30
2017
Daha evvel yazılarımı okuyanlar mevcut yönetim hakkında hiç de olumlu düşünmediğimi bilirler. Başkan Özbek i ve yönetimi en ağır eleştirenlerden birisiyim sanırım. Doğrusu düşüncelerimde bir değişiklik de yok. Bu yönetime güvenmiyorum hala. Camiayı birleştirecek, G.Saray geleneklerine sıkı sıkıya bağlı, sözünün eri, saygın, dürüst ve vizyon sahibi bir yönetim olduğu konusunda hala ciddi şüphelerim var. Ancak yiğidi öldür hakkını ver demişler. Geçen yaz dönemi yaptıkları transferlere de bu sene yapılanlara da olumsuz fikir beyan edemem. Geçen sezon yönetim yaptığı harika işleri çocukça bile diyemeyeceğim bir saçma sapan teknik adam seçimi hatasıyla yerle yeksan etti. Bir yanlışla tüm doğrularını yok etti. Oysa beş kuruşu yok denilen kulüp hiç kimsenin tahmin dahi edemeyeceği nokta transferlere imza atmıştı. Bu gün çok kişi tukaka dese bile o gün her biri çok önemli oyunculardı gelenlerin ve her biri de G.Saray ın eksik noktalarına denk geliyordu. Ancak bu kaliteli kariyerleri bir takım olarak sahaya sürecek bir akıl kulübede olmayınca her şey berbat oldu maalesef.
G.Saray bu sene İgor Tudor yönetiminde çok daha farklı bir sezona imza atabilir. Daha doğrusu atmaya mecburdur. Tudor gerçek anlamda kendini kanıtlamak, bu seviyelerin teknik adamı olduğunu ispat etmek mecburiyetinde. Çok görkemli, önemli bir futbolculuk kariyerinin ardından teknik adamlıkta ki geleceği bu sınava bağlı. Ya kendini kanıtlar, yolunu açar, Avrupanın devlerine göz kırpar ya da başarısız olur hocalık kariyerini Arabistana, Çin e, Afrika ya filan çevirir. Yönetim açık ve net olarak hocanın istediği takımı kuruyor. Tudor un bahane üretmeye, kıvırmaya hiç yeri kalmıyor.
İgor Tudor G.Saray a gelir gelmez 3 lü oynamaya niyet etti. Ancak elde ki oyuncuların buna uyum gösteremediğini görünce ısrarcı olamadı. Bu sebeple transfer listesinin en başına daha evvel Porto dan çok iyi tanıdığı Brezilya lı stoper Maicon u yazdı. Yönetim de bu ısrar karşısında 7-8 milyon euro bonservis bedelini göze alarak transferi bitirdi. Tudor un ısrarla istediği Maicon tam b,r 3 lü defans oyuncusu. Öyleki Sao Paulo takımı Maicon sakat ya da cezalı olduğunda 4 lü defansa dönüyor forma giyerken 3 lü oynuyordu.
Belhanda adını daha önceki yıllarda da bu sezon başında da tüm Türk takımlarını transfer listesinden tanıyoruz. Takımda Sneijder varken G.Saray ın bir ilgisi olmamıştı aslında Faslı oyuncuya. Ancak kim ne derse desin Tudor geldiği günden beri Sneijder ile yıldızları hiç barışmadı. Gider mi gitmez mi bilmem ama bu transfer yönetimin Tudor a arkandayız mesajı ile Sneijder e tarafını gösterme hamlesi oldu. Sneijder gibi bir değerin bu denli kolay gözden çıkartılması bir futbol sever olarak beni üzdü doğrusu. Ancak hocanın arkasında durulması ve böyle bir değer üstünden tüm takıma açık, net mesaj verilmesi de bir G.Saraylı olarak hoşuma gitti.
Tudor sson derce statik oynayan Eren e fazla şans vermiyordu. Öyle ki gerçek mevkiisi asla santrfor olmayan Podolski yi bu bölgede kullanmayı tercih ediyordu. Gomis transferi ile bu açıkta kapatılmış oldu. Böylece hocanın istediği gibi hem hava toplarında etkili hem ayaklarına hakim, tekniği yüksek, hem de shada çok gezen, orta sahaya, kanatlara deplase olan, rakip stoperleri de taşıyan, orta sahadan gelen oyunculara boş koridorlar açan bir santrfor kazanmış olduk. Yani İgor Tudor un kafasında ki oyun planına uygun bir takım iskeleti hemen hemen gerçekleşti.
Şimdi sanırım sağ ve sol taraflara birer bek oyuncusu ile merkeze iki yönlü bir oyuncu takviyesi yapılacak. Bana kalırsa kanatlarda oynayabilecek bir ofansif oyuncuya daha ihtiyaç olabilir. Çünkü ne Yasin e ne de Rodrigues e tam olarak güvenmiyorum. Eğer gerçekten çok kalitelili bekler transfer edilirse idare eder ancak eğer harcadığımız Sabri nin yarısı bile etmeyen Caroll, Linnes gibi oyuncularla idare edilecek ise o vakit Gomis ağzıyla kuş tutsa bir halta yaramaz. Zaten aynı eziyeti bütün sene boyunca Eren de yaşamadı mı ? Bruma da dahil ne Yasin ne Rodrigues doğru dürüst bir orta bile kesemediler bütün sezon. Eren de ancak Sneijder ve Selçuk tan aldığı toplarla bir şeyler yapabildi.
Kim ne derse desin bana göre Tolga asla bu seviyelerin oyuncusu değil. Eğer koşmakla bu iş oluyorsa yılda 100 bin euro verseniz Etiyopya dan 90 değil 180 dakika depar atan maratoncu alırsınız. Tolga Ciğerci kadar futbol topuyla düşmani ilişkilerde olan adamların futboldan para kanaması bile futbola ihanettir. Bir de böyle meziyetsiz, kabiliyetsiz adamların büyük takım forması giymesi sadece ayıptır, günahtır. Adamın bütün sezon çektiği şutların en isabetlisi taç kenarından auta çıktı. 15- 20 metre mesafeye bile pas veremeyen orta saha olur mu? Doğrusu ya De Jong denilen adamda kalitesine rağmen yaşı ve fizik durumu sebebiyle daha verimli olmadı maalesef. Sonra da vurun abalıya misali kabak Selçuk İnan ın başına patladı. Tudor a en fazla güvensizliğimin sebebi de sahada ki bu garabati göremeyip en azından top tutmayı, pas vermeyi beceren Josue yerine bu 2 kazmayı tercih etmesi oldu.
Eğer İgor Tudor takımın en önemli kariyeri olan Sneijder ile geçinmenin bir yolunu arasa, Sabri gibi verilen her görevi elinden geldiğince yapan bir profesyonele sahip çıksa, pas ve şut becerileri, top teknikleri olmayan adamları takımdan gideceklerin başına yazsa daha çok ümitle bakardın gelecek sezona. Ancak ne olursa olsun Tudor bu defa kendi seçtiği tarzda oyuncularla önemli bir sezon başı kamp ve antreman fırsatı yakalıyor. Eğer bariz hatalar olmazsa geçen sezondan çok daha iyi bir sezon beklentim var.
Elbette yönetimin teknik adama olan güveninden kaynaklanan bu transfer politikaları yapılan işlerle kalacaksa çok fazla bir şey ifade etmez. Ancak özellikle bek ve kanat pozisyonlarına yapılacak Tudor un sistemine uygun ,G.Saray kalitesine yakışır 3-4 transfer ile çok farklı bir takım izleyebiliriz. Ancak ligdeki rakiplerimizden Beşiktaş ın Kanatları Queresma, Babel, Gökhan Töre, Caner, Adriano gibi isimlere emanetken biz de Bruma nın da ayrılması ile elde kalan Rodrigues, Yasin gibi adamlarla kanat oluşturmak en azından haksız rekabet olur.
Son olarak futbola kesenin ağzını elinden geldiğince açan yönetimin basketbol takımına yaptığı muamele bir G.Saray lı olarak ağrıma gidiyor. Kim ne derse desin Ergin Ataman a yapılan sadece haksızlık değil, nankörlük ve ayıptır. Sonuçta kimse kendini kandırmasın, G.Saray takımı eurocup ı kazanırken kendisinden 2 kat pahalı bütçeleri yendi. Geçtiğimiz sezon ise eurolig oynayan kadro Türkiye liginin 8. büyük bütçesiydi. Fener, Efes ve Darüşşafaka yı saymıyorum bile ancak Banvit veBeşiktaş bile bizden büyük bütçelere kadro kurarken biz ancak Tofaş, Karşıyaka, Gaziantep basket kadar bir para ayırabildik basketbol şubemize. Bu sene yaşananlara bakınca yeni koç Erman Kunter sahaya çıkartacak 5 oyuncu bulabilecek mi onu bile merak ediyorum. En son kaptan Sinan ın gidişi acaba geminin artık battığının habercisi mi ?