29
2016
Bakın takım Adana dan 3 puanla eve dönüyor. Ancak beni 3 puan hariç sevindiren ,mutlu eden hiç bir şey yok bu maçta. Ben bu takımı da bu hocayı da çözemiyorum bir türlü. Asla ve asla skor yorumlamadım ,tabelaya gör fikir üretmedim. Bu takımın hali kelimenin tam anlamıyla içler acısı. Her kim bu maçtan 3 puan harici mutlu olduysa diyecek tek lafım olmaz. Bakın arkadaşlar bu Adana eğer gerçekten sadece buysa ara transfer döneminde en az 3-4 tane nokta atışı ,çok iyi ve kaliteli transfer yapmazsa düşmesi garanti takım. Kupa maçlarında gördüğüm bir çok alt lig takımı bu Adanaspordan çok daha iyi ve efektif takımlar. Kusura bakmayın ama ben bu maçı hiç sevmedim.
Diyorum ki bu takımın hocasını hiç anlamıyorum. Çünkü bu takımın ne yapmak istediği ,ne oynamaya çalıştığı ,amacı ,hedefi tam anlamıyla muamma. Çünkü bu takımın hafta arasında ne çalıştığını tahmin bile edemiyorum. Çünkü bu takım ne mental olarak ne bireysel olarak ne taktik olarak ne teknik olarak ne de fizik olarak hiç bir pozitif ilerleme göstermiyor. G.Saray çıkıyor bıktırana kadar pas yapıp duruyor. Baktığında top hep bizde ama pozisyon ,hücum zenginliği ,baskı filan hak getire. Sanki idmada ortada sıçanla pas antremanı yapıyoruz. Riekerink bey hedefi şampiyonluk olan bir takımın nasıl bu kadar yavaş ,temposuz ,lakayit oynadığını açıklamak zorunda. Artık devir teknoloji devri ,Avrupa nın hatta Güney Amerika nın neredeyse tüm liglerini takip edebiliyoruz. Bu denli ağır aksak ,yavaş oynayan hiç bir şampiyonluk adayı gören var mı ?
Sayın Riekerink bey bizim attığımız değil Adana kalecisinin yediği golle gelen galibiyete sevindi mi gerçekten ? Naç boyu oyunun hakimi bizmişiz gibi görünürken net pozisyon olarak Adana bizim önümüzde. İşin asıl tuhafı Adana nın gollük hücumlarında başrole çıkıp golü çıkartan müdahaleler taraftarın tukakaları Sabri ve semih ten geldi. Bu arada Adana kalecisi demişken hakkını da yemeyelim ,Selçuk frikiğini de inanılmaz çıkardı. Riekerink beye bir sorumda bu takım galip duruma geçince elinde farkı arttıracak önemli kontaatak silahlarıda varken ne diye oyunu öldürmeye ,top dolaştırmaya çalışır ? Biz her maçın son 10 -15 dakikasında kalp krizi geçirmek zorunda mıyız ? Ayrıca bu takımın fizik kondüsyonu ligde çekiştiği diğer takımların niçin altında kalıyor ? Her maçın son yarım saatini yürümeye hali kalmayan oyuncularla kazasız atlatamayız ki.
Takımda bireysel düşüşlerde gözle görülür bir hal aldı maalesef. Mesela Carol bu maçta kötü oynadı . Ama bunu geçici ,tek maçlık bir performans düşüşü olarak algılayabiliriz. Semih ve Sabri bana göre takımın en iyileriydi. Chedjou da bir hata yapmadı. Tolga nın iyi niyetinden ,çalışkanlığından şüphem olmasa bile kalitesinden ciddi kuşkularım var. Bazen hiç beklenmedik işler yaparken bazen de bir halı saha oyuncusunun rahatlıkla yapacağı işleri bile yapamıyor. Selçuk kötü olmasa bile ben de dahil bir çok renktaş ondan yılda en az 10-15 gol ve bir okadar da asist bekliyoruz. Sonuçta bizi buna alıştıran da kendisi. Podolski vazgeçilmez bir silah ama ne sebeple olursa olsun bu kadar rezil de oynayamaz. Yasin ,Sinan papatya falı gibi ,bir var bir yok. Maçın adamı Bruma ya gelelim. Çıkartın golü ki onu da kaleci yedi aslında o Akhisar ,Beşiktaş ,Antalya maçlarında ki adam nerede ,son 3 haftada ki sahte okey nerede ?Asıl düşüş ise Eren Derdiyok da. Bilemiyorum ama Eren de yürümeye hal yok. Son haftalarda sahada koşamayan ,mücadele edemeyen hatta topa bile yükselemeyen bir Eren var sahada. Gol atması ,atamaması filan önemli değil de fiziksel düşüşü can sıkıyor. Daha maçın başı ,bomboş pozisyonda topu alıyor ama sürüp gitmeye mecali yok. Onu bunu bilmem ama bu eren in bir derdivar.
Elbette haddimiz değil ,bizi aşar ama bu takımın teknik ekibinde olsam idmanlarda ciddi bir şekilde fizik konüsyon çalışmalarıyla bu milyonluk adamların emdikleri sütü burunlarından getiridim. Ayrıca maç içinde skoru koruma çabalarının ,oyunun temposunu düşürmenin büyük takıma yakışmadığını net olarak anlatır ,yavaş ,temposuz futbola asla müsamaha göstermezdim. Elbette Eren ,Podolski gibi keskin düşüşlerin de sebebini sıkı bir biçimde araştırır gerekirse gece kapılarına bekçi koyardım. Ne de olsa mukavele yapıp milyon euroları alırken profesyonel olanların profesyonelliğe yakışmayan hayatlar yaşaması bize hiç yabancı değil.