18
2012
İddia ediyorum ,hiç bir zaman skora endeksli bir yazı yazmadım ,hiç bir zaman tabelaya aldanıp futbolu ıskalamadım ,hiç bir zaman iyi gün taraftarı asla olmadım. Bu takımın ,bu renklerin her zaman yanında oldum ,bu bayrağa hizmet eden herkesi başımın üstünde tuttum. Asla kişiler yönelik bir sevgim olmadı ,tek aşkım her daim Galatasaray dır.Yazdığım her kelimenin sonuna kadar arkasındayım ,hiç bir yazımda asla kendimi tekzip etmedim.
G.Saray çıktı Cuma gecesi hemde Arena da Karabük e yenildi. Olur arkadaş yenilir ,hatta fark da yer. Bunların hepsi futbolda var olan şeyler. Ama ne olmaz onu da söyleyeyim ,sahaya kim çıkarsa çıksın koşmazsa olmaz ,mücadele etmezse olmaz ,hepsinden önemlisi G.Saray takımında boş vermişlik ,teslimiyetçilik olmaz olamaz. G.Saray forması giyen hiç bir oyuncu asla ve asla maç seçemez. Hiç bir oyuncumuzun rakibi küçümseme ,maçı önemsememe hakkı yoktur asla da olamaz.
Fatih Terim hocam hata yapar ,yanlışında ısrar eder ,inat da eder. Ama zaten Fatih Terim i bu ülkede tanımayan ,huyunu ,suyunu bilmeyen bir futbol sever de yoktur sanırım. Biz hocamızın ne olduğunu çok çok iyi bilerek getirdik onu bu takımın başına. Fatih Terim 3. G.Saray dönemine başlarken şampiyonluk sözü vermedi ,kupa sözü vermedi verdiği tek söz yenilirken bile her G.Saraylının gurur duyacağı bir takım yaratmaktı. Ben Cuma gecesi işte buna isyan ettim. Geçen sezonun başından beri ilk defa sarı kırmızı formayla gurur duymadım. İlk defa sahada ki takımdan utanç duydum. Oysa biz geçen yıl olsun bu yıl olsun bir çok yenilgi yaşamıştık. Ama bu sefer yaşadığım mağlubiyet üzüntüsü değil sahada hiç bir şey yapmadan rakibi izlemenin utancıydı.
Arkadaşlar bu takımı eleştirirken hep temcit pilavı gibi aynı yerlere takılıyoruz nedense. Melo kötüymüş o yüzden takım geçen seneyi aratıyormuş. Cris kötüymüş ,Dany güven vermiyormuş. Hamit bu takımın oyuncusu değilmiş. Burak golcü değilmiş ,Umut futbolcu değilmiş ,şu anda oynayanlar G.Saray gibi bir takımın forveti için hiç yeterli değilmiş. Bir de 4-4-2 oynanmazmış ,hücum futbolu oynanmazmış ,bu da hocanın hatasıymış. İşte bu sitede G.Sarayın kötü olmasının sebepleri bunlar.
Hepsinin doğruluk payı vardır ,herkesin kendi düşüncesidir saygı duyarım. Ancak bir bakın bakalım bu sene korner olsun ,frikik olsun kaç tane duran top golü atmış bu takım. Neredeyse 0 ,oysa geçen sene bu rakam TV ,gazete yorumcularının bir numaralı konu başlığıydı. Bu atışları çok büyük bir isbet yüzdesiyle gol ve gol pozisyonuna çeviren Selçuk İnan yine bu takımda bu topları kullanan bir numaralı seçenek değil mi ? O Selçuk geçen sene bu başarının sırrını soran basın mensuplarına anremanlar haricinde her gün saatlerce çalışmasını gösteriyordu. Demek ki bu toplardan bu sene değil gol tehlike bile yaratamıyorsa Selçuk çalışmaları bırakmış artık. Saha da yaptıklarına bakacak olursak harici çalışmaları bırakması bir yana takım idmanlarında bile kaytarma var gibi.
Eboe geçen sene geldi ve hepimize oh çektirdi. En süratli ,en çabuk rakip oyunculara tur bindiren siyahi aslanımız defansif görevleri haricinde ofansta da öyle kritik gollere ve asistlere imza attı ki sağ bek oyuncusu bir takıma ne katabilir diye hepimize ders verdi. Bu sene ise Emanuel Eboe sıradan bir bek performansının bile yanından geçmiyor nedense. Tam biraz toparlıyor galiba derken bir maç sonra eskisinden beter bir Eboe.
Elmander müthiş iyi niyetine rağmen geçen sene sakatlandığından beri bir türlü o ilk gelen Elmander olamıyor. Gerçi 6-7 haftadır sakatlıktan oynamayan adamı takımda bu denli isteksiz ve kötüyken kurtarıcı diye oyuna almak da pek aklıma yatmıyor.
Fatih Terim hocamız da nedense bir türlü geçen sene olduğu gibi bir birini tamamlayan ,sahada bir takım görüntüsü veren ,her hattıyla birlikte hareket eden takım olgusunu oturtamadı bu yıl. Şundan en ufak bir şüphem yok ki zamanı geldiğinde gerekli neşteri vurmak hocanın şimdiden kafasında oluşturduğu bir düşüncedir. Aynen geçen yıl kimsenin ummadığı zamanda üstelik sürekli 11 de görev verirken Kazım a yaptığı gibi. Semih ,Emre gibi gencecik çocuklara hiç ardına dönüp bakmadan en önemli maçlarda formayı teslim edebilen bir hocanın adalet anlayışını tartışmak haddime düşmez. Eğer Eboe buysa ve böyle oynayacaksa Sabri çok yakında takıma yerleşir. Engin de cezayı tamamladığına göre herkes Melo yu tartışırken yakın bir gelecekte Yekta -Engin orta sahası izleyebiliriz gibime geliyor. Olması gerekende budur ,kimse kendini bu takımda vazgeçilmez göremez.
Sözün özü şudur ki G.Saray yenilebilir ,G.Saraylı futbolcu kötü de oynayabilir ,G.Sarayın hocası da hata yapabilir. Şampiyon da olamayabiliriz ,kupa da alamayabiliriz. Bunlar futbolun içinde olan gerçeklerdir ,üzülsekde sineye çekeriz. Ama eğer G.Saraylı futbolcu giydiği formanın hakkını vermeyecek ise ,koşmayacak ,mücadele etmeyecek ise işte buna tahammül edilmez. Henüz şu yazıyı yazarken Antalya -Beşiktaş maçın seyrediyorum ,aklıma Cuma gecesi geldi utandım ben. Yenil ama Antalya gibi yenil ,şu Beşiktaş kadar mücadele etmeyeceksek bırakalım bu işleri. Ben hocanın yerinde olsam o kara Cumanın mümessillerine her iki maçıda sabaha kadar seyrettirirdim. Belki utanmaları vardır ,kim bilir ?