10
2014
Akhisar çok hafif kaldı ,bu bir gerçek ancak skor tabelasına bakıp sakın Bursa maçında ki oyunla karıştırılmasın bu 90 dakika. Asla öyle çok iyi ,kaliteli bir futbol yoktu. Ancak çilingirler işlerini öyle bir yaptılar ki hep bizim başımıza gelen Akhisar ın başına geldi bu sefer ,yani 2 pozisyona girmeden tabela 2 oluverdi birden bire. 2. yarının başında da bir büyük defans hatası ile 3 olunca rakip helva gibi dağılıverdi. Eğer biraz daha istek ve iştah olsa 6 değil 12 de olurdu bu maç. Çünkü son 40 dakika hakem ikramı bir gol haricinde sahada Akhisar diye bir takım zaten yoktu.
Didier Drogba zaman zaman böyle maçlar oynayacaktır daha. Ancak zorluk derecesi yüksek ,daha sert maçlarda da takımı 10 kişi oynamaya mahkum edecektir de. Adamın kariyerine ,klasına ,futbolculuğuna tek laf eden çarpılır. Ama artık bitmiş ,uzatmaları oynuyor zorlaya zorlaya. Amerika ,Çin ya da Arap ülkelerinde 1-2 sene daha rahat oynar belki ama Avrupa takımlarında hele de her kulvarda hedefleri ve iddiası olan Avrupa takımlarında imkansız. Hoca için de apayrı bir problem ,oynatsan olmaz ,oynatmasan olmaz ,tam anlamıyla papatya falı gibi ,bir var beş yok.
Bu gece Fener Trabzon da oynayacak. Benim tahiminim muhtemelen takılmazlar. Çünkü sahada oynanan futbola bakacak olursak Trabzon benim anlayışıma göre küme düşme adaylarının başında geliyor. Ancak kalede Onur ,sahada da Olcan faktörüyle fark yemeleri gereken bir çok maçtan 3 puan çıkardılar. Ama 1-2 kişinin üstün gayreti ,yüksek performansı ve sürekliliği de bir yere kadar. Zaten adamlar şu halleriyle Fener e çelme taksalar bile bizim de hafta sonu maçımız deplasmanda yani yine eziyet mahkumuyuz maalesef. Maçı merak etmiyorum bile ama hakemi seyretmek için oturup izleyeceğim çaresiz.
Hakem izlemek ve ülkemde ki sözde tarafsız futbol üstadlarının ,hakem eskilerinin tarafsız yorumlarını !!!! takip etmek yine en büyük tutkum oluverdi ,mazoşist miyim neyim acaba ? Bir hafta önce ,bir maç evvel ya da aynı maçta birbirine tıpatıp benzer pozisyonlara aynı otorite tarafından yapılan farklı yorumlara hem gülüyor hem de sinirden tırnak ,saç ne varsa yiyorum. Marku Merk bey bu hafta Bursa nın kazandığı penaltıya doğru karar buyurdu. Oysa düşen oyuncu Enes Ünal ayağının kaydığını itiraf ediyordu. Sivas lı Kadir hakemin faul olmayan pozisyonda gösterdiği haksız sarıya itiraz edip hakeme bir an dokundu diye kızarırken Arena da ki ilk Fener derbysinde o dönem Fener de oynayan Özer Hurmacı nın Fırat Aydınus u yerlerde yuvarlaması ,bariz tartaklaması sarı karttı sadece. Fırat demişken ettiği küfürü anlamak için öyle ağız okuma uzmanı olmaya gerek yok. Ancak hakem küfür etmedim demiş ve MHK ile federasyon için aslolan hakemin sözüymüş. Oysa geçen sezon Halis Özkahya hem sözlü hem de yazılı raporunda Meireles in küfrünü de suratına yapışan tükürüğünü de açık açık bildirmişti. Ama nedense konu Fener olunca ne tükürük surata yansır ne şike sahaya bu ülkede. Melo nun ,Selçuk un ,Yekta nın her faulünü 75 kere gösterip gösterilmeyen karta laf eden hakem ve futbol yorumcuları Beşiktaş lı Motta nın bariz kartını o da Ertuğrul Sağlam ın isyanıyla lütfen yorumlayıp Ertuğrul hocaya yarım ağızla hak verdiler. İddia ediyorum şu Cüneyt Çakır Gençler maçında Fener için çaldığı penaltılardan birisini Şampiyonlar ligi maçında çalsın Dünya kupasına filan göndermezler adamı. Ya da Markus efendi o yorumları mesela bir Bayern ,Dortmund maçında yapsın Alman televizyonlarında bir daha sokak röportajına bile çıkartmazlar adamı.
Elbette tüm bu iki yüzlülükleri ,tarafsızlık kisvesi altında yapılan yanlı ve maksatlı yorumları yazmaya kalksam her hafta yüz tane filan makale gerekir. Şunu da kabul ediyor ve anlıyorum ,hakem insandır ,anında karar vermek çok zordur ve illaki hatalar olacaktır. Ancak kabul etmediğim şey hataların bilinçli ve maksatlı olmasıdır. Mesela bu gece Fener Trabzon maçını yönetecek olan Bülent Yıldırım şike sezonunda Fener in Karabük maçını yönetmişti. Karabük 1-0 yenilirken o gün Bülent bey Lugano nun net son adam pozisyonunda gole giden Karabük lü oyuncuyu henüz 6. dakikada indirmesini görmezden gelmişti. Çünkü faulü verse kırmızıya mecbur kalacaktı beyzade. O gün görmezden geldi bu gün derby yönetmeye hak kazandı ,işte bu kadar basit. Yunus Yıldırım Sivas ta Fener in bariz penaltısını yedi. Ancak zaten Yunus hoca hakemliği penaltı çalmamak sanan bir adam ,evet çok açık ve bariz bir penaltıydı ama aynı hakemin açık penaltısını yemediği takım bu ligde yok. Yunus efendi bu sefer baltayı taşa vurdu ve Fener i yedi ama adama sindirtmezler o lokmayı. O gün bu gündür yok. Oysa hakeme cezayı vereceksen aynı maçta Alves in yaptığı insanlık suçu gibi faulü görmediği için ver. Elbette Gosso nun Kuyt a yaptığı aynı rezilliği görmezden gelen Cüneyt e de ver aynı cezayı.
Aziz ve Mahmut beyler Sivas maçı sonrası ortalığı ayağa kaldırmışlardı. Adalet istediler ,federasyonu bastılar ,yürüyüşler yaptılar. Gençler maçında adaletlerini !!! sağladılar şimdi mesut ve mutlu susmaktalar. Rıdvan efendi Sivas lı hakem diye yorum yapıyordu Gençler maçı sonrası o da lütfen bu maçta hakemden şikayet etmek Fener e düşmez ,Gençlerbirliği eder diyebildi. Hele Marcus efendi o maçta ki ilk penaltıya penaltı yorumu yapabilecek kadar düşürebildi kendini ama ikincisi onu bile aştı sanırım.
Adamlar şike yaptılar ,mahkeme suçlu buldu ,yargıtay suçlu buldu ,Fifa ve Uefa suçlu buldu. Eloğlu bakar mı gözünün yaşına bastı cezayı ,sen şike yaptın benim müsabakalarıma katılamazsın dediler. Ama gel gör ki benim güzel ülkem de kurallar değiştirildi ,kanunlar değiştirildi ,minareye kılıflar dikildi ve kulübe ceza filan gelmedi. Şikeyle alınan kupa geri bila alınmadı. Oysa şampiyonlar ligi kupasını bile Marsilya nın elinden almıştı Uefa. İtalya da ,İngiltere de ,Fransa da ,Yunanistan da federasyonlar ne devleri ,ne büyükleri lig hatta ligler düşürmüş ,10 ,15 ,20 puan eksilerden başlatmıştı. Ancak bizim memlekette hak ,hukuk ,adalet gibi kavramlar birilerinin işine gelmiyor bir türlü. Başbakan ,Uefa başkanına hitaben kurumları değil kişileri cezalandırmalıyız diyebiliyor. Platini ise kaale bile almıyor elbette bu saçmalığı. O zaman başbakan ve emir erlerinden federasyon başkanı gerekirse uluslararası müsabakalara katılmayalım ,cezaya razı olalım ama şike yapana biz ceza vermeyelim diyebiliyor. Efendim şikeyi kurum değil şahılar yaparmış. Çünkü o kara kupa Aziz Yıldırım ın yatak odasında duruyor. Çünkü tarih 2011 şampiyonu diye Aziz Yıldırım ,Şekip Mosturoğlu ,Cemil Turan diye yazıyor. Çünkü Fenerbahçe Spor Kulübünün Kapısı ,duvarı ,penceresi filan parayı verecek ki ancak o zaman kulüp suçlu olacak. Var mı böyle palavra. Benim güzel ülkemde ne yaparsan yapp yanına kalır nasıl olsa.
Bir de son dönemde adamlar çıktılar kendilerini Ergenekonla ,siyasi ve toplumsal olaylarla kıyaslamaya başladılar. Sanki yaptıkları şey adi şike suçu değil de vatana hizmet. Nasıl olsa bu memlekette kim daha çok bağırır ,yaygara yaparsa haklı olur. Bütün iş kavram kargaşası yaratmak ,gürültü kirliliği yapmak ,geçekleri saptırmak ,ne kadar saçma ve yalan olsa da suni gündemler yaratmakta yatıyor. Aziz Yıldırım ı duyan da sanır ki adamlar cephe de savaşmışlar ,Türkiye için ,vatanın bütünlüğü için ,Atatürk ilkeleri ve laik hukuk devleti için uğraşmışlar da bu sebeple ceza almışlar. Kardeşim gitmişsin rakip takımların oyuncularını ,hocalarını ,yönetimlerini bağlamışsın parayla. Rakibinin rakibine teşvik primi ödemişsin puan alsın diye. Suçların tapelerle ,itiraflarla ,klasör klasör belgelenmiş polis ve savcı tarafından. Tarlaları ekmişsin ,ekinleri yeşertmişsin ,yeşillikleri teslim etmişsin ,şike yapmışsın sen şike. Bunun daha açık daha bariz izahı var mı. Bir diyorsun başkalarıda yaptı ,bir diyorsun en az biz yaptık ,bir diyorsun bu Fenere yapılan operasyondur. Sahi Aziz amca sen ne diyorsun gerçekten ?
Şu bir gerçek ki bu ülkede son dönemlerde gerçekten ciddi siyasi ve toplumsal gerginlikler ,görüş ayrılıkları mevcut. Gerek geçen yaz başında Gezi Parkı Direnişi olarak adlandırılan toplumsal infialler ,gerek yıllardır süre gelen Ergenekon ,Balyoz davaları ,internet andıçları ,gerekse 17 Aralık yolsuzluk dosyaları ülkeyi derinden etkiledi. Sportif açıdan bakalacak olursa bu eylemlerde öne çıkan Beşiktaş ın çArşı adlı taraftar gurubu oldu. Ancak hemen tüm takımların çeşitli taraftarları da bu oluşumlara toplu ve ya bireysel destek oldular. Ayrıca sportif bakış açısıyla bu protestolara önayak olan da Arena stadının açılışında Galatasaray taraftarı olmuştu. Şimdi nereden çıktı bu memleket meselesini ,basit ve adi bir şike davasıyla ilintilemek ? Aziz ve Mahmut beyamcalarım siz şike yaptınız ve bunun neticesinde cezalandırılıyorsunuz. Yaptığınız şey adi suçtur ,hırsızlık gibi. Gidip vatan için savaşmadınız ,hukuk devleti için eylem yapmadınız ,adalet için infial etmediniz ,yolsuzluklara tepkiden cezalandırılmadınız ,Atamıza sahip çıktığınız için hedef olmadınız ,vatanın birliği ve bütünlüğü için canınızı ortaya koymadınız. Siz Gençlerbirliği ne size yenilmeleri için para verdiniz ,Eskişehir e Trabzon dan puan alması için para verdiniz ,Sivas maçını bağladınız ,İbrahim Akın a size gol atmasın diye 50 bin dolar verdiniz. Savcı diyor ki tam 11 maçın skorunu bilerek seyrettik ,Buca gol atıyor 2-0 öne geçiyordu ama biz skoru biliyorduk ve gülüyorduk maç diye seyrettiğimiz tiyatroya. İşte siz bu sebeple ceza aldınız arkadaş. Gerçi cezayı sadece yurt dışında aldınız ama bu ülkenin hukuk sisteminden de daha iyisini beklemek zaten hayal olur. Çünkü bu ülke de dün kahraman olanlar bu gün paralel çete oluveriyor birilerinin işine gelmdiği zaman.