu. Tanju 39 gol attığında Cevad Prekazi olmasaydı o sayı 20yi zor bulurdu. Rapid Wien maçında soldan bir orta yaptı Tanju kafayı vurdu ve gol ama Tanju o sırada sakatlandı bir de baktık ki kafasıyla değil top gözüne gelmiş öyle gol olmuş ,mor gözle devam etti maça Cevad da 2. yi Cüneyt e attırdı.

Bu insan üstü sol ayağın sağ ayağıyla 2 mt. ye bile pas verdiğini hatta topu dürttüğünü hiç görmedim bile. Asla bir kafa topuna yükseldiğinide hatırlamıyorum. Çok ince futbol oynar ,harika paslar verir ,müthiş çalımlar atardı ama asla bir topu kapmak için ayağını dahi uzatmazdı. Kişiliğinde de futbol felsefesinde de mücadele yoktu. Bu sebeple Mustafa Denizli nin tahtaya yazdığı 11 den B. Savaş ı silip Muhammed i eklediği o dönemde gazetelerde yazılmıştı. Ya da hocaya ve ya yönetime kızıp oynamayacağını söylediği ,tarftarın Florya ya gelerek aralarında topladıkları özel primle gönlünü aldıkları da rivayet edilir ,o hayati maçı da Kadıköy de Beşiktaştan bir gol bir asistlik performansı ile tek başına almıştı Cevad Prekazi. Gazeteci Hıncal Uluç canlı yayında kendisine "Cevad müthiş bir futbolcusun ,neden biraz daha fazla çalışarak mücadele ve fizik gücünü arttırmıyorsun" diye sorduğunda verdiğ yanıt "eğer ben dediğini yapsam Real ,Barcelona ya da Milan da oynarım ,beni burada bırakırlar mı?" olmuştu.

Evet Cevad Prekazi benim tanıdığım kadarıyla buydu. Her şeyiyle uçlarda bir futbolcuydu ,zekası ,tekniği ,frikikleri insan üstü ,fizik gücü ,çalışkanlığı ,disiplini ise neredyse hiç yoktu. Ama şu da bir gerçek ki oynadığı dönem taraftarın sevgilisi olan bu çelimsiz adam bırakıp gittiğinde de kalbinde Galatasaray sevgisi taşıyan bir taraftar olmuştu.