27
2015
Bak arkadaş öyle Mourinho yum ,Beckembauer im ,Fatih Terim im filan demiyorum. Futbolun prefesörüyüm ,bu işi benden iyi bilen yok diye bir iddiam asla yok. Çapımıda iyi bilirim haddimide. Hele G.Saray ahlakını ,terbiyesini çok çok iyi bilirim. İyi bildiğim bir şey de futbolu da ,futbolcuyu da ,adamlığı da Dursun Özbek ve Mustafa Denizli den fersah fersah iyi bildiğimdir.
Dursun Özbek in G.Saray başkanlığında ustası Duygun Yarsuvat ın değil yoldaşı ,Ünal Aysal ın izinde yürüdüğü için önce doğruluğu ,dürüstlüğü ,adamlığı sorgulanmalıdır. Eğer bir G.Saray başkanı ben hocanın arkasındayım ,ben burada bu görevin başında olduğum sürece bu hocayla çalışacağım dedikten sadece 2-3 gün sonra o hoca G.Saraydan kovuluyor ise o başkanın şerefinden de kişiliğinden de şüphe ederim. Adama demezler mi "başkan hoca gitti ,sen ne yapıyorsun burada ?" diye. Zaten kulübü yakından tanıyıp takip eden herkes Dursun başkan ve yönetiminin hocasının arkasında olmak yerine arkasına saklandıklarını ,kendilerine siper ettiklerini ,günah keçisi olarak kurtların önüne atıp kendilerini kurtardıklarını iyi biliyorlar.
Mustafa Denizli futboldan anlamayan ,hazıra konan ama son derece ilginç bir şekilde "ballı" bir adamdır. Hiç hak etmediği yerlere getiren bir baldır bu. İyi futbolcuydu ama hep kötü hoca olmuştur. Zayıf kişiliği ve olmayan futbol bilgisini snop tavırları ile gizleyen bir futbol cahilidir. Eğer Jupp Derrwall gibi bir futbol dehasının arkasında olmasa asla böyle hayal bile edemediği bir kariyerin sahibi de olamazdı. Zaten açık ve net söylüyorum ki kendisi asla G.Saray ı şampiyon filan yapmadı. Derwall in kurduğu kadroyu sahaya çıkartırken Derwall futbol direktörü olarak hem Mustafa nın hem de takımın başındaydı. Tıpkı Feldkamp ın Hollman ın başında olması gibi. Oysa Mustafa Denizli yıllar sonra bu küçük nüansı yok sayarak 3 büyüğü şampiyon yapan tek teknik adam rütbesine hiç itiraz etmeden ,gerçeği söylemeden sahip çıkma kişiliksizliğini göstermiştir. Zaten Derwall gittikten sonra da başarısızlık sonucu kovulmuştur G.Saray dan.
Arkadaş Mustafa Denizli öylesi bir futbol zekası fukarası ,oyuncu değerlendirme fakiri ,maç okuma becerisi yoksunu bir kişidir ki gittiği her yerde taraftarlar kanser olur. Ben yanılmıyorsam 90 ların başında sinirden ağlayarak "bu adamı ne olur Fener in ,Beşiktaş ın başında göreyim " diye dua ediyordum. Kardeşim sen elinde ki en iyi hatta elle tutulur tek orjinal stoperini ne diye orta sahada yok edersin ? Arkadaş Sneijder in yokluğunda Emre yi oynatsan anlarım ama oynayacak adam bu kadroda Bilal Kısa dır. Kalkıp orada Chedjou ile Rodriguez i kullanırsan bu takım ne 2 pas yapabilir ne pozisyona girebilir ne de rakibi karşılayabilir. Böyle bir orta saha kurgusu içinde Selçuk da yok olur takım da. Zaten bu Rodriguez i seyredip alana bir daha futbol maçı seyretmeyi yasaklamak lazım. Şayet adam futbolcu filan değil ama ne güzel para kazanıyor. Memlekette geçim sıkıntısı çeken o kadar genç var ,alın bu adamın yerine koyun bari işsizliğe bir faydanız olsun. Ama Mustafa efendi ısrarla bu adamı oynatıyor ki Emre nin ,Bilal in yerinde olsam dakika durmam.
Mustafa efendi bekte ki probleme Tarık ile çare bulmuş. Eğer bu Tarık şu beğenilmeyen Sabri ye yedek bile olsa itiraz ederim. En kötü Sabri nin sol ayak parmaklarından 3 Tarık çıkar kalan parçalardan da 2 Veysel. Elbette bunları yapmasının ana sebebi futboldan ve futbolcudan anlamamasının yanında bir de fark yaratcak beyzade. Ne de olsa Mancini nin ,Prandelli nin ,Hamza nın bilemediğini ,göremediğini görecek deha Mustafa da mevcut.
Arkadaşlar böyle bir futbol fukarası ile yaşanacak her başarı ,Sneijder in ,Podolski nin şapkadan tavşan çıkartması ile Muslera nın insanüstü performansları ile arada da Selçuk ,Burak ,Bilal ,Olcan ,gibi oyuncuların kendi performanslarını üstüne çıkmasıyla mümkün olabilir. Tıpkı zamanında Prekazi nin ,Uğur un ,Tanju nun ve mutlaka her maç Simoviç in sırtna bindiği gibi. O zamanlar bile Derwall hocanın iskelet kadrosu haricinde sürekli seçim yanlışına düşerdi.