Alınan bir maç nasıl verilirin cevabını verdi sevgili Hamza hocam. Bu saatten sonra canın sağolsun demekten başka ne gelir elden ? Çok yoğun günler yaşıyoruz şu aralar ,nefes almaya vakit kalmamış. Sahada oynanan oyunları gözleriyle izlemeyenlerden geçilmiyor ortalık. Ama bari sen yapmasaydın be Hamzaoğlu.

Maç bitti ,cebimizdeki 2 puan uçup gitti. Hoca tam da beklediğim gibi bu kaybın tüm sorumluluğunu üzerine alıp herkesten özür diledi. Ama ben de bunu anlamıyorum bir türlü. Tamam biz de apaçık gördük tek suçlu ,tek sorumlu sensin bu kayıpta. Suçunu kabullenmek de güzel bir erdem. Ancak bu kaybın bedelini "ben suçluyum ,sorumluluk benim" diyerek ödeyebilir misin ? Şimdi neresinden baksan maç başına 25 bin lira filan kazanıyorsun G.Saray dan. Çıkacaksın ,madem ki suçunu kabul ettin ,ücretinden fedakarlık edeceksin. O zaman bir anlamı olur. Bu Hamza hoca için değil ,başarısız olan ,hata yapan tüm profesyoneller için geçerlidir. 

Prandelli çıktı ,suç benim dedi ,daha evvel Mancini. Ama hem sorumluluk üstlendiler ,hem suçu kabullendiler hem de milyonlarca lirayı ceplerine indirdiler. Ne anladım ben bu işten ? 

Geçen hafta takım kötü oynamadı. Baskın görünen Fener olduğu halde maçın tartışmasız yıldızı da Volkan Demirel di. Bir kalecinin belki tüm kariyeri boyunca yapacağı ,ölene kadar da çocuklarına anlatacağı 5-6 efsane kurtarışın 3 tanesini tek 90 dk. ya sığdırdı. Muslera ise 1 mükemmel kurtarışına rağmen ancak çok sıradan bir kalecinin yiyeceği türden bir gol yiyerek derbyi kaybettirdi bize. Şimdi bunun nesini kabul etmiyor bazıları ,nesine itiraz ediyorlar hala ? Anlamıyorum seyrettiklerini mi anlatıyorlar yoksa görmek istediklerini mi ? Gerçi artık bunlara alıştım şahsen ,beni hiç şaşırtmıyor. O Fener maçında Hamza hocaya niye salladılar bilemiyorum. Eğer Volkan normal bir insanın harekat bile edemeyeceği topları çıkartmamış olsaydı o maç için Hamza hocaya ne diyeceklerdi acaba ?

Ancak bu Başakşehir maçı gerçek bir teknik adam katliamıdır. Hocanın maç sonu sorumluluk alması ,tüm suçu üstlenmesi ,hem futbolcularından hem de taraftardan özür dilemesi yetersizdir ama doğrudur. Bu alkışlanacak bir erdem filan değildir çünkü işin aslı tam da budur. Ancak hoca daha sonra olayı biraz açarak maç içi gördüklerini ,düşündüklerini anlatınca onun da ne seyrettiğini anlayamadım doğrusu. Diyor ki Hamza hocamız "Kupa maçında soru işareti bırakan Dzemaili ye geçen hafta istediğim halde şans veremedim ,bu sefer denemek istedim. O dk. ya kadar kötü oynayan Yasin tam iyi bir şeyler yapmaya başlamışken çıkartmak zorunda kaldım." Etme eyleme hoca ,Kupa maçı dediğin 2. lig takımıydı. Gurup maçında Trabzondan 9 yiyen bir takımdı.  Ayrıca hadi Dzemaili yi görmek istedin ,Yasin e kötü diyorsun da sen Sneijder i ,Bruma yı iyi mi gördün ? Sahi Hamza hocam sen ne seyir ettin acaba ? Sneijder den vaz geçememeni anlarım. Ama şu Bruma ya verilen şansın çeyreğini de Sinan Gümüş e vermeyi denesen olmaz mı ? Emre Çolak tan nasıl bu kadar rahat vazgeçiyorsun acaba ? Kusura bakmayın ama şu ölü Pandev bile sadece kariyeriyle bu Bruma dan çok daha fazla şansı hak eder.

Bakınız arkadaşlar ,futbola o denli gömülmüşüz ki bu aralar şerefin ,onurun ,G.Saray duruşunun ,G.Saray ruhunun ne olduğunu ispatlayan basket takımımız hak ettiği saygıyı ,övgüyü ,ilgiyi maalesef göremiyor bizlerden. Belki de şu sıralar Avrupanın en güçlü ,en formda takımı olan Fener i sadece 7 kişiyle yenen takım bu defa da Beşiktaş ı deplasmanda sadece 8 oyuncuyla yendi. Hem de bu 8 oyuncudan Kerem Gönlüm henüz ilk devre hastaneye kaldırılıp maçı bırakmak zorunda kalırken elde kalan tek uzun Patrick Young da son periyotta 5 faulle dışarda kaldı. Yani neredeyse maçı 7 ,son çeyreği ise 6 oyuncuyla oynadık. Ender ise sakat sakat oynadı tüm maç. CSK gibi Avrupanın en iyi kadrosunu deplasmanda yenerek gelen Fener bize boyun eğdikten sonra Olympiakos gibi Eurolig in favori takımını da deplasmanda devirdi. Bu çocuklar bana neden G.Saray a aşık olduğumu ,neden bu renklere taptığımı tekrar hatırlattılar. Daha dün borçtan harçtan neredeyse iflasını açıklayacak olan ,feda filan diyerek dilenme mertebesine inen ,ağlama duvarı Beşiktaş bile karşımızda 10 kişilik bir rotasyonla ,büyük bölümü de 5 yabancılı bir kadroyla oynadı. İşte Ünal Aysal efendinin bu kulübü getirdiği durum. 

Şimdi tekrar dönelim şu futbola. Ünal Aysal aklıma gelince Adolf Hitler i düşünen Yahudi gibi hissediyorum. Arkadaş bir kulübe açık açık ,net bir şekilde ancak bu kadar ihanet edilir. Eboue ve Sabri gibi 2 oyuncuyu kadro dışı bırak git Veysel ve Tarık diye 2 oyuncuya 7 milyon euro bonservis öde. Git Engin i ,Amrabat ı,Riera yı ,Dany i ,yok say. Burdisso ,Ontivero ,Hajroviç ,Dzemaili ,Pandev gibi adamlara milyonlarca euro para ver. Fatih Terim gibi bir hocayı yalanlarla ,iftiralarla ,Bizans oyunlarıyla yok et ve ona 4-5 senede vereceğin parayı Mancini ve Prandelli ye 1.5 senede peşkeş çek. Elbette bütün bu rezillikleri yaparken hem paf takımına yolladığın hem de kiralık olarak gönderdiğin Engin ,Sabri ,Eboue ,Gökhan ,Yiğit ,Sercan ,Amrabat ,Ontivero ,Dany gibi oyuncularında ücretlerini takır takır G.Saray ın kasasından öde. Bakınız arkadaşlar ,Ünal Aysal Telles için 11 milyon euro bonservis ödedi ,Riera nın sözleşmesini feshetmek için de 2.5 milyon euro. Telles in yıllık garanti ücreti 2.6 milyon euro. Oysa Fatih Terim in ısrarla istediği Carlinhos un boservisi 2.2 milyon dolar ,oyuncunun itediği yıllık ücret ise 1.6 milyon dolardı. Fatih Terim in oturttuğu ve tüm kupalara ambargo koyan ,her rakibe her sahada futbol dersi veren kadrosuna istemediği halde alınarak kulübe 40 küsur milyon euro maliyet getiren çilekleri anlatmıyorum bile. Şimdi nedenini hiç anlamadığım Fatih Terim nefretleri yüzünden Ünal Aysal hainine methiyeler düzen sözde G.Saray taraftarı özde Fenerliden ,Beşiktaşlıdan daha tehlikeli G.Saray düşmanları zil takıp oynuyorlardır sanırım. Bakın Ünal efendi kaçtı gitii. Sporculara ,hocalara ,çalışanlara aylarca beş kuruş ödemeden hem de. Ne kadar acıdır ki sadece şu Hajroviç ten yediğimiz kazığın parası bile basketbol takımına bu sene ligde şampiyonluğu ,Eurolig de ise en az finalfour u getirebilirdi. 

Başakşehir maçı maalesef %100 hoca hatasıdır. Her ne olursa olsun ,kim oynarsa oynasın 2-0 dan G.Saray puan kaybetmemelidir ,burası doğru. Ama hocada bir maçı bu kadar kötü analiz edemez ,elinde ki kadroyu bu kadar kötü tanıyamaz. Ancak Fener maçı için Hamza hocaya yapılan eleştirileri asla kabul etmiyorum. Ben asla skoru yorumlamadım. Yani mesela biz o son golü yemeseydik yine burada Hamza hocayı en ağır şekilde eleştirirdim. Ama Volkan o insanüstü 3 kurtarışı yapmasaydı hocayı tefe koyanlar methiyeler düzeceklerdi. Bakınız ,Fatih Terim Feneri her maçında ezdi geçti. Arena da 2-1 yenildik ,maçın hakkı en az 5-6 farktı ,Arena da 3-1 yendik ,skor daha 20. dk. da 7-8 olurdu ,maç ise düzine. Kadıköy de 2-0 dan 2-2 ye gelen maçta Fener tam 70 dk. top görmedi. Dengeli geçen 2 maç ise 0-0 lık korkak süper final maçı ile şampiyon olarak gittiğimiz Cüneyt Çakır imzalı 2-1 lik mağlubiyetimizdi. Süper kupa da 10 kişi ile ders verdik Erzurum da. Top göstermeden uzatmaya gidip orada aldık bir kupayıda. Fatih Terim i ve G.Saray ı eleştirdi birileri. Sonra Mancini ve Prandelli ile futbol olarak yenildiğimiz maçlar oynadık ama Arena da kötünün kötüsü olan kazandı Sneijder ile. Kadıköy de ise kaleye tek şut çekemeden maç kaybettik. Şimdi Hamza hoca ile yine topu70 dk. Fener e bıraktık. Ama ciddi gol tehlikelerini yaratan bizdik bu sefer. Birileri bir türlü hiç bir şeyi beğenmiyor ama. Arkadaş Fatih Terim i beğenmediniz ,Mancini yi ,Prandelli yi beğenmediniz ,Hamza hocayı da beğenmediniz ,ne istiyorsunuz sahi siz ?