Zevkler ve renkler elbette tartışılmaz. Buna hiç bir itirazım olamaz. Birisinin kokusuna bile tahammül edemediği bir yemeği bir diğeri zevle yer. Benim fanatik olduğum futbolu evimde ki diğer insanlar asla seyretmez bile. Bazıları yaz sever bazıları kış. Bunu tartışmadım zaten. Ama birileri ısrarla konuyu saptırmaya bayılıyor nedense.

Bakın arkadaşlar ben G.Saray iyi futbol oynamıyor diyorum. Bunun sebebi önce teknik direktör bile olmayan bir emekçiyi sırf bedava diye takımın başına getiren yönetimdir diyorum. Sonra da bir teknik direktörde olması gereken hiç bir özelliğe sahip olmadığının hatta seyrettiği oyunu anlama yetisine bile malik olmadığını anlamayan Riekerink tir diyorum. 

Futbol severler çok farklı tarz oyunlardan daha fazla haz duyabilir. Kimisi benim gibi sahada sürekli basan ,pres yapan ,hücumu düşünen bir oyun tarzından hoşlanır. Kimisi Hollanda çıkışlı Barcelona menşeyli bol pasa dayalı ancak uygulaması aşırı kalite gerektiren oyunun hayranıdır. Bazıları Mourinho nun özellikle İnter e oynattığı sahayı çok iyi parselleyerek rakibe göz açtırmayan ,pozisyon vermeyen tarzını sever bazıları ise son dönem Conte nin çok başarılı olduğu denge futbolunu izlemekten zevk alır. Bazıları için kontraatağa dayalı bir oyun seyredeğer olurken bazıları fizik güce dayalı takımları izlemek ister. Herkesin futbol zevki farklı olabilir ve buna hiç kimsenin eleştiri hakkı bile yoktur.

Ancak G.Saray iyi futbol oynamıyor ,G.Saray ın seyre değer ,akılda kalan tek bir maçı yok ,G.Saray ın bu rezil futbolunun baş sorumlusu hoca bile olmayan Riekerink tir demenin anlaşılmayan ,itiraz edilen yanı neresidir ? Eğer G.Saraylıyım diyor ve G.Saray ın sahada ortaya koyduğundan memnun oluyorsanız zaten zahmet edip yorum bile yazmayın bana. Size göre G.Saray iyi futbol oynuyor ise size zevk ,heyecan veriyorsa çok farklı frekanslardayız ,tartışmak boşa. Yok eğer hoca çok doğru işler yapıyor ama kadro kötü diyorsanız o zaman da gerçekten ya birilerine olan nefretiniz G.Saray sevginizin ,mantığınızın önüne geçmiş.ya da hafızanız çok ama çok zayıf.

G.Saray ın bu kadrosunun neresi yetersiz arkadaş ? Bu ligde G.Saray kadro kalitesi ve derinliği hangi takımda mevcut ? Bir de bu takım rakipleri gibi 3 günde bir maç yapmıyor haftada bir sahaya çıkıyor. Kalemiz ülkenin değil Dünyanın en iyilerinden birisine emanet. Bek konusunda sadece Beşiktaş bizden şanslı. Stoperlerde ise Fener daha iyi durumda. Orta saha tandemine bakalım ,bu ligin en iyi ve alternatifli tandemine sahibiz. Kanatlarda da bizden daha iyisi bu ligde yok. Herkes bir 10 numara sevdasında ama Riekerink in elinde Dünyanın en iyilerinden birisi var. Forvet hattında da bu ligde hiç bir takımın gerisinde kalmayız. Eren geçen sezonun bu ligde Gomez ile birlikte en iştah açıcı santrforu. Sigourtson şanssızlık ama çok önemli oyuncu. Podolski ise Van Persie dahil ligde ki en önemli forvet kariyeri. İşte bu kadroya yetersiz diyen ayıp değil ihanet eder. Elalem biraz topa vuran kazmasını yıldız diye allayıp pullayıp milyon dolarlara okutuyor biz elimizdeki kalitelere etmediğimizi bırakmıyoruz. 

Arkadaşlar bugün lider olan Başakşehir in iki beki G.Saray formasını taşıyamıyor diye beğenmeyip gönderdiğimiz Uğur ile Ferhat. O çok övülen defansın belkemiği Yalçın da G.Saray formasını giymeye değer görülmemişti. Keza santrforları M.Batdal yedek kadromuza bile giremiyordu. Gerek ligimiz gerekse Avrupa da çok haklı olarak takdir toplayan Osmanlıspor un orta alanı yine G.Saray formasına layık görülmeyen M.Güven ve Musa ya emanet. Aynı şekilde bunu kim aldı dediğimiz Ali Turan Konya da Yekta Antalya da harikalar yaratıyor. Emin olun ki bu isimler bizde kalsalardı yine forma filan giyemezlerdi asla. Ancak başlarında ki teknik adamlar sayesinde bireylerin değil takımın ön plana çıktığı bir yapının içinde çok önemli işlere imza atan değerler olarak karşımızda duruyorlar şimdi.

Fazla değil 2 sene evvel bu aralar Prandelli yönetiminde 3 er 4 er yiyen ,en iyimser taraftarın bile ilk 5 e giremez dediği G.Saray takımın hatırlayın. O dönem yönetime gelen Duygun Yarsuvat başkan Prandelli nin yerine Hamza Hamzaoğlu nu getirdi. Eldeki alternatifsiz ,dar kadro çok mu iyi futbol oynadı ? Bana göre asla. Ancak eldeki imkanlar dahilinde takım olarak oynamayı başardık. Rakibe pozisyon vermeyen araya da elde ki sihirbazlarla 1 tane sıkıştıran ,mücadeleden ,yardımlaşmadan ,savaşmaktan kaçmayan bir takım olarak o sezonu 3 kupa ile bitirdik ,4. yıldızı taktık. Prandelli zamanında ıslıklanan ,yuhalanan ,hakaret ve küfür yiyen Selçuk ,Burak ,Yasin hatta Sneijder şapkadan sayısız tavşan çıkardılar o sene. Muslera yine hep yaptığını yaptı. Hamza hoca hiç ağlamadan ,yakınmadan taşın altına elini değil kafasını koydu. Tek bir transfer bile yapmayan kadroyla memlekette kupa bırakmadı.

Bakın hiç kimse yönetime transfer konusunda tek laf etmesin bile. Kulübün mali durumu ortadayken ,Uefa kriterleri ,Fifa yaptırımları ,cezalar filan herkesin aklını kurcalarken adamlar çıkıp geçen sezon ligin en önemli forvetlerinden Eren i ,İzlanda lı Sigourtson u ,orta sahaya Tolga yı ,De Jong u ,stopere Serdar ı ,beke Cavanda yı transfer ettiler. Bruma yı İspanya dan geri getirdiler. Ancak çoğumuza mucize gelen bu işleri yapan yönetim kalkıp üç kuruşun hesabını yapıp gerçek bir teknik direktöre takımı kariyeri bile olmayan bir acemiye mahkum etti.

Arkadaşlar eğer bir takım yediği 16 golün 9 tanesini kafa vuruşlarından yemişse bu işte futbolcuya değil teknik adama bakılır. 2. hatta 3. lig takımları bile bize karşı her duran yan topta sayısız tehlike yaşatıyorlar. Eğer en zayıf ,en kalitesiz rakipler bile bizim kaleye 2-3 hızlı pasla ellerini kollarını sallayarak geliyorlarsa bunun sorumlusu futbolcudan ziyade teknik adamdır. Eğer bir takım %70 topa sahip oluyor ise bunun karşılığında gol pozisyonuna giremiyor ,şut bile çekemiyorsa bunun sorumlusu teknik direktördür. Kazanılan 10 ,beraber kalınan 3 maçın en az 6-7 tanesinde maçın oyuncusu bir takımın kalecisi olmaz olamaz. Oysa kaybettiğimiz 3 maçta rakip kalecile Volkan Demirel ,Volkan Babacan ve Onur Kıvrak neredeyse yere bile yatmadılar. Herkesin gördüğünü ,G.Saray futbolcusunun rakibi hiç rahatsız etmeden sadece eskort yaparak ,gözle markaj yaparak oynadığını Riekerink göremiyor mu ? O kadar bıktırıcı ,sonuçtan uzak ,gereksiz ,rakibe tehdit olmayan pasın bizim değil rakiplerin işine geldiğini anlamak için futbol dehası mı gerekiyor ? Büyük takım statüsünde bir takım ,iddialı olan bir takım ,hedefi olan bir takım bu kadar yavaş ,bu kadar temposuz ,bu kadar statik futbol oynar mı ? Bu takım hafta içinde Florya da ne yapıyor ,ne çalışıyor ? Haftada 1 maç oynuyoruz onu da sadece 60 dk. oynamaya gücümüz yetiyor. Takım oyunu olarak bir arpa boyu yol almadık. Ne defansif ne ofansif bir çalışma göremedik. Bireysel performans olarak istisnasız her oyuncu tepetaklak gidiyor. Attığımız gollerin bir çoğu jeneriklik goller. Özellikle hazırlanış bakımından. Elbette Eren ,Selçuk ve Sneijder in kendilerine has vuruş harikalarıda mevcut. Bu da sadece ve sadece eldeki çok ama çok üstün kaliteleri işaret eder zaten. 

Şimdi bunların yalan olan ,haksızlık olan ,hata olan nesini gördünüz. Bana Riekerink in 1 maç sadece 1 maç oyuncu ya da oyun değişikliği ile kaybedilen bir maçı teknik adamlık becerileriyle çevirdiğin gösterebilir misiniz ? Ama ben size tam aksini gösteren Kayseri ,Beşiktaş ,Fener ,Başakşehir maçlarını tek hamlede sayarım. 10 kişi kalmış Kasımpaşa dan ,neredeyse şimdiden düşmüş Adana dan ,Gençlerbirliğin den ,Karabük den ,Osmanlı dan açık açık korkan ,çekinen adamdan büyük takıma teknik direktör olur mu ? Bakın ben açıkça iddia ediyorum ,bu G.Saray kadrosu ortalama bir teknik direktörle lige başlasa bu sene net şampiyon olurdu. Ama bu ligin iyi ve dişli takımları Osmanlıspor ,Konyaspor ,Bursaspor ,Gençlerbirliği ,Başakşehir Riekerink ile lige başlasınlar şu anda küme düşmeyi garantilemiş olurlardı. En son bu kadar açık iddia ettiğimde Frank Rijkaard ın G.Saray dan sonra asla ve asla Avrupa nın hiç bir büyük liginde büyük bir takım çalıştıramayacağını söylemiştim. Açık seçik görüneni yorumlamak çok zor değil aslında.