22
2011
Empati yapın arkadaşlar ,kafanız bozuldukça ,iğrençliğin boyutları büyüdükçe empati yapın. Anlamaya çalışın o zavallıları ,yerlerine koyun kendinizi ve anlamaya çalışın. Düşünün karşılıksız sevmişsiniz yıllarca ,yağmur ,çamur ,kar ,kış demeden yanında olmuşsunuz. En sevdiklerinizle bile ters düşmüşsünüz yeri gelince ,o renklerle sevinmiş o renklerle üzülmüşsünüz. Canınızdan çok sevdiğiniz evladınıza bıraktığınız en kutsal miras olmuş o forma. Çok yıllar sonra bir de bakmışsınız ki kandırılmışsınız ,aldatılmışsınız hem de adını sesiniz kısılırcasına bağırdığınız büyükleriniz tarafından. Çaresizsiniz ,kızgınsınız ,aslında mağdursunuz. Öyle bir utancın tarafı olmuşsunuz ki bırakın açık açık konuşmayı ,en sevdiklerinizle hatta renktaşlarınızla ,kader ortaklarınızla bile paylaşmayı ,kendinize bile itiraf edemiyorsunuz.Kızmıyorum artık ne Fenerli ne de Beşiktaşlı dostlara. Aslında onlarda tıpkı benim gibi ,bizim gibi futbol sevdalısı ,renklerine aşık taraftarlar. Renklerimiz farklı ama hayata bakışımız aynı aslında.
Biz Galatasaraylılar alışmak zorundayız ,hakim olmalıyız sinirlerimize. Bu yıl ve takip eden 2-3 yıl çok üstümüze gelecekler. Her yönden ,her fırsatta. Aralarında yine kutsal ittifaklar kuracaklar. Bizi bulaşmadığımız pisliğin içine çekmek için iftiralar atacaklar. Bu oyunlara gelmememiz lazım. Daha dün deplasman taraftarı alınmayacak dediklerinde Fenerli kankalarını büyük bir misafirperverlikle beraber seyretmeye davet eden Çarşı çocukları bize gelince gerçek yüzlerini gösteriyor ,salyalar saçarak kuduruyorlardı. Karşısında tahrik edeni de ,karşılık vereni de olmadığı halde her türlü iğrenç taraftar nasıl olunur dersini veriyorlardı. Emin olun ki Kadıköyde de en az İnönü kadar rezillikler olacaktır.
Bu işin sadece taraftar boyutu ,ama sabrımızı asıl zorlayacak olan kravat takan şeref yoksunları olacaktır. Galatasaray büyük suç işledi ,yürüyen tekerlere çomak soktu ,kurulu düzene karşı çıktı. Üç kuruş para için ,hak etmediği kupa için namusunu ,şerefini satmaya itiraz etti. Oysa ne kadar güzel tezgah kurulmuş ,alan razı ,veren razı yürüyordu sistem. Sanane arkadaş Türk futbolunun namusundan ,sporcu ahlakından ,spor etiğinden ,dürüst oyundan ,sana mı düştü derdi ? Rıdvan Dilmen in futbol bilgisine saygı duyarım ama objektif olmadığını ,olamadığını da çok iyi bilirim. Hele ki işin içinde biz ya da Fener varsa hiç seyretme daha iyi. Milli maçta yaptığı yorumlar ve Galatasaray taraftarına saldırmasını hiç şaşırmadan izledim. Ancak Beşiktaş taraftarının yaptıklarını Eboe ye yüklemesi üstelik eski bir futbolcu olduğu halde bunu yapabilmesi sınırları çok aştı. Beşiktaş TV de Burhan Akdağ denilen kendini bilmez fanatiğin ettiği laflar ise düpedüz ırkçılıktı. Eğer hukuk sistemi bu namus yoksununu hapis cezasına çarptırmayacak ise bu ülkede ırkçılık da suç kapsamından çıkmalıdır. Artık bu kadarına da pes demeyin sakın ,emin olun ki yeni başladı bu savaş.
Gelelim federasyon ve MHK denilen bataklık bekçilerine. Abdullah Yılmaz bu hafta maç yönetecek. Bunun adı tahriktir ,bunun adı provakasyondur. Yapılmaya çalışılan şey Fener maçını seyircisiz oynatmaya çalışmaktır. Şer çetesi her yönden saldırıya geçti. Yusuf Namoğlu bu denli rezil maç yöneten ya da maç satan adama 3 maç cezayı yeterli görmüş herhalde. Galatasaray ı korkmadan yakın ,3 hafta dolaşır sonra maça çıkarsınız mesajını bu kadar açık verebilirdi ancak. Taraftara ana avrat küfür eden Fenerli futbolcu ceza kuruluna bile sevkedilmeyecek ,maç satan hakem 3 maç ceza alacak ,Arenada yuhlamaya tepki veren yorumcu İnönüde taşlamaya ,küfüre alkış tutacak ,şerefsizin biri alenen TV de ırkçılık yapacak ,federasyon başkanı tehdit edecek ,kulüpler birliği spor ahlakı satışına girecek ,siyasiler oy peşinde af dilenecekler ,şikeciler ,çeteciler kahraman muamelesi görecekler ,iftira atan gazetecinin attığı çamur yanına kar kalacak. Sahi Hidding gitti ya Türk futbolu kurtulur artık ,2014 de görün siz aslanları.
Ama başta da söylediğim gibi en az suçlu olanlar Fener ve Beşiktaşlı arkadaşlardır bu işte. Yıllardır kandırıldılar ,hem de kendi idarecileri tarafından. Aldıkları her kupa da ,kazandıkları her maçta şaibe olmadığını kim söyleyebilir ki artık. Yaşam biçimlerini mi değiştirsinler ,şerefsizce aynı yolda mı yürüsünler. Çarşı bağırıp pankartlar açıyordu "Aklanın da Gelin" diye ,ne oldu da birden bire Tayfur Havutçu Beşiktaşın çocuğu oluverdi ? Adamlar ne yapacaklarını ,ne diyeceklerini ,kime ve nereye saldıracaklarını şaşırdılar. Zavallı Fenerliler onlardan da beter travmadalar. Ve bütün bunlar yetmezmiş gibi karşılarında kendilerine rakip gördükleri bir takım namusun ,şerefin ,ahlak ve etiğin temsilcisi olarak dimdik durmakta. Bu ülkeye gerçek başarıyı yaşatan ,imkansızı olağan kılan ,her alanda kendilerinin önüne geçen Galatasaray bu kadarı yetmezmiş gibi bir de bu çirkefin ,bu çamurun içinde tertemiz ,sikesiz ,lekesiz ,şaibesiz kalmayı başarmış. Onlar şunu anladılar ki artık şampiyon da olsalar ,bizi de yenseler tek büyük var bu ülkede ,tartışmasız ve tertemiz. Nasıl kaldıracaklar bu yükü ,nasıl kabullenecekler gerçekleri ? Onlar saldırmasın da kim saldırsın artık. Yıllardır rakip bildikleri aslında çok farklı kulvarda namusun ve şerefin bayrağını taşıyor. Peki onlara kalan ne bu savaşta ? Allah düşmanıma bile vermesin bu onursuz cepheyi. Elbette ki bize de sabır versin.