23
2011
Sevgili arkadaşlar maçlar için yazmıyorum ancak maç sonu sizlerden gelen eleştiri ve yorumlar için yazmak istedim. Şunu en baştan belirtmemde fayda var ,ben Türk hakemlerinin hata yaptığına inanmıyorum ,futbolumuzun saplandığı bataklıkta temiz olduklarına hiç ama hiç inanmıyorum. Evet kanımca bizim hakemlerimizin çoğunluğu hatayla değil aldıkları emirle ,bile bile yanlış düdükler çalmış veya çalmamıştır.
Artık nasıl olduysa bu şike soruşturmasında isimleri geçmiyor bilemem ancak bu pisliklerde gerek eski federasyon başkanı Özgener in gerekse eski MHK başkanı ve bana göre Türk futbolunun başına gelen en acı felaket olan Oğuz Sarvan ın payı Metriste yatanlardan asla aşağıda değildir. Bunların tetikçiliğini yapanlar ,emirlerini sahada uygulayanlara ise kamuoyu hakem adını veriyor. Ancak bu insanlar büyük ihtimalle gizli pazarlıklarını telefonlar vasıtasıyla yapmadıkları için dikkat çekmiyor ve ortam dinleme gibi özel muamelelere de takılmıyorlardı. Yoksa biraz futbolu bilen ,biraz objektif bakmayı başaran ,birazcıkta her şeyi tesadüfe bağlayacak kadar saf olmayan her dikkatli takipçi bu insanların MHK başkanının övündüğü gibi temiz olmak bir yana bu bataklığın en pis kokan çürükleri olduğunu görmüştür.
Evet arkadaşlar bunları en sert şekilde yazan birisi olarak şu son oynanan maçtaki Yunus Yıldırımın bu denli ön plana çıkartılmasını anlayamıyorum. Şunu kabul ediyorum Yunus efendi çoğu zaman yaptığı gibi kötü bir maç yönetti. Skora direk etki edecek bir hata yapmasa da çaldıklarıyla ,çalmadıklarıyla ,gösterdiği ve göstermediği kartlarıyla kötü bir 90 dakikaya daha imza attı. Gerçi bazı dostlar şimdi Antalyalı oyuncunun korner sırasında Melo ya olan sevgi dolu sarılmasında penaltı vardı diyeceklerdir ama bunları zaten Avrupa da bile çok az çalıyor hatta neredeyse hiç çalmıyorlar maalesef.
Bir diğer günah keçisi ise Aydın oldu bu maçta. Bana kalsa bu çocuğu daha sezon başında kim alırsa ona verirdim. Yıllardır bir milim yol alamadı ,oynattık olmadı ,kiraladık olmadı ,beklettik olmadı ,Gerets le olmadı ,Skibe ile olmadı ,Rijkaard ile olmadı ,Hagi ile olmadı ,Terim ile de olmuyor işte ,bu ısrar niye ki bu kadar. Ancak yiğidi öldür hakkını yeme derler ya ilk devre oynadığını bile farketmediğim adam ikinci devre oynadığı süreçte takımın en etkili oyuncusuydu. Gerçek yerine koyulunca sağda bayağı takımı atağa kaldırdı ,üst üste 3-4 korner filan yarattı. Asla iyi oynadı demiyorum ancak 3 şeyi iddia ederim .Aydın ı oynatacaksan sağ kanatta oynat yoksa sahaya 10 kişide çıksan olur. Aydın a bu maç için 10 üzerinden not versem en fazla 3 - 3,5 verirdim ancak Muslera haricinde başka kimseye 3 bile vermezdim asla. Ve son olarakta 2. devrede oynayan Aydın ı Kazım a her zaman tercih ederim.
Arkadaşlar ortada futbolun f sinin bile olmadığı hayatımdan çalınmış olarak kabul ettiğim bir 90 dakika için kötü de olsa hakemi suçlayamam. Elinizi vicdanınıza koyun sahada yürümeye bile niyeti olmayan iki takım ,bırakın gol atmayı rakip ceza sahasına bile uğramayan futbolcular ,rakibe pozisyon vermemeyi futbol sanan iki teknik adam ,girenle çıkan arasında en ufak bir fark dahi yok. Kaleciler belkide maç başka yerde oynansa zatürre filan olacaklardı ,Muslera 90 + 3 de bir top çıkardı sadece ,Ömer ise o top bile gelmeyince Elmander in zayıf kafasında artistlik yaptı. Pozisyon sayarsanız bir de Eboe nin auta giden topu var. Bu denli kötü bir maçta ,bu kadar siliğin arasında hakemi ne konuşayım ,Aydın a ne vurayım.
Biz Galatasaraylılarda son yıllarda çok kötü bir hastalık peydah oldu. Her musibette birilerini hedef tahtasına koymaktayız nedense. Şimdi bir düşünün ,hoca eğer Engin in yokluğunda Ayhan a görev verseydi bu maçın tukaka adamı kim olacaktı ki bence sahada olması gereken de Ayhan dı. Sabri ,Servet ,Gökhan zaten bu takımın ilk günah keçileri ,Mustafa Sarp ve Barış tan kurtulduk allaha şükür. Oysa lafa gelince futbol bir takım oyunudur değil mi ? Lütfen biraz objektif olalım ,biz Bursa maçını kazanmayı da hak etmedik ki aslında. O maçın ikinci devresi ortaya konan oyun rezalet değilmiydi ,45 dk. mahkum oynamadık mı ,1-0 a yatmaya uğraşmadık mı. Sadece beraberlikten sonra gerçekten Barcelonavari bir gol atmayı başardık hepsi bu. Evet ilk devre üretken olamasakta fenada top oynamadık ,golüde bulmayı başardık. Kabul saha şartları çok kötüydü ama bizde asla iyi değildik. Ve kabul ederim ki Bursa maçında gördüğünü çalamayan ,skoru belirleyen bir kötü hakem ön plana çıktı ,maçın akışına ,gidişatına etki etti ,hatalı değil art niyetliydi.
Ancak bu maçta sahada top oynamaya niyeti olmayan iki rezil takım vardı. Takımlarına futbol oynatmak yerine rakipleri oynatmamak üzerine strateji kurmuş iki kötü teknik adam vardı. Sahada takım savunması yapan iki takım ,hücümu ise hiç düşünmediler maalesef. Oraya giden seyirciler mahkemeye başvursa ve paralarını geri isteseler biraz futbol sever bir hakim kesinlikle haklı bulur bu talebi. Şimdi kalkıpta bu maçın faturasını hakeme keserseniz yarın gerçekten kötü niyetle düdük çalan bir kara formalıya bulunacağınız serzenişte hiç inandırıcı olmayacaktır. Aydın a sallarsanız eğer Riera ya futbolcu diyebilirmisiniz ,ya da Eboe ,Melo ,Baros ondan daha fazla ,bir gram üstün ne koydular sahaya bu maçta. Evet hakem kötüydü Antalya da ,Aydın da kötüydü kabul. Ancak herşeyden daha kötü olan iki takım ve iki hoca vardı sahada.