Prandelli derhal istifa etmelidir ,Prandelli yi hemen kovun ,bu adam ne futboldan anlıyor ne de futbolcudan ,taktik bilmiyor ,teknik bilmiyor ,sistem bilmiyor ,topu görse bomba diye karakola götürecek. Zaten bu ülkede şu futbol denilen mereti ne Mancini biliyordu ne Hidding ,Aragones ,Del Bosque. Yabancılar bu işten hiç bir şey anlamıyorda bizimkiler farklı mı ? Fatih Terim hötle zötle işi götürür ,Mustafa Denizli dolmuşla gazla ,Şeno Güneş zaten karizmasız bir köylü ,Yılmaz Vural soytarı ,Ersun Yanal jigolo ,Abdullah Avcı yetersiz ve acemi. Diyorum ya Prandelli yi kovun acilen yeni gelecek olana da istifa dilekçesini imzalatın peşinen ,sonra problem çıkartmasın diye.

Bu ülke de futbolu yönetenler zaten beş para etmez rantçılar. Kulüpleri yönetenler kendi reklamlarının ve alacakları ihalelerin peşinde koşan kravatlı eşkiyalar. Medya kimin kayığına binerse onun düdüğünü öttürn satılık kalemşörler sürüsü. Bu ülke de doğru bir şeyler yapmak çok ama çok zor. Bu ülkede herkes her şeyi çok iyi bilir ,çok iyi anlar ve gerekirse de herkesten iyi yapar. Bu ülke de ortalama zeka da ,ortalama beceri de ve ortalama kabiliyette insanlar yoktur. Herkes dahidir ,herkes tepeden tırnağa yetenektir. Zaten memleketin içinde bulunduğu durum da bunu açıkça ortaya koymaktadır. Tüm Avrupa nın en ucuz iş gücü Türk halkınındır ama aynı Avrupa nın en pahalı akar yakıtı ,elektriği ,doğal gazı da bu ülkede satılır. Halkının yarısı fakirlik değil açlık sınırının altında yaşar ,İstanbul da ortalama bir ev kirası emekli maaşının üstündedir ama tüm dünyanın makam aracı rekortmenidir Türkiyemiz. Çok zeki ,kültürlü ve eğitimli bir milletiz alimallah !!!

Arkadaş sen Mancini yi getirirken adamın alacağı 3-5 milyon euronun yeterli olacağına mı inanıyordun sahiden ? 5. hafta maçında Beşiktaş ı yenip kovduğun hocanın ardından 2 haftada Mancini kariyerinde bir adamı ikna ettiğine mi inanıyordun ? Fatih Terim in tepeden inme başkan hazretlerinin telefonuna cevap vermediği için ani bir kararla kovulduğuna mı inanmaktaydın ? Mancini nin sezon sonunda bırakacağından en ufak şüphesi olan her kim varsa hiç bir şey bilmiyor demektir. Çünkü Mancini asla bir Rijkaard değildir. Beğenirsin ya da beğenmezsin ama adamın bir ismi ,bir kariyeri vardır ,Mancini bir markadır. Ve bunları elde etmek için dişiyle tırnağıyla kazımıştır ,alın teri dökmüştür. Öyle para için kendi kariyerini kirletmez asla. Bakın Rijkaard a bizden kovulduktan sonra işsiz kaldı ,gitti Arabistana oradan da kovuldu şimdi yine işsiz. Mancini ise hepiniz göreceksiniz en fazla önümüzde ki yaz sezonu devlerden birisine teknik adam olacaktır.

Mancini ye verilen sözlerin yerine getirme zamanına kadar ihtiyaç vardı. Zaten tutulacak sözler değildi bunlar. Tutulmadı ve Mancini gitti. Fatih Terim in istifası için zaten 8-10 ay uğraşıldı ,yapılabilecek her türlü hakaret ,aşağılama ,engel olma ,çomak sokma işlemi yapıldı. Ama hoca kaçacak karaktede bir insan değildi. Başaramayınca en adi yalanlarla ,iftiralarla ,komplolarla kovdular hocayı. Susacaktı ,biliyorlardı çünkü Fatih Terim de onlarda olmayan bir zaafı vardı. Hoca G.Saray lıydı. G.Saray ın menfaatleri için 2. döneminde tüm başarısızlığı ,tüm hataları tek başına üstüne alıp gitmiş ,rahmetli Canaydın için tek kelime etmemişti. İşin içinde G.Saray ın menfaatleri varsa hoca yine susacak yine G.Saray başkanının yalanlarına cevap vermeyecek ,camiasında kaos yaratmayacaktı. 

Taraftarı idare etmek de hiç zor değildi zaten. Bir çoğunun gözü at gözlükleriyle örülüydü. Başkanın popülalist yönetim tarzı çok kişinin görmek istediğiydi. Ne de olsa Drogba ,Sneijder gibi çileklere G.Saray formasını Ünal Aysal giydirmişti. Hem de teknik direktörünün itirazlarına ,istememesine ,olumsuz raporuna rağmen. Ancak büyük başkan diye haykıran güruh bir sene öncesinin şampiyon ,o günün lider ve şampiyonlar liginde guruptan çıkmış takımının gol ve orta alan bölgelerinde bir sorunu olmadığını ancak sol bek ve orta alanın solu için eksiklik hissedildiğini unutuyorlardı. Ayrıca 36 yaşında bir oyuncuya 1,5 yıl için verilen 17 milyon euronun bu kulübün zayıf mali yapısını ciddi şekilde sarsacağını da düşünmediler. Elbette Drogba çok büyük bir isim ,inanılmaz bir kariyer ancak şunu unuttu birileri ,adı Drogba da olsa gelen oyuncu Premier ligin değil Çin liginin oyuncusuydu. Yani Çin malı Drogba ya verildi o para. Sneijder de büyük futbolcu ,büyük kariyer ama asla G.Saray ın oturmuş 4-4-2 sisteminde oynayamazdı. İşte bu tam olarak pişmiş aşa su katmak ,işleyen çarka çomak sokmaktı. Takımın bozulan kimyasını ,çatırdayan temellerini ,oyuncuların yok edilen güven ve darmadağın olan takım niçi rollerini saymıyorum bile.

Başkan bey geçen sezonun bitiminde Mancini nin gideceğini zaten açıkça ima etmişti. N e de olsa Fatih Terim in ayrılmasından sonra böyle bir kariyerin takımın başına getirilmesiyle çatlak sesleri kesme planı kısmen de olsa başarılmıştı. Planlarının Alman ekolü olduğunu adaylarının da Löw ya da Klinsman dan bir olduğunu da açıkladı. Sonra Prandelli ye imza attırdı. Ne kadar planlı programlı kurumsal bir yapı değil mi ? Şu yaşa geldim bu kadar boşa geçmiş bir yaz dönemi hazırlığını ilk defa gördüm. Ayrıca ne bu ülkeyi ne de G.Saray ı hiç tanımayan bir insanın bu kadar yalnız bırakılmasına asla tanık olmadım. Şimdi ben hatada yapsa Cesare Prandelli ye nasıl kızayım ? 

Diyorlar ki Mancini hoca değildi ,zaten İngilizler de salaktı ya o yüzden bu futbol cahiline 300 milyon euro bütçe emanet ettiler. Prandelli futboldan anlamaz ,teknik ,taktik bilmez. İtalyanların kaldırdığı kaç dünya kupasını televizyondan seyredenler İtalyanlara futbolu öğretecekler. Aragones i bunak ,Del Bosque yi Yeniköy kasabı ,Hidding i Hollanda köylüsü ,Fatih Terim i de Adana krosu yapan klasik çok bilmiş Türk zihniyeti. Zaten bu tipler Salih ,Endoğan ,Umut Gündoğan ,Ontivero ,Burdisso gibi hiç tanımadığı oyuncuları Mancini nin ,Yasin ,Sinan gibi adını bile duymadığı oyuncuları da Prandelli nin aldırdığını da utanmadan iddia ederler.

Fatih Terim izleyerek isim vererek bir Carlinhos transferini yaptıramadı bu yönetime ,2 çileğe 41 milyon euro para verenler 500 bin dolar fark için şampiyon hocalarının istediği adamı almadılar. Yine Fatih hocanın istediği ve anlaştığı Gökhan Töre yıllık 300 bin dolar ,Alper Potuk yıllık 500 bin lira ,Kerim Frei yıllık 180 bin dolar ,Sercan Sararer ise bonservisinde ki 300 bin euro fark için alınmıyordu. Carlinhos için kulübü 2,5 milyon dolarda ısrar etmişti bizimkiler ise 2 milyona indirme pazarlıkları yaptılar. Aynı mevkiye alınna Telles e verilen bonservis ücreti ise 6,5 milyon euro. İşte bunun adı işbelmizlik filan değil düpedüz kötü niyettir hatta ihanettir ihanet. Bunu göremeyene ne derler bilirim ama burada söylemek ayıp kaçar.

Birileri ne sanıyor bilmiyorum ama bu kulübe hiç kimsenin cebinden çıkartıp da verdiği beş kuruş para yok. Bu kulübü yönetmek için kendi iradesiyle görev alan insanlara hiç kimse zorla ,yalvararak da görev vermedi. Bazıları anlamak istemese de bu kulübe bunları yapanlar kimilerinin duayen ,kimilerinin abi dediği meşhur liseci zihniyettir. G.Saray ın artık değil o lisenin bu ülkenin bile sınırlarına sığmadığını anlamak ve anlatmak lazım. Evet eğitim kurumundan doğmuş ve bununla gurur duyan bir camiayız. Ancak G.Saray artık bu ülkenin en büyük markası en ciddi kurumudur. Bir şeyler birilerinin elinden çıkacak diye G.Saray ı sabote etmek ben G.Saraylıyım diyen hiç kimseye yakışmaz. Dün Adnan Polat a yapmadıklarını bırakmayan bu insanlar bakalım bugün kendi kuklalarına hesap soracaklar mı ? Aysal mali kongre yapmadan mı ,aklanmadan mı kaçacak bu kulüpten. Sadece Hajroviç ten bile yenilen kazık 6 milyon eurodur. Satılan hisselerin ,ödenmeyip cezaya giren faizli vergilerin ,adını bile hatırlamadığımız ,hangi mevkilerde oynadıklarını bilmediğimiz oyunculara verilen milyonların hesabını vermeden kaçırılmamalıdır bu adam. Kaldı ki Ünal Aysal G.Saray ın başına gökten zembille indirilirken bir önceki kötü yönetim 2 senelik yoğun uğraşların ve harcanan yaklaşık 55 milyon doların neticesinde şirketleri birleştirmişti ki bu da Aysal yönetiminin son 15 senede her G.Saray yönetiminin altına girdiği yıllık 20 milyon dolarlık bir yükü hiç taşımamasını sağlamıştı. Yine kötü başkan Adnan Polat ın 60 milyon dolar ve 2 sene süren mahkemeler sonucunda başta AİG olmak üzere yabancı yatırımcılardan geri aldığı %22 lik G.Saray hissesi de Aysal ın elini çok rahatlatmıştı. Kaldı ki Ünal bey gelir gelmez sıcak para akışı için sattığı %5.5 hisse senedinden 29 milyon dolar gelir elde etmişti. G.Saray tarihinde bir ilk olan gerçekten ciddi gelir getiren Arena stadının kaymağını yemek de ne tesadüf aynı başkana denk geldi.

Bunlar birilerinin anlamadığı ,bir türlü kabul etmek istemediği ,görmezden geldiği gerçeklerdir. Ayrıca bir senede 2 kere şampiyon olmak zorunda bırakılan takımın temelini oluşturan Selçuk İnan ve Elmander transferleri de daha Ünal bey Belçika dan ülkemize teşrif etmeden evvel ön sözleşmeyle Adnan Polat tarafından yapılmıştır. Göreve geldiği gün ben futboldan anlamam demek erdemini gösteren bir şahsın 2 sene şampiyon olan bir kulübün futboldan sorumlu 3 tecrübeli ve işini bilen G.Saray sevdalısı yöneticiyi ve o şampiyon takımın mimarı hocasını tarihte hiç bir G.Saray başkanının tenezzül etmediği kirli oyunlarla yok eden bir kişiliksizliğe dönüşmesinden ibret alamayan sözde G.Saray lılar bu gün bir Beşiktaş teknik adamının bile alaylarına maruz kalan takımın mimarlarıdır. Onlar hala inanmaktadırlar ki G.Saray muhtaçtır ,G.Saray zavallıdır, Ünal Aysal ise yerli bir Abramoviç tir.Daha sözde taraftarı olduğu kulübün ne olduğunu ,gücünü ,amacını ,ilkelerini ,değerlerini bile kavrayamayan bu insanlar en az derin G.Saray ve Ünal Aysal kadar bu kulübe zarar veren unsurlardır.