12
2017
Takımın durumu ortada, bazı futbol cahilleri haricinde kimseye de sürpriz olmadı bu durum. G.Saray ın bu durum düşmesinin kısa vadede tek suçlusu Dursun Özbek ve iş bilmez saz arkadaşlarıdır. Eğer uzun vadeyi inceleyecek olursanız G.Saray tarihinin en başarısız diyemeyeceğim en hain ismi Ünal Aysal ile yıllardır kulübü babasını çiftliği sanan, lisenin malı gibi gören İnan Kıraç tayfasıdır.
Kıraç ve Aysal ın yaptıklarını uzun uzun anlatmaya gerek yok artık. Zaten kafasında beyni olan tüm G.Saray taraftarı ne demek istediğimi net olarak biliyorlar. Ancak Dursun Özbek ve yönetiminin yaptıklarına da akıl sır erdiremiyorum. Belki tarihin en zor şartlarında yönetimi devraldılar. Hiç beklemediğim kadar iyi bir transfer dönemi geçirdiler. Takımın eksik ve zayıf taraflarına ciddi ve önemli transferler yaptılar. Tam umutlarımız yeşerirken en acemi futbol ilgilisinin bile yapmayacağı bir hata ile takımı teknik direktör bile olmayan bir acemiye teslim ettiler.
Bu sene tek hedefi olan, tek kulvarda yarışan kadro için umutlarımız çok üstteydi. Yönetim transfer döneminde yaptığı hamlelerle hedeflerimizi de beklentilerimizi de çok yukarı taşımıştı. Ancak başa getirdikleri Hollandalı olmayan kariyerinin, hak etmediği seviyenin, rüyasında göremeyeceği kazancın altında ezilip yıldız dediği, bel bağladığı oyuncuların kölesi oldu. Florya da ne disiplin kaldı ne kimya. Takım rakipleri idman yaparken tatil yaptı. Sonuç ortada zaten. Sahada durmasını bilen, iki pas yapmayı beceren hiç bir takımı yenemedik bile. Sadece çok zayıf, koşmaktan başka bir yetisi olmayan takımları bireysel becerilerle geçmeyi başardık bütün sezon.
Yönetim taraftarın baskısına dayanamadı ve sanal dünyada en çok adı geçen ismi yani Karabük teknik direktörü İgor Tudor u getirdi takımın başına. Kim ne derse desin Tudor en azından Riekerink gibi bir zavallı değil, aklında futbol ile ilgili fikirleri, saygın bir futbol kariyeri olan bir teknik direktör en azından. G.Saray a şu anda bir artı katar mı sorusuna ilk geldiği günden beri hayır dedim. Ama söylediğim gibi Riekerink den sonra Çemişgezek sporun teknik direktörü olsa öper başımın üzerine koyarım.
Tudor belki ilerleyen dönemlerde G.Saray ın aradığı hoca olabilir ama bu gün bu kadro yapısının hele hele sezon ortasında, kamp yaptırmadan hocası olamaz. Çünkü Tudor un felsefesi bizim kadro yapısının en az yarısına çok ama çok ters. Eğer yönetim bu sezonun üzerini tamamen çizer, gelecek sene için Tudor a tam yetki verir, en az 10-12 oyuncuyu takımdan gönderip hocanın istediği en az 8-10 oyuncuyu kadroya katarsa gelecek sezondan itibaren çok benimsemesek bile taş gibi bir takımı sahada görebiliriz. Benimsemeyiz çünkü takım makine gibi oynar, sert, dirençli, çok koşan, mücadeleden kaçmayan bir şekle bürünse bile o büyük takım havasından uzak bir görüntü verecektir.
İgor Tudor futbolu biliyor ki bunu yaptıklarından anlamak kolay. Tolga gibi De Jong gibi topla düşmani ilişkiler içersinde olan kazmaları orta alanda kullanmamaya gayret gösteriyor. İstediği gibi koşup mücadele etmeyen Sneijder ve Podolski ye kement atmasını da anlıyorum. Aman yanlış anlamayın hak veriyorum demiyorum, sadece anlıyorum. Ancak Yasin gibi sadece kanat oyuncusu olacak bir adamı da tıpkı Riekerink in Bruma yı oynattığı gibi santrfor arkası oynatması saçmalığın dik alası. Stoper yetileri tartışılan Semih i sağ bek oynatmak da ayrı skandal. Şimdi maçta dökülen Semih e, Yasin e nasıl kızacaksın. Tek bir orta alamayan Eren e ne diyeceksin. Hücum bölgesinde pas isteyen, boşa kaçan oyuncu bulamayıp ayaklarına aldıkları topu stoperlere geri vermek zorunda kalan Selçuk ve Josue yi nasıl suçlayacaksın.
Ben ve benim gibi düşünen binlerce taraftar zaten ümidini çoktan kesti. Ancak 2 hafta sonra oynanacak Fener maçını kazanmak İgor Tudor ve futbolcuların olmazsa olmaz borcudur bu sene. Tudor bunun için Sneijder, Podolski ve Selçuk ile özel olarak ilgilenmek, görüşmek zorundadır. Bir de şu Cavanda,Semih saçmalığından vaz geçip sağ beke Sabri yi tekrar monte etmelidir. Arkadaş Sneijder i koşmuyor diye oynatmıyorsun, takımın en çok koşan hatta koşmaktan iyi yaptığı bir iş olmayan Sabri yi takımdan kesiyorsun. Neymiş boyu kısa, kafa gollerini onun yüzünden yiyoruz. Adam kaç haftadır kesik takım hala her yan topta tehlike yaşıyor hala her maç kafa golü yiyor. Böyle saçmalık olur mu ? Sevgili İgor hayatta yapmadığım bir şeyi yapıyorum ve bu maç için 11 yazıyorum. Kalede Muslera, sağ bek Sabri, sol bek Linnes, stoperler Ahmet, Hakan, Chedjou, Semih den ikisi. Önlerinde Selçuk ve Josue, forvet arkasında sağ da Podolski, solda Bruma, merekzde Sneijder ve forvette Eren.
Eğer bu kadro ile takıma kendi iyi bildiği, genlerinde olan hücum futbolunu oynatır, stoperlere baskı yaparsan Fener Arenadan çıkamaz. Ama Başakşehir, Trabzon ve Beşiktaş maçlarında yaptığın gibi saçma sapan oyuncu tercihleri yapar G.Saray takımın Karabükle karıştırıp sadece rakibe önlem alan, kişiliksiz, korkak bir futbola yöneltirsen sonumuz yine hüsran olur. Sayın Tudor belki sen bilmezsin ama bu maç senin gelecek sezon nerede olacağınında göstergesi olacaktır. Şayet seni bu takımın başına getiren bu aciz ve iş bilmez yönetimim değil direk olarak taraftarın tercihidir ki gelecek sezon takımın başında kalıp kalmayacağını da bu taraftar belirler. En azından bu yönetim ile bu iş böyle yürür ve G.Saray taraftarı için şampiyonluktan da, başarıdan da farklı kriterler mevcuttur. Örneğin Fener maçlarında oynanan futbol ve alınan sonuçlar gibi.