25
2016
Bu günlerde sitenin modası G.Saray ı kurtarmak. Elbette herkesin fikirleri ,düşünceleri var. Ama lafla peynir gemisi de yürümüyor işte. Söz bitip sıra icraata geldiğinde ne yapıldığına bakalım mı ? Elbette Ünal Aysal yalancıydı ,iftiracıydı ,işi filan bilmiyor daha da vahimi bildiğini sanıyordu. Kişiliksizdi ,karaktersizdi ,beceriksizdi ,kariyersizdi. Hak etmeden tepeden inmişti. Elbette Dursun Özbek de beceriksiz ,basiretsiz ,tecrübesiz ,güvenilmez ve korkak bir profil. Zayıf ,sinmiş ,ezik bir kişilik. Ancak G.Saray ı bu ne idüğü belirsiz tiplere peşkeş çeken liseci zihniyetin kulüp üzerinde ki ağırlığı ,hegamonyası ,kalkmadan Dursun Özbek gitse ne olur gitmese ne ? Gider Özbek gelir Aysal ya da bizim ağır abilerin ,duayenlerin genel kurulda ki kişiliksiz kuklalarına işaret ettikler daha beterleri.
G.Saray lisenin oyuncağı mıdır yoksa 25 milyondan fazla taraftarı olan Dünyanın en büyük spor kulüplerinden birisi midir ? İşte G.Saray ın ileride ki yol haritası bu sorunun cevabına bağlıdır. Liseci zihniyet dediğimiz sahiplenmeci ,muhafazakar düşünce kulüp gerekirse ligden düşsün ,küçülsün ama bu lisenin malı olarak kalsın diyor. Kendi içersinden olmayan G.Saray lıların yönetimde ki başarılarına bile tahammülleri olmuyor. Taraftar ise zaman zaman bu lobicilerin çirkin oyunlarına alet olup içlerinden çıkmış ,G.Saray a sevgiden başka hiç bir bağları olmayan ,karşılık beklemeyen insanlara sırtını dönüyor.
Bakın arkadaşlar G.Saray ın içinden çıktığı köklü ,büyük eğitim yuvası her G.Saray lı için bir gurur kaynağıdır. Bir övünç meselesidir. Bir farktır ,bir ayrıcalıktır. Ancak G.Saray taraftarının G.Saray eğitim kurumları için beslediği dostane duygular maalesef G.Saray eğitim kurumlarına mensup olan beyzadeler tarafından G.Saray taraftarı için beslenmiyor. Kendilerini G.Saray ın sahibi olarak görüyor aksi durumda "bizim değilse hiç olmasın" düşüncesini güdüyorlar. Ancak bir de dünyanın gerçekleri var ki onların hayallerine hiç ama hiç uymuyor. Mesela G.Saray ın tüm öğrencileri ,mezunları ,mensupları toplansalar Arena da bir kale arkasını zor doldururlar. Her biri düzenli Storlardan alış veriş yapsalar mağazalar personel maaşlarını bile ödeyemez. Peşinden bu kadar küçük bir kitleyi sürükleyen kulübe kim sponsor olur ,kim reklam verir ,kim yatırım yapar ,ürün çıkartır ,havuz geliri mesela bir Gençlerbirliği kadar olur mu orasını da siz düşünün. Ancak şu kadarını söyleyeyim ki bu gün ki basketbol şubesini bile finanse edemezler.
Ben G.Saray aşkına daha 3-4 yaşlarında kapılmış bir arkadaşınızım. Rahmetli babam iyi bir Beşiktaş taraftarıydı. Ancak ben gördüğüm anda sarı kırmızının cazibesine kapıldım. Kabataş Erkek Lisesinde okudum ,10-15 kişi tüm okula kafa tuttuk. Beşiktaş lı olmayanın 80 lerde Kabataş ta okuması zor işti. Fener liler denize atılırken biz gereken cevabı veriyorduk. Kupa maçlarına da bir şekilde kaçıyor ve Beşiktaşlılardan bile saygı görüyorduk. Oysa G.Saray lisesinde okuyan ve bu gün de ülkemizin önde gelen basketbol hakemlerinden birisi olan çocukluk arkadaşım ,ailece Fener taraftarı olmasının yanında sıkı bir G.Saray düşmanıydı. Buna rağmen formanın peşinden neredeyse bütün Türkiye yi ,Viyana dan ,Monaco ya ,Amsterdam dan Bükreş e Avrupanın yarısını dolaşan ,maçlara sabahlayan benden G.Saray a kongre üyesi olmak için neredeyse anamın nikahını isteyenler ,koyu Fener taraftarı ve azılı G.Saray düşmanı arkadaşımı istemediği halde otomatikman üye yapıyorlar. Bu da yetmiyor benim ödeyeceğim aidatın neredeyse 10 da 1 ini alıyorlar.
G,Saray mevcut olan saçma sapan ,çağ dışı tüzüğüyle asla düze çıkamaz. Asla potansiyeline erişemez. Bu tüzükle Adnan Polat gibi iş yapan insanlar harcanıp yok edilirken Ünal Aysal ,Dursun Özbek gibi beceriksiz ,basiretsiz ,kişiliksiz insanlar kulübü rezil rüsva ederler. Şu bir gerçek ki G.Saray spor kulübü ,lisesinden doğmuş Ali Sami Yen lerin ,Yusuf Ziya Öniş lerin kulübüdür. Ancak G.Saray ın bu gün ki ülke devi ,dünya markası olmasında da en az bu isimler kadar hatta çok daha fazla Metin Oktay gibi ,Fatih Terim gibi lisenin kapısında geçmemiş G.Saraylıların payı vardır. Bu nu da Kıraç biraderler bile asla inkar edemez.
Fenerbahçe bir dönem gurupların kulübüydü. Herkes kendi menfaatine göre hareket ediyor ,kavga dövüş eksik olmuyordu. Aziz Yıldırım ile guruplar yok edilmese bile etkinlikleri çok azaldı. Ancak bu seferde kongre de Aziz Yıldırım ın bariz bir ağırlığı oldu. Eğer 1 milyon üye projesi sadece % 30-40 başarılı olursa gerçekten çok ciddi bir başarı elde ederler. Üç beş kişinin kişisel menfaatlerinin değil karşlıksız seven taraftarının kulübü olmak çok ciddi bir avantaj sağlar gerçekten. İşte biz de üç beş lisecinin dar görüşlü ,sahiplenici kafasından kurtulup taraftarının ,seveninin kulübü olursak bir daha böyle rezil dönemler yaşamayız. G.Saray ın geleceğe dair tek kurtuluş reçetesi budur.
Kimse kusura bakmasın ama G.Saray öyle şu hoca gitsin ,bu hoca gelsin ,şu futbolcular takımdan atılsın ,bu oyuncular transfer edilsin diye başarıya ulaşamaz. G.Saray öyle 11 değil 1111 futbolcunun daha fazla büyültüp ,küçülteceği bir camia değildir. Hiç kimse G.Saray dan büyük de değildir. Bu sebeple yok Sabri gitsin yok Hakan ,Selçuk gitsin . Serdar gelsin ,İbrahimoviç gelsin gibi şeyleri ciddiye dahi almıyorum. G.Saray eğer gerçekten karşılıksız seven G.Saraylılar tarafından yönetilsin o istenen oyunlar ve sonuçlar sadece G.Saray forması ve arması ile bile gelecektir.