G.Saray Türkiye midir orasını bilemem ama G.Saray ın ne olmadığını çok iyi biliyorum. Günümüz Türkiyesinde berbat bir bilgi kirliliği ve algı yanıltma senaryosu uygulanmakta. Hemen her branşta popülarist kültürün kirli yüzü kendini göstermiş durumda. İnsanları yanlış anlatmak ,olayları ters aksettirmek ,doğruları çarpıtmak ,bilgi kirliliği yaratmak çalınan minareye kılıf uydurmanın en geçerli yolu olarak uygulanmakta. Elbette bu gürültünün bu pusun içinde gerçekler de yalan olup çıkıveriyor. Masumu suçlu ,kirliyi temiz ,doğruyu yanlış yapıveriyorlar bir anda.

G.Saray ile ilgili en doğru tespiti yapan insan Adnan Polat tır aslında. Ancak onun vurguladığı gerçeklere nedense yazılı ve görsel medya hiç mi hiç ilgi göstermedi. Adnan başkan diyordu ki bir röportajında : "Eğer Aziz Yıldırım ın yaptıklarını ben yapmış olsaydım ,eğer şu 3 Temmuz sürecinde G.Saray ın adı geçmiş olsaydı beni Türk adaleti ,TFF ,UEFA ya filan bırakmadan G.Saray taraftarı ve camiası yok ederdi." 

Evet bu %100 doğru bir tespittir. Kanıtı da mevcuttur. Basketbol takımımız bir hazırlık maçında cezalı oyuncu oynattığı için TBF tarafından ceza alacakken G.Saray yönetimi savunma bile vermemiştir ceza kuruluna. Aksine hem kulüp hem de bu skandalın sorumluları ile ilgili küme düşürme dahil en ağır cezaların uygulanmasını istemiştir G.Saray yönetimi. Ayrıca kendi içersinde de gerek şubeden sorumlu yönetici gerek takımın hocası ve oyuncunun kulüple ilişkisi kesilmiştir. Çünkü G.Saray her organı her bireyi ile diğerlerinden farklıdır.

G.Saray için hedef her kulvarda başarıdır ,kazanmaktır ,şampiyonluktur. Ama bu başarı asla her ne pahasına olursa olsun kazanmak değildir. Hiç bir zaman kazanmak için her yol mübah olamaz G.Saray için. Bizi diğerlerinden ayıran en büyük fark bizim prensiplerimiz olmasıdır. Çünkü biz kaybederken de büyümeyi biliriz. Bakın ben 1970 de doğdum. Takım ben 3 yaşına gelene kadar hep şampiyon olmuş da ben hiç bilmem o günleri. Ancak spor ateşinin kanıma girmeye başladığı dönemlerde öyle babadan ,amcadan filan da değil ,gönlüm sarı kırmızıya kaydı. İşte o dönemlerde Beşiktaş lı ve özellikle de Fenerli arkadaşların şampiyonluk göremememizle ilgili alaylarını çekip durduk. Ama harçlıklardan biriktirip her maç açıkta yerimizi almaktan da geri durmadık hiç. İlk şampiyonluğu lise yıllarımda gördüm ,sonra daha nicelerini. Yaşımız olmuş 44 ,hala şampiyonluk görmeseydim yine de en büyük değil tek büyük G.Saray derdim. Bu sevdanın bir parçası olmak yeter bir G.Saray lıya.

Bakın arkadaşlar Fener şike yaptı. Dünya alem bunu gördü ,öğrendi ,kabul etti. UEFA ceza verdi ,kaç senedir Avrupa ya almıyorlar adamları. Uluslararası mahkemeler tüm incelemeler sonucunda şikeyi tescilledi. Ama bizim TFF ,spor bakanlığı ve hükümet şikeyi suç kapsamına koyamadılar ,ceza vermeye yürekleri yetmedi. Hatta bunun için tüm Türk futbolunun gerekirse 5 sene ceza almasını göze aldılar. Beşiktaş tarihine en büyük kara lekeyi çalan ,sahtekerlık suçu ile Beşiktaş ı Avrupa kupalarından mahrum eden Yıldırım Demirören bu ülkede futbolun başına patron oldu. Bu ülkede şikeden şaibeden bahis edildiği zaman bir hususa çok dikkat edin lütfen ,100. yılında kimler şampiyon yapılmış kimler buna tenezzül etmemiş ?

Birileri öyle bir algı yanıltma ,bilgi kirletme senaryosu uyguluyor ki geçtim şikecilerin taraftarını bizim saflar bile alet oluyor bu oyunlara. Adamlar şike yapmış ,teşvik vermiş ve yakalanmışlar. Vay efendim Anıtkabir e çıkmalar ,Silivri de çadır kurmalar filan ne panayır varsa bini bir para. Allahın şikecisi emek hırsızı sanırsınız vatan müdafaası yapan aslan. Medya da buna bir çanak tutmakta ki herşeyi ortaya çıkartan ,çuvallar dolusu belgeye ,delile sahip savcı bile kendinden şüpheye düşmüştür sanırım. 

Bu arada Beşiktaş kulübü de yıllardır en sevdiği rolü kapıyor bu senaryonun içinde. Kirliliğin içinde temiz kalmış ,hakkı yenmiş ,mahallenin fakir ama gururlu delikanlısı. Arkadaşlar bu memlekette şike denir denmez bizim 8-0 lık Ankaragücü maçını anlatırlar hep. Ben şahsen o maçtaydım ve şikenin "ş" si bile yoktu o maçta. Zaten o sene o Ankara ya Beşiktaş ve Fener de Ankara da 6 şar tane atmıştı. Ayrıca eğer 8 atmak şike ise Barcelona ve Real her sene 5-6 defa şike yapıyorlar yıllardır. Ama birileri nedense Beşiktaş ın 100. yıl şampiyonluğunda en kritik maçlarında ne tesadüftür ki sürekli görev alan hakem Kuddusi Müftüoğlunun yaptıklarını görmezden gelmekle kalmayıp unutturmak ,hatırlatmamak için elinden geleni yapıyor. Bu hakem ASY de G.Saray ın 3 puanını çalıp Beşiktaş a hediye etmedi mi ? Aynı hakem İnönü de Altay ı doğrayıp Beşiktaş a 3 puan hediye etmekle kalmadı Altay ın da bir daha belini doğrultamamasına sebep olmadı mı ? Daha sonra ki yıllarda bu hakemin Beşiktaş tarafından istenmeyen hakem ilan edilmesi de sanırım ilahi adalettir. Aynı Beşiktaş la Olimpiyat stadında oynadığımız Ali Aydın patentli ve bu hakemin son maçı olan karşılaşma da hala gözümün önünde bir ibret tablosudur. Bir de şu sportmen ,tertemiz Beşiktaş ın o naif ,namus abidesi duruşunu Bursa lı arkadaşlara sorun bakalım ne diyecekler.

Fener in şaibesi şikesi zaten bu günün konusu değildir. Benim çocukluğumdan beri bu adamların ülke sporuna kattıklarının haddi hesabı yoktur zaten. Kendi tesislerinde kendi kaptanını döven kim ? Silah zoruyla futbolcu kaçırması ile nam yapan Türk kulübü kim ? Başkanı tarafından hakem odası basan kulüp kim ? Şike den ceza alarak UEFA müsabakalarına alınmayan kulüp kim ? Taraftarının saha basmaktan ,benzin istasyonu yakmaktan ,polis arabasına saldırıp darp etmekten ,mağaza yakıp gasp etmeye kadar her türlü adi ve şiddet suçuna karıştığı kulüp kim ? Dün Antalya da Aykut un eliyle alıp attığı golden ,Karabük te Bülent Yıldırım ın Lugano yu atmamak için görmezden geldiği faule kadar her kupasında her şampiyonluğunda şaibesi ,lekesi olan tek büyüktür !!! F.Bahçe. Ancak ne kadar ilginçtir ki Türk medyası nedense bazı şeyleri ne görür ne duyar ne de yazar.

G.Saray eğer böyle bir tarihe ,böyle bir büyüklüğe sahip olacaksa ne büyük olsun ne büyük kalsın. G.Saray ı bu adamlarla aynı kefeye koyanın da iyi niyetini bana hiç kimse anlatmasın. Çünkü birileri yenilrken de büyük olunabileceğini ,şampiyon olmadan da büyük kalınabileceğini artık anlamak zorunda. Kimse beni şikeciyle ,sahtekarla aynı kefeye koyamaz. Şimdi rahmetli Süleyman Seba nın arkasına saklananlar dün bu büyük sportmene küfür etmeleri için bedava bilet dağıtan şarlatanlar değil mi ? Geçmişte ki G.Saray - Fener dostluğunu anlatan ikiyüzlüler  yıllar evvel G.Saray ın şampiyonluğunu çalmak için maçtan çekilerek 3-0 hükmen mağlubiyeti kabullenerek Modaspor u averajla şampiyon yapmak girişimlerini niye anlatmazlar. Ezeli rakip belki ama ebedi dostluk filan laf-ı güzaf ,palavra ,ütopya. Madem birileri Türk futbolunu ve Türk sporunu bu kadar düşünüyor ve önemsiyor o zaman bizahmet önce gerçekleri görsünler ,bilsinler ve kabul etsinler. Ölen her köre badem gözlü diye diye milleti geçmişten bihaber nostalji delisi etmenin alemi yok. 

Türk futbolu batmış ,bitmiş ,yok olmuş. Karalar bağlıyorlar nedense. Türk futbolu tarihinin hangi döneminde bundan daha iyi duruma geldi ki ? Hangi dönem istikrarlı bir şekilde büyüdü ve gelişti de şimdi geriliyor ? Yalanla dolanla olmuyor bu işler. 2002 de tek Avrupa ülkesi ile oynamadan sadece Çin ,Senegal ,Japonya ve G.Kore yi yenerek ,Kosta Rika ile berabere kalarak ve Brezilya ya 2 kere yenilerek 3. oluyorsun sonra 2004 yoksun ,2006 yoksun. 2008 de son dakikalara damga vurarak yarı final oynadık sonra 2010 da yoksun ,2012 de yoksun ,2014 de yoksun 2016 da şimdiden hayale yakın.Gelelim kulüp takımlarına. G.Saray bir hayali gerçekleştirdi ki o dönem için bu hayalin hayalini bile kuran yoktu belki de. O güne kadar zaten hiç yokuz ve o günden sonra yine yokuz. Oysa kulüp takımlarımız her sene çok ciddi bütçeli kadrolar kurarlarken genelde elendikleri takımlar yarı hatta çeyrek bütçelerine kurulmuş oluyorlar. 

Ülke de futbolu öyle bir yönetiyorlar ki bu günümüze şükür demek lazım. İtalyanlar defalarca Avrupa kupası kazanmış Juventus u ,Fransızlar Marsilya yı şikeden küme düşürüyor ve en az 2 sene de çıkamamasını sağlıyorlar.En ufak şaibede İnter ,Milan gibi kulüpler eksi 15-20 puana geriliyor. Beğenmediğimiz Yunanistan şike yapan kulübü 3 lig birden indirip amatöre atıyor. İngilizler ,İspanyollar ,Almanlar ,İtalyanlar en önemli kulüplerinde 16 17 yaşında yetenekli gençlere formayı vermekten hiç çekinmezken biz hala 22-23 yaşında adamlara genç futbolcu muamelesi yapmaktayız. Mesela İlkay Gündoğan ya da Marco Reus hatta Bursalı Ozan Tufan G.Saray forması giyselerdi hala "umut vaad eden genç oyuncu" statüsünde olacaklardı .Ya da Hakan Çalhanoğlu , Draxler Fener de ,Emre Can ,Vilshere Beşiktaş ta bu statüde oynayıp senede 2-3 maç o da 60. dk. dan sonra forma giyeceklerdi. Ne adalet olacak ,ne düzen ,ne altyapı ,ne bilimsel çalışma sonra günah keçisi ya hocalar ya futbolcular  hiç biri yemezse taraftar. 

Bu ülkeye dışarıdan hoca ve futbolcu yerine federasyon ve kulüp yöneticisi transfer etsek inanın bana bu ülke önümüzde ki 10 sene içinde çok farklı noktalara gelir. Statlarda şiddet ve küfür var diye taraftarı tribünden kopartan zihniyetin yönettiği futboldan ancak bu kadarı oluyor. Birilerine şirin gözükmek adına adalete tecavüz edenin yönetimini neticesi bu ise şaşırmamak lazım sanırım. Kirliyi temizden ,masumu suçludan ,haklıyı haksızdan ayırmazsan bundan fazlasını beklemek hayal bile olamaz. Komşunun tavuğu sana kaz görünüyor ise sadece başka kümesleri zengin eder kendi kümesini de rezil edersin.

Elbette son söz de G.Saray taraftarına. Dün omuzlarına aldığın ,kahraman yaptığın adamlarına ,evlatlarına bu denli kolay sırtını dönüyorsan bil ki sırtını döndüğün Selçuk ,Burak değildir. Sen G.Saray ın geçmişine ,geleceğine ,örfüne ,adetine ,prensibine ,değerlerine arkanı dönmektesin. Biz neden farklıyız biliyor musun sahiden ? Çünkü biz de vefa bir semt adı değildir. Çünkü biz sevinmek için sevenlerden olmadık hiç. Sabri ile aklınca dalga geçen ,küfür eden ,hakaret eden sahte G.Saray lıya tepki koymayan da ondan fazla değildir asla. Çünkü G.Saray ın geleceğini emanet edeceği evlatları Sabri lerin ,Selçuk ların ,Arda ların ,ayak izlerini takip ediyorlar. Tıpkı onların Hakan ların ,Hagi lerin ,Metin lerin ,Baba Gündüz lerin izlerini takip ettikleri gibi. Unutmayalım arkadaşlar biz sadece taraftarız ,hem de iyi günüde de kötü günde de sevgisini sonuna kadar bu kutsal formaya hizmet edene hesapsız kitapsız verecek kadar büyük taraftar.