Makale Yaz
Bu haberi yazdır
Sporcunun nasılını seversiniz?
 Eki
26
 2011

Arkadaşlar son yıllarda biz yapılanlara isyan ederken ,yetkililer ise ortada delil yok bunlar dedikodudan ibarettir ,iftiradır derken ,Türk futbolu bağıra bağıra SOS verirken gözlerini kapayanlar ,kulaklarını tıkayanlar bu gün neredeler acaba. Bir evvelki yazımda belirtmiştim ,bu şaibelere karışanlar kendi pisliklerini temizleyemedikleri için temize pislik atma yoluna girtmişlerdi.

Yetkililer ise sanki birisi çıkıpta şikenin banka dekontunu getirebilirmiş gibi delil istiyorlardı. TV programında açık açık şike parasını Aziz Yıldırım dan alarak Samsun a götürüp verdiğini itiraf eden ,bu itirafı yaparken de saatleri ,otelleri ,lokantaları ve tüm bağlantıları belgeleriyle kanıtlayan şahıs bizim tarafsız basınımız tarafından delilikten akıl hastanesine mahkum edilmişti. Oysa iftiraya uğrayan mağdur Fener bu deliden davacı olarak gereken tazminat ve hapis isteğinde bulunmamıştır. Eğer bulunmuşsa da herhalde hakim iddiaları doğru bulmuş olmalı ki herhangi bir yaptırım uygulanmadı bu şahısa. Tam olarak bilmiyorum çünkü böylesi bir olaya bizim tarafsız medyamız haber değeri bulmamış olacaklar ki hiç yer vermediler.

Şu bir gerçek ki adamlar işlerini iyi yapıyorlar. Ortalığı karıştırmada da ,çıt çıkarmadan beklemede de ,saman altından su yürütmede de ,lobi yamada da üst düzey beceri sergiliyorlar. Medyayı olsun ,kulüpler birliğini olsun ,federasyonu olsun çok iyi kullanıyorlar. Hatırlayalım isterseniz Temmuz ayında bu iş patlak verince hiç bir şey olmamış gibi tavır koymaya çalışan federasyona ilk çıkışı yapan Galatasaray a haddini aşan karşılığı veren kimdi? Kulüpler birliği başkanı Aziz beyin vekili İlhan Cavcav. 

Yaklaşık 2-3 hafta sonra yasayı delme çabasına düşen Kulüpler birliğine muhalefet eden Galatasaray a muhtıra veren ,aba altından sopa gösteren kimdi? Kulüpler birliği sözcülüğünü üstlenen Gaziantep başkanı İbrahim Kızıl. Neredeyse tehdit ediyor ,gerekirse birlikten atılacağımızı söylüyordu beyzade. Aslında maçası yemez de ,o da biliyor ki başkanı olduğu şehirde kendi takımından çok Galatasaray ın taraftarı vardır ama abilerinden cesaret almış olsa gerek. Hemen arkasından Federasyon da açıklama yaparak bizi açık seçik tehdit etmişti ,en ağır ifadeleri kullanmak sureti ile hemde. Oysa aynı günlerde yaptıkları açıklamalar sebebiyle Trabzon ,Kasımpaşa gibi bir kaç kulüp ve yöneticileri PFDK ya sevk edilmiş ve ceza almışlardı.

Ama bizim yöneticilerimiz ve başkanımızın söyledikleri hukuka aykırı ,cezai işlem gerektiren sözler değildi. Sadece dile getirilmemesi istenilen gerçeklerden ibaretti. Nihayetinde 3-5 gün sonra UEFA baş müfettişi gelince çark eden ,kıvıran dansözler de bir Galatasaraylı olarak içinde bulunmaktan utanç duyduğum Kulüpler birliği ve TFF oldu ,dedikleri bire bir gerçek olan ve dimdik duran Galatasaray değil. Ve o güne kadar aşağı yukarı bizle aynı tavırda olan Trabzon da sus payını yeterli görmüş olacak ki sesini soluğunu duymaz olduk birden bire. İşte beni en çok üzen de bu ,yani istenilen gerçek adalet mi yoksa ucuz menfaat mi? Ne oldu da bir kaç saatte Sadri Şener in yurt dışına çıkış yasağı kaldırıldı ve ne olduda Trabzon Şampiyonluk isteğinden feragat etti?

Aynı dönemde görsel medyamızda büyük bir aklama operasyonu vardı ki UEFA nın kararı ile şok oldular. Hemen arkasından kendilerini toparlayıp dikkat dağıtma ,olayı saptırma faaliyetlerine sarıldılar. Hedef belliydi ,önce şeref yoksunu ,satılık bir kalem geçmişe yönelik bir Galatasaray iftirası atar bütün medya ilgiyi bu yöne kaydırır. Savcılık görevini yapar ve adı geçen şahıslar ifade verirler. Tam bu noktada gerçek suçla iftira arasındaki fark kendini gösterir ve doğal olarak hiç bir şey çıkmaz. Ama birileri için güzel bir dedikodu malzemesi çıkmıştır ortaya ve bunu kullanırlar. Elbette aynı süreçte Fener ve diğer gerçek zanlılar ile gerçek şike operasyonundan da dikkatler uzaklaşmış olur. Hemen arkasından çok ciddi haber kanalları hemen hergün yoldan buldukları manav ,kasap ,ressam kim varsa toplayıp aralarına kendilerine gazeteci diyen üç beş laf cambazı amigoyu da serperek açık oturumlar düzenlerler. Konu hep döner dolaşı Yunanistanda ki şike operasyonuna gelir ne iş ise. Ne zamana kadar Yunanistan örneğine sığındılar ? Yunan federasyonu şike yapan Kavala ve Olimpiakos Volou kulüplerini 4. lige yani amatöre düşürene kadar. Sonrasında bu kanallarda Yunanistanda ki şike operasyonu ile ilgili bir habere rastlayan oldu mu?

Artık işler çok ciddiye binmiş ,kaçacak yer kalmamıştı. Yayıncı kuruluş son kozlarını oynamakta medya olabildiğince destek vermekteydi. Arkadaş bir hukukçu arkadaş lütfen bana anlatsın şu işi. Sözleşme imzalamak demek iki taraf içinde bağlayıcı değil midir? Sen çıkıp da nasıl eğer küme düşme olursa ben bu parayı ödemem diyebilirsin. Sen nasıl yargıya tesir etmeye çalışabilirsin. Ya Federasyona ne demeli ,bu ortamda nasıl bu sene ligler oynanacak ,düşme yok diye açıklama yapabiliyorsunuz. Ne yani yarın dosya açıldığında ortada sabit suç varsa ve kurallar bunu ön görüyorsa yasalarımı çiğneyeceğiz diyorsunuz ,bu ortamda garanti vermek demek ben ne devlet tanırım ,ne huku tanırım ne de kanun tanırım demek değilmidir. Sormazlarmı adama sen kimsin diye.

Aynı dönemlerde Fenerin iftiraya uğramış mağdur ,gururlu rolünü oynadığını ,Metristeki zanlıların kahraman ilan edildiklerini zaten yazmıştım. İşin acı tarafı ise taraftarı olan güruhun dünyaya at gözlükleri ile bakmaları oluyor. Eğer kadın ,çoluk ,çocuk  topyekün bu pisliği sahiplenebiliyor ise bu utanç onlara zaten bir kaç ömür boyu yeter de. Asıl problem bu insanlarla yıllardır bizi aynı kefeye koyan bozuk zihniyetin bize attığı bu kazıktır. Adamların yaptıkları savunmaya bak ,bizi yenmişler o da mı şikeymiş ? Şikenin ağababası hem de ,bizi geçen sene Fener mi yendi yoksa hakemliğin yüz karası Fırat Aydınus mu ?

Şimdi kalkıpta kimse hakemlik onuru masalı anlatmasın bana ,öyle bir kavram varsa bile sahada yediği bilinçli ve kasıtlı darbeye ,3 metre geriye savrulmasına sarı kartı reva gören Aydınus tarafından katledilmiştir ,bizim tarafımızdan değil. Allahını seven bir futbol izleyicisi bana son 10 yılda oynanan GS-FB derbylerinde Galatasarayın hakem hatasıyla kazandığı bir maç göstersin. Ben size özellikle Kadıköyde hakem hatası değil düpedüz hakem rezaleti olacak 7-8 maçı dakika dakika ,pozisyon pozisyon anlatayım.

Hakemlerin bizi kayırdığını söyleyen at gözlüklü fanatiklere soralım bakalım son 10-15 yıllık dilimde kaç hakem yanlış kararları yüzünden hakemliği bırakmıştır ? Ben söyleyeyim 2 hakem. Ve o ikilini ortak özelliğ de biri Fener diğeri ise bir Beşiktaş maçında Galatasarayı katletmişlerdir. Son olarak bırakan Gezer in de hangi takımı kaçıncı kez katlettikten sonra bıraktığını söylemiyorum bile. Biliyorum gerçekler kabulü de hazmı da zor şeylerdir ama bunları inkar edene gözüne soka soka kanıtlarım oysa inkarcı arkadaşlar sadece iftira atarak hiç bir dayanağa bağlamadan laf kalabalığı ile konu saptırma yoluna gideceklerdir ,zaten başka çareleride yoktur. Tıpkı yıllardır yaptıkları gibi.





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2022
 
Ağustos (1)
 
Haziran (1)
  2020
  2019
  2018
  2017
  2016
  2015
  2014
  2013
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...