22
2015
G.Saray kötü oynuyor diyorlar ama neden acaba ? Evet iyi futbol oynamadığımız gerçek. Ancak bunun sebebi gerçekten takımın kadro kalitesinin yetersiz oluşu mu ? Yönetimin ve Hamza hocanın hataları olduğu da bir gerçek. Ancak potansiyelinin altında kalan futbolcular ve taraftarın hatalarını görmezden mi gelelim ? Burada ve diğer taraftar bloglarında kötü futbola çözüm önerileri sunmaktan ziyade yapılmayan transferler daha doğrusu Fener gibi harcanmayan para nedeniyle hoca ve yönetime sallamayı tercih ediyorlar maalesef. Takım içinde ki günah keçileri zaten malum. Eğer iyiysek çıt çıkarmayan güruh en ufak sallantıda sebep olarak başta Sabri ve Hakan ardından da Burak ,Selçuk ve Semih i başrole çıkartıyor. Gerçi şimdilik Hakan biraz yırtmış gibi ama ilk hatasında yerin dibine sokulması kaçınılmaz.
Arkadaş göz var nizam var ,Sabri oynanan maçlarda takımın en iyi en verimli oyuncularından birisi değil mi bu sene ? Geçen sezon neden aldığı bilinmeyen ceza dönüşü Prandelli de hemen ona sarılmadı mı ? Bilmem kaç milyon euro bonservis ile alınan Tarık tan ,Veysel den hatta Mancini döneminde Telles den formayı kapmadı mı bu adam ? Sabri nin gerçek suçunu itiraf etsenize bir zahmet. Desenize Sabri tÜrk ,Sabri kapris yapmaz ,Sabri ye oyna dersin oynar ,otur dersin oturur ,Sabri altyapıdan yetişti ve G.Saray formasından başka forma bilmez ,Sabri nin yüzü eskidi.
G.Saray kötü futbol oynuyor çünkü G.Saray da birlik ,beraberlik ,kenetlenme yok. Bu nasıl tesis edilir ? Ya kulüpte ağırlığı hiç kimse tarafından tartışılamayacak bir teknik adam getirirsin ,ilk sözüde son sözüde o söyler ya da başkan ve yönetim çıkar tüm profesyonellerinin önünde duvar olur ,siper olur. İşte bizim kötü olmamaızın asıl sebebi budur. Şayet Hamza hoca birinci şartta ki teknik adam değildir en azından şimdilik. Yönetim ise çalışanını kendi önüne siper edip harcıyor maalesef.
G.Saray kötü oynuyor çünkü futbolcular arkalarında kendilerini destekleyen ,koruyan ,gerçekten seven ,adrenalinlerini ,oynama iştahlarını kabartan ,coşkularına tavan yaptıran bir güç görmüyorlar ,hiissetmiyorlar. 55 bin kapasiteli stadlarında 10 -15 bin taraftara oynamak çocukken hayal ettikleri G.Saray ile hiç ama hiç örtüşmüyor.
G.Saray kötü oynuyor çünkü Hamza hoca önemli hatalar yapıyor. Takım içi adaleti ,güveni oturtamıyor. Takımda ağırlığını ,patronun kendisi olduğunu hissattiremiyor. Çünkü kafası karma karışık ,düşünceleri bölük pörçük. Çünkü kendisine siper olması gerekenler kendisinin arkasına saklanmakla meşgul. Çünkü onu taraftarın ,medyanın hatta kendi oyuncularının önüne yem olarak atıyorlar.
G.Saray da işlerin yolunda olduğunu anlamak için öyle skorlara ,puan cetveline filan hiç bakmam. Takımın maç esnasında yaptığı prese bakarım. Oyunun gerildiği anlarda bir arkadaşları rakip oyuncularla dalaşırken diğerlerinin verdiği tepkilere bakarım. Hatta hakeme itiraz anlarında tüm oyuncuların birlikte hareket etmesine bakarım. Topsuz oyunda arkadaşına rahat pas atması için koşan oyuncu adedine bakarım. Ve bu sezon bunlar G.Saray da çok ama çok düşük maalesef.
Kim ne derse desin G.Saray ın mevcut kadrosu ile çok ama çok daha iyi olabileceğine eminim. Bu kadro belki şampiyonlar liginde çeyrek final ,yarı final oynayamaz ama bu guruptan da çıkabilecek güce sahiptir. Eğer 3. olursa da Avrupa liginde final bu kadro için asla hayal değildir. Türkiye liginde ise en az Fener kadar iddialı bir takımdır G.Saray. Yeter ki birlik beraberlik olsun. Bu saatten sonra bunu Dursun Özbek ve yönetiminin sağlayacağını düşünmek ise iyimserlikten de öte saflık olur sanırım. O halde bu işi yapacak tek güç taraftar olacaktır.
G.Saray taraftarı içerde dışarda hatta taraftara açık antremanlarda her koltuğu doldurmak zorundadır. Hamza hocaya en azından geçen sezon kimsenin umudu yokken şapkadan çıkardığı 3 kupa ve 4. yıldız için vefa borcunu ödemelidir. Yönetimin yapmadığını yapıp hocasına tam destek olmalı ,,arkasında duvar gibi durmalı ,tüm kötü niyetlilere karşı kendisini siper etmelidir. Futbolcularını pamuklara sarıp sarmalamalı ,terlettikleri formanın kutsallığını ,oynadıkları kulübün büyüklüğünü her daim hissetirmelidir. Eğer G.Saray kötü idare ediliyorsa taraftarı da kaderine razı olmak yerine elini taşın altına koymak zorundadır. İşte o zaman taraftar büyüktür. Unutmayın her kurum destekleyenleri kadar büyük olabilir.
Sözün özü şu ki ağlamaya ,yakınmaya ,şikayet etmeye vaktimiz yok. Ben şahsen kişilere değil sarı kırmızı renklere ,G.Saray a aşığım. Kişilerin hatalarıyla ağlamaktansa elimden ne geldiğiyle ilgilenirim. Bakın ilginç bir rakam koydular ortaya. Ünal Aysal döneminde 110 milyon euronun üstünde transfere para harcanmış. Bu sebeple Uefa ve Fifa nın ciddi kontrolü ve tehdidi altındayız. Bakın bu paranın yarısı ile kulüp 2 şampiyonluk ,bir şampiyonlar ligi çeyrek finali bir de guruptan çıkış yaşadı. Diğer yarısı ise bir başkanın kaprisleri ,iş bilmezliği ,beceriksizliği ile başarısızlıklarla heba oldu gitti. O başkan çekti gitti ama biz hala buradayız. Sorunlara mazeret üretip sızlanabilir ,suçlayabilir ya da çözümün bir parçası olmak için elimizi taşın altına koyabiliriz.
Şuna emin olun ki bu satırları yazan insan da bu kulübü ve futbolu en az sizin kadar biliyor ve seviyor. Ben de isterdim Sabri yerine Dani Alves i ,Carole yerine Marcello yu ,Semih yerine Godin i ,Selçuk yerine İniesta yı ,Rodriguez yerine Yaya Toure yi ,Yasin yerine Robben i ,Burak yerine İbrahimoviç i seyretmeyi. Ama ben G.Saray lıyım ve şu anda benim için G.Saray forması giyen oyuncular Messi den de ,Ronaldo dan da ,Hamza Hamzaoğlu Jose Morinho dan da ,Pep Guardiola dan da daha önemli ve sevilmeyi ,desteklenmeyi hak eden insanlardır. Keşkelerle ,ona buna suç atmalarla kendimizi tatmin etmek yerine bu takıma elimizden gelen desteği ,sevgiyi verme zamanı şimdi değilse bundan sonra hiç kimse en büyük taraftar palavraları atmasın bir zahmet.