Biz G.Saray kültürüyle ,G.Saray terbiyesiyle büyümüş ,bunu kendimize yaşam felsefesi olarak almış insanlarız. Bizim için hayat sarı ve kırmızıdır ,asla başka renk görmez gözümüz. Bu sebepten dolayı kişilik olarak saygı duymasam da ,yaptığın her işe muhalefet olsam da bulunduğunuz makama saygımdan dolayı size "sayın" olarak hitap edeceğim.

 Sayın Dursun Özbek ,siz G.Saray a başkan olmak zorunda mıydınız ? Sayın Özbek G.Saray başkanı olmanız için kafanıza silah mı dayayan oldu ? Sayın Özbek ,bir spor kulübü bu kadar kötü ,bu kadar basiretsiz ,bu kadar beceriksiz idare edilebilir mi ? Sayın Özbek , hayatını G.Saray a adamış ,G.Saray ile yatan ,G.Saray ile kalkan ,rüyasında bile G.Saray ı gören milyonlarca insana bu kadar acı yaşatmaya ne hakkınız var ?

Sayın Dursun Özbek ,devraldığınız G.Saray ın çok ciddi mali problemleri olduğunu ,Uefa ya tutulması imkansız sözler verildiğini ,ceza almadan bu süreci atlatmanın neredeyse imkansız olduğunu ve bu durumda sizin hiç bir sorumluluğunuz olmadığını biliyor ve kabul ediyoruz. Ancak sizin yaptığınız işlere de hiç bir şekilde akıl mantık ermiyor. Sonuçta G.Saray ın elinde sezonu 3 kupa ile tamamlamış bir kadro vardı. Sayın Duygun Yarsuvat başkandan bu takımın başarılı olması için paradan ,transferden çok daha önemli şeyler oduğunu öğrenemediniz mi ? Hiç kimsenin en ufak şans vermediği ,herkesin yerden yere vurduğu takıma tek transfer dahi yapmadan 3 kupa aldıran yönetimin bizzat içinde olup ,anlayamadınız mı ?

Evet kadroda defolar vardı ,evet çok iyi ,çok baskılı bir futbol oynamadık. Ancak birlik olmayı ,takım olmayı öğrenmiştik. Herkes takım için koşuyor ,takım için savaşıyor ,her maç bir şekilde birileri çıkıp tüm eksiklere rağmen 3 puanı yazdırmayı başarıyordu. Ancak siz çıkıp hiç yoktan hocayı yok edene kadar sürdü bu birliktelik. Sonra yaşananları hepimiz biliyoruz. Siz kendinizi kurtarmak için ,taraftar baskısından ,medya eleştirisinden yara almamak için Hamza hocanın arkasına gizlendiniz sonra da onu aç kurtlara yem ettiniz. Bu bir G.Saray başkanına asla ve asla yakışmayan bir tutumdu.

Sezon başında eldeki imkanlar dahilinde yapılan yetersiz transferi anlamak mümkün. Kalmak istemeyen oyuncuları göndermenizi de anladık. Ancak Groskreutz transferinde yapılana hata demek hiç içimden gelmiyor. Her kuruşun hesabını yap sonra 6 ay oynatamayacağın adama bir ton para öde. Ayrıca takımın yeni sezon planlamasında Şampiyonlar ligi için değil lig için dizayn edildiği da son derece açık. Kalkıp bunu suçunu hocaya yükleyip ,bunu bahane edip hocayı kovmak bir G.Saray başkanına hiç yakışmadı. Tıpkı seçimde sanki kulübün içinde bulunduğu durumu bilmiyormuş gibi olmayacak transfer sözleri vermeniz ,taraftara olmayacak rüyalar gördürdüğünüz gibi. Akıl var mantık var ,siz alacaksınız da takımın hocası ,iyi ,kariyerli ,fark yaratacak oyunculara hayır diyecek. Yok öyle palavra.

Sayın başkan hadi her şeyi kabul edelim de bari sezon başında kurulan kadroları muhafaza etmeyi ,korumayı ,hedefe kilitlemeyi başarsaydınız. Kalktınız onun bunun dolmuşuna binip takımda en az sorun yaratan yerlere adam aldınız ,alternatifi olmayan ,hem nitelik hem nicelik bakımından eksik bölgeleri daha da imkansızlaştırdınız. Bu nasıl bir yönetim anlayışı olabilir acaba ? Demiyorum ki Linnes ,Donk yanlış transferlerdir. Ancak Linnes asla olmazsa olmaz ,elzem bir transfer değildi. Donk ise nedense Kasımpaşa da oynarken Türkiye nin Yaya Toure si dediğim ,izlemekten zevk aldığım adamın ayak başparmağı kadar bile top oynamıyor. Bunu araştırıp ,sorunu çözmek de bizim değil sizin işiniz sanırım.

Ancak asıl problem şu ki ilk devre izlediğimiz takımda en çok aksayan taraf hücum hattıydı. Aslında aksamadan ziyade yetersiz ,zayıf olarak da adlandırılabilirdi bu durum. Oysa siz kalktınız  bir sağ beke birde defans ve defansif orta sahaya takviye yaptınız. Transfer dönemi kapandıktan sonra da hücumda ki tek kozunuzu ,kadroda alternatifi olmayan tek ismi Çin e sattınız. Elbette ki az biraz futbol bilen herkesin anladığı gibi takımda ki diğer oyuncularda şu gerçeği anladılar ki yönetimin ne lig de ne Avrupa da hiç bir umudu ,beklentisi yoktu. Yani aslında siz Burak ı sattığınızda sadece bir oyuncuyu değil Selçuk un ,Sneijder in ,Muslera nın ,Chedjou nun ,Podolski nin ,tüm takımın inancını da sattınız.

Sayın Dursun Özbek başkan ,3 kupalı ,4 yıldızlı futbol takımının bu kadar kısa sürede içine etmeyi nasıl başardığınızı anlayamadık. Yetmedi basketbol takımını da en zor süreçte uzun sıkıntısına sokmayı becerdiniz. Kalkıyor 5 numaranı Barcelona ya satıyorsun sonra hem lig hem Avrupa da en zorlu Eurolig takımlarına karşı bir tek uzunla oynamaya mecbur kalıyorsun. Sayın başkan artık ciddi ciddi düşünüyorum siz bu işleri bile bile ,inadınıza mı yapıyorsunuz ? Anladık maddi zorluklar var ,imkansızlıklar var. Ancak bu durumda külüp yöneten tek başkan siz değilsiniz. Olmuşlar bozmak yerine olmayanlara çözüm aramayı neden düşünmezsiniz acaba ?